19. Yüzyıl ortalarından itibaren Eğret'e gelen ailelerin bir kısmı 'Berberoğlu' lakabıyla kütüğe kaydedilmişler. Bunların içinde sadece Afyon'dan gelen Berber Ali Usta (Deliberberin babası)nın gerçekten berberlik yaptığını biliyoruz. Diğerleri; Takgaslar, Aşşağılılar, Küpeliler, Osmanköylüler ve benzerlerinin berberlikle alakaları belli değil. Berber olup olmadığını bilmediklerimizden birisi de Berberberoğlu Osman...
Osman gerçekten berber oğlu ise, bu işi yapan babası demektir. Şu halde Eğret'e gelip berberlik yapan ve zamanla buraya yerleşen kişi Osman'ın babası Ahmet'tir, işe ondan başlamak gerekir. 1904 Kayıtları tutulduğu sırada ölmüş bulunduğundan, kendisi hakkında fikir edinemiyoruz.
Ahmet, Gülsüm Hanımla evliymiş; ama aynı sebepten Gülsüm Hanımın kimliği konusunda da cahiliz... Onunla evli gelmiş olabilir, Eğret'te evlenmiş de olabilir; dediğimiz gibi Eğretli olsa bile kimlerden olduğunu bilemeyeceğiz... Diğer bir muamma da Berber Ahmet'in nereden geldiği hususudur... Bugünkü torunları, büyükleri arasında bir Bitlis söylentisi dolaştığını işitmişler. Bu duyum, büyük dedeyi Bitlis kökenli düşünmeye yeterli olur mu acaba?...
Gülsüm Hanım ile Berber Ahmet'in ikisi kız biri oğlan üç çocuğu var. İsimleri Fatma, Havva ve Osman... Büyük kızları 1855 doğumlu Fatma, o sıralarda kendisi de Eğret'e yeni gelen ve halk tarafından 'Kürtosman' diye tanınan Türkmenoğlu Osman'a vardı. Tığlıların Kürtosmanın ikinci eşi olan Fatma/Fadime Hanım, Demircisalek (Salih Yakışır) ile Kelyusuf (Yusuf Yakışır)ın ninesidir...
1868 Yılında doğan küçük kızı Havva ise iki evlilik yapıyor. Aslında aynı sülale içinde iki kocaya varıyor denilebilir. Önce Arzımanoğulları/Hacılardan Hacı Ali'nin oğlu İdris'e varıyor. Fatma adında bir kızı varken kocası ölünce, yine Hacılar sülalesinden Hacı Mustafa'nın ikinci hanımı oluyor. Orada da bir oğlu dünyaya geliyor... Hacı Mustafa'ya yanında tay giden Fatma, ileride Davılcıarifin hanımı olacaktır. Hacımuratın kardeşi Hacımustafadan olan oğlu ise Hacınınibram diye bilinecek...
BERBEROĞLU OSMAN / PAMBIK DEDE
Gelelim Osman'a... 1904 kütüklerine 'Berberoğlu Osman' adıyla kaydedilen hanenin reisidir. Bütün bildiklerimizin kaynağı bu kayıtlar olup, baştan beri zikrettiğimiz anne babası ve kız kardeşleriyle ilgili bilgiler dahi bu kısa ve sınırlı kayıttan anlaşılabilenlerdir.
Buna göre Osman, 1869 yılında doğdu. Emine Hanımla evlendiğinde anne babasının hayatta olmadıkları anlaşılıyor. Eşi Emine Hanım, Ayanoğlu Ömer'in iki kızından biridir. Büyük olan Fatma da Himmetoğlu Hasan'a vararak Tekirgızıların ninesi oldu. Yani Berberoğlu Osman, Tekirgızıların atası Himmetoğlu Hasan ile bacanaktır...
Osman'ın evlendiği Emine Hanımın kökünü biraz daha açalım... Babası Ayanoğlu Ömer, yani Kölgecinin dedesi... Annesi Havva Hanım ise Selimlere dayanır, Selimoğlu Bektaş'ın kızıdır... Bu bilgi ileride işimize yarayacak...
Üç oğlan bir kız, dört çocukları oldu. Yaşlarını nazara alarak sıralama yapalım; Yusuf, Rabia, Ahmet ve Bektaş... Tek kızları Rabia 1904 yılında doğdu. Sülalenin günümüz kuşağında yer alan büyükleri onun hakkında bilgi sahibi değiller. Bu yüzden yedi sekiz yaşlarındayken ölmüş olabileceğini düşünüyorlar. Bununla beraber, eskilerin arasında belli belirsiz işittikleri 'Karacahmet'teki Halamız'ın Rabia Hanım olabileceği de yabana atılmamalı... Ayanoğluların 'Temtem kızı Cennet Hala' vasıtasıyla önceden kurulmuş bir Karacahmet bağlantısı zaten vardı. Bu bağlantı vesilesiyle Emine Hanım kızını Karacahmet'e vermiş olabilir...
