1917 Yılına geri dönüyoruz... Küçükismailoğlu İbrahim vefatı üzerine miras paylaşımı devlet tarafından yapıldı. Hafize Hanımın çocukları reşit oldukları halde, üçü askerde; Ayşe Hanımın çocukları ise küçüktü ve ayrıca Ayşe Hanım Hamile idi. Bu duruma göre mal varlığı belirlenip hisseler paylaştırıldı...
Çataloğlu İbrahim'in terekesine bakılırsa gayet de varlıklı biri olduğu anlaşılıyor. Sadece bıraktığı hayvanlar şöyle: 2 Çift öküz, 2 çift kele, 1 çift doru at, 1 doru yanı taylı kısrak, biri erkek 2 tay, 1 kancık sıpa, 1 sürü koyun, 12 dombey, 1 tosun, 1 buzağılı inek... Netice olarak erkeklere 16133 kuruş, kızlara da 8033 kuruş değerinde miras düşüyor. Askerdekilerin ve küçüklerin hisseleri Eytam Sandığınca emanete alındı...
Küçük oğulları İbrahim ve Mehmet ile dul kalan Hacıbeylili Ayşe Hanım, 1917 yılı sonunda karnındaki çocuğunu doğurdu. Mevlüt adını koyduğu bu çocukla üç yetim bir başına kaldı. Çocuklarının hisseleri emanette bulunduğu için geçim sıkıntısı başgösterdi. Mahkemeye başvurarak durumunu anlattı ve çocuklarının parasından nafaka bağlanmasını talep etti. Durumunu incelemek üzere 16 Mayıs 1919'da köye bir heyet geldi. Ancak bir yıl sonra, 5 Mayıs 1920'de talebine olumlu karşılık verildi ve çocukların her biri için aylık 100 kuruş nafaka bağlandı. Eytam Sandığının çalışma sistemine göre, emanete alınan para devletçe işletiliyor ve elde edilen kâr, kişinin hesabına kaydediliyordu. Yani bağlanan nafakalar, çocukların miras hissesinin karlarıydı. Kısaca kendi paralarını alıyorlardı.
1921 Yılında Eğret işgal edilince, kurulu bütün düzenler alt üst oldu. Ne maaş kaldı, ne hayvanlar, ne başka bir şey... Bu dönemde ne kadar sıkıntı varsa herkes payına düşeni çekti. Küçük çocuk Mevlüt de, Yunanlardan korkusundan ölerek payına düşeni canıyla ödedi...
Yunan gittikten sonra Ayşe Hanım, herkes gibi sıkıntılarıyla baş başa kaldı. Müteveffa eşinin öteki hanımından çocukları olan Şerife (Mencik Nine) ve Mustafa (Delibidık babası) ile birlikte mahkemeye müracat ettiler. Kardeşleri Ömer'in Çanakkale'de şehiden vefat ettiği için, emanetteki hissesinin kendilerine ödenmesini istediler. Duruşmaya katılmadıkları için bundan bir sonuç alınamadı.
Sıkıntılarla cebelleşe cebelleşe Ayıgarı Ayşe Hanım oğullarını büyüttü. 1947 Yılında vefat ettiğinde ikisi de ev dam sahibiydi... İki oğlunu ayrıntılı olarak inceleyeceğiz...
Kırtümmet
Çataloğlu İbrahim'in Ayıgarı Gürcü Ayşe Hanımdan olma büyük oğludur. 1913 Yılında doğup Mehmet adını verdikleri bu çocuk Yarımağanın abisi oluyor. Yeğeni, Buruşak Mehmetin oğlu Hüseyin'e dedikleri gibi Çataloğlu Mehmet'e de Kırtümmet dediler. Yeğeni ile aynı lakap takılmasının bir sebebi olmalı; ama ben bulamadım...
Kırtümmet, Güdükmehmet kızı Hayriye ile evlendi. Babasına izafeten ona da 'Güdük Hayriye' diyorlardı... Mehmet ile Hayriye'nin dört kız, iki oğlan olmak üzere altı çocukları oldu.
Kızlardan Atike, Gademlerin Banguş Osman oğlu Köriban eşi; Rabia, Çolağömerler Selim Hoca eşi; Hafize, yine Çolağömerler Cingenömer eşi; Müzeyyen de Tekelilerin Halil eşi oldu...
Kırtümmet büyük oğluna Yaşar adını koydu. Büyük ihtimal, ondan önce doğan bir kaç erkek çocuğu yaşamadı. Dua niyetine bu ismi verdiler. Osmanköylü bir Hanım ile evlenen Yaşar'ın Metin, Havva ve Sunay adlarında üç çocuğu oldu. 1978 Yılında erken dönemde eşi vefat edince üç çocuğuyla dul kaldı. Kardeşlerinin sahip çıktığı çocuklarından Metin İzmir'de yaşıyor. Olucaklı biriyle evlenen Havva da İzmir'de... Küçük kızı Sunay Kütahya'ya gelin oldu... Yaşar, ölene kadar Anıtkaya'dan ayrılmadı. Yalnız ve garip yaşadı. Dönem dönem koyun çobanlığı yaptı. Yalnızlar için kolay ve güzel diye nitelenebilecek bir sonla, 2014 yılında kahvede otururken vefat etti...
Küçük oğlu Hidayet erken dönemde İzmir'de iş tutup, oraya yerleşti. Arabecilerin Hasan kızı Selma ile orada evlendi. Babasının adı Mehmet ismini koyduğu bir oğlu ile iki de kızı var...
Çatalların Kırtümmet 1979 yılında, eşi Güdükhayriye ise 1992'de vefat ettiler...
Yarımağa
İbrahim, 1915 yılında doğdu. İbrahim oğlu İbrahim olması, Ayşe Hanımın baba adı da İbrahim olması sebebiyledir. Manavların Gızmehmet kızı Satı ile evlendi. Satı Hanımın babası Hacımahmutlara, anası Garmenlere dayanır. Çatalın yedi kızından biri Hacımahmutlara gittiği düşünülürse; İbrahim ile Satı'nın evliliğinde de ciddi bir akrabalık olduğu anlaşılabilir...
Hatırlanacağı üzere, Çatal kızı Şerife Nine ile evlenen Yahya Dede, dıkma olarak girdiği evde öldüğünde Yahya Ağa diye anılıyordu. O Yahya Ağa'nın torunu İbrahim, dedesi gibi tam ağa olamasa da 'Yarım Ağa' diye lakaplandı.
Yarımağa ile Satı'nın ikisi kız beş çocukları oldu. Büyük kızlarına Kezban adını vermelerine sebep Satı'nın anası adıdır. Hep gülümseyen bir simaya sahip olduğu için 'Sırıdak Kezban' derlermiş... Kezban, Hassönlerin Buruşak Mehmet oğlu Kırtümmet (Hüseyin Omak) eşidir. Bu arada Kırtümmet ile Kezban'ın hala-dayı çocuğu olduğunu hatırlayalım... Küçük kızı Hatice ise Bacıların Aziz Değer eşidir...
Traktör almaya gücü yetmeyenler için üretilen taktak/patpatlar bir dönem çok yaygındı. Su motorundan üretilen bu garip vasıtalar çok gürültülü çalıştıkları için böyle adlandırıldılar. Yarımağanın Mevlüt'ün taktak, diğerlerine nazaran daha büyük ve daha güçlü idi. Doğal olarak daha gürültülü çalışırdı. Köyde kırk tane taktak varsa, sesinden Mevlüt'ün taktak geldiğini bilirdin. Helikopter gibi ses çıkardığına göre, onu süren de ancak pilot olabilirdi. Mevlüt'ün lakabı 'Pilot' kaldı...
Pilotun büyük oğlu Mehmet, Ömer Emmisinin kızı Sultan ile; ortanca oğlu Selahattin, Güdüğizzetin Emin oğlu İzzet kızı ile; küçük oğlu İbrahim de Kırtümmetin kızı (halasının torunu) Hatice ile evlendi. Mevlüt-Melek ve İnci-İpek isimlerinde iki çift ikizleri var.
Pilot ile ilgili burada belirtilmesi zorunlu olan bir başka husus, sülaleler ile ilgili bilgisidir. İlk bakışta karmaşık ve güvenilmez gibi gelen bilgileri, Pilottan işittiğim gibi not ettim. Sonra bunları tasnif ettim, birleştirdim, sıraladım, yeniden düzenledim. Ortaya eksiksiz bir resim çıktı. Üstelik başka sülaleler ile ilgili bazı boşlukları da yine ondan aldığım bilgilerle doldurdum. Kanaatime göre Pilot, Anıtkaya'daki önemli sözlü kültür taşıyıcılarından biridir.
Yeri gelmişken Çatallardaki İbrahim ismi üzerinde durulmalı... İçgüveyisi Yahya Dedenin baba adı İbrahim, aynı zamanda Çatallardaki ilk İbrahim kabul edilmelidir. İkinci İbrahim'e, onun hatırasına baba Yahya tarafından konuluyor. Ama onun ölümünden sonra dal çatallanıyor ve üçüncü İbrahim iki uçta ayrı ayrı beliriyor; bir uçta Delibıdık, diğerinde Yarımağa... Dördüncü nesil İbrahim'ler de Delibıdık torununun oğlu ve Yarımağa torunu olarak karşımızda...
Kızları Sultan, Pilotun oğlu Mehmet Soylu eşi; Selime, Gıvığın Ömer oğlu Şükrü Aydın eşi; Fatma da Tingildeklerden Sarı Halit torunu Erdal Akyol eşidir. Ortanca kızı Selime, eşi Şükrü ile teyze çocuklarıdır...
Kocası Yarımağanın 1968 yılında ölümünden sonra, Satı Hanım otuz yılı aşkın süre oğullarının yanında dul yaşadı ve 2000 yılında vefat etti...
***
1934 Soyadı Kanunundan sonra, burada incelediğimiz Küçükismailoğlu/Çataloğlu İbrahim'in iki hanımından çocukları SOYLU soyismini aldı. Adı geçen kişileri daha iyi anlayabilmek için bu soyadıyla birlikte düşünmek gerekir.