Oğlanlara geçeceğiz, ama önce şu Pambıklar meselesini halledelim... Berberoğlundan Pambıklara geçiş süreci tam olarak bilinmiyor. Torunları bunu, Osman Dedenin bembeyaz pamuk görünümlü sakalına bağlıyorlar. Eğer Pambıklar lakabında milat olarak bu olay kabul edilecekse, Osman Dedenin elli yaşının üzerine çıktığı 1920 sonrasından bahsediyoruz demektir. Belki o yıllardan itibaren Berberoğluna 'Pambık Dede'; sülalesine de 'Pambıklar' denilir olmuştur. Zaten on yıl sonra, 1930 yılında Pambık Dede ölecek; geriye Pambıklar kalacaktır... Yeri gelmişken şunu da belirtelim, Pambık Dedenin eşi Emine Hanıma da son zamanlarında 'Kel Emine' derlermiş. Kocasından 14 yıl sonra, 1944 yılında vefat etmiş... Şimdi Pambıkları üç oğlu üzerinden incelemeye geçebiliriz.
1. Yusuf Gözalıcı
Berberoğlunun büyük oğludur, 1902 yılında doğdu. Yunan gittikten sonra Aşağıdandırlı Arapselimlerin kızı Satı ile evlendi. İki kız ve bir oğulları oldu; Satılmış, Hüseyin ve Rabia adlarında...
Pambıkların Yusuf ve eşi Satı Hanım, sülale içinde Anıtkaya'da vefat edip kabri de orada bulunan son kişilerdir. Önce 1966 yılında Yusuf Gözalıcı, ardından 1967'de de Satı Hanım vefat ettiler...
Çocuklarının en küçüğü ve tek kızları Rabia 1931 yılında doğdu. Manavların Körlanın oğlu Aziz Öztürk eşi oldu. Bu evlilikte, Aziz'in anası ile Rabia'nın anası aynı köylü olmasının etkisi bulunabilir. İleride iki kızı tekrar Pambıklara gelin olarak dönecek... Rabia Hanım 2013 yılında öldü...
Satılmış Gözalıcı
Yusuf'un büyük oğlu Satılmış, aynı zamanda Pambık Dedenin de ilk torunudur; 1925 yılında doğdu. Saraycık'ta aslen Yörükmezarılı Binnaz ile evlendi... Yusuf ailesi, bir zaman ekmek davası diyerek Sinanpaşa Ovasına gitmişlermiş... Saraycık'talar, orada bekar durmuş çalışıyorlar... Küçük kardeşi Hüseyin ile birlikte kaçırmışlar Binnaz Hanımı, yuva böyle kurulmuş yani...
Beş çocukları oluyor, bunların ikisi kız. Yaş sırasına göre isimleri; Emine, Ahmet, Havva, Asiye ve Adil'dir.... Kızların evlilikleri şöyle oldu: Emine ile Havva, Saraycık köyünden Niyazi ve Hayri Şevik kardeşlere vararak aynı zamanda elti oldular. Asiye ise, Hüseyin emmisinin oğlu Yusuf Gözalıcı ile evlendi...
Satılmış, bir dönemden sonra çocuklarını da alıp İstanbul'a göçtü. Yeğeni Yusuf ile evlenen Asiye dışındaki dört çocuğu da böylece İstanbul'a yerleşmiş oldular. 1987 Yılında İstanbul'da kendisi vefat etti, oraya yerleşen iki oğlunun durumuna bakalım...
Büyük oğlu Ahmet, Uşaklı Zübeyde Hanımla evlendi. Murat, Rafet ve Satı adlarında iki oğluyla bir kızı oldu. (Rafet, Yörükmezarılı Binnaz Hanımın baba adıdır.) Satılmış oğlu Ahmet, bir kaza sonucu hayatını kaybetti. Ailesi halen İstanbul'da yaşıyorlar...
Çocuklarının en küçüğü Adil, Hüseyin emmisinin kızı Ayşe ile evlendi. Beş çocukları var; Pınar, Derya, Hakan, Gökhan ve Gürkan adlarında... Pınar ve Derya Anıtkaya dışından beylerle evlendiler... Hakan Ankara'da görevli, Gürkan ise İstanbul'da... Gökhan evde çalışıyor... Adil, Polis idi; görevi başında şehit oldu. Ailesi halen İstanbul'da yerleşikler...
Şoför Hüseyin Gözalıcı
Pambıkların Yusuf'un küçük oğlu Hüseyin 1928 yılında doğdu. Kendisiyle aynı yıl doğan Ahmet emmisinin kızı Fatma ile evlendi. Bu evlilik, aile Bulca'da iken gerçekleşmiş. Büyük oğulları orada doğmuş... Sonradan Eğret'e dönecekler...
Yedi çocukları oldu, bunların ikisi kız. İsimleri; Kadir, Hasan, Abidin, Yusuf, Şerife, Ayşe ve İsmail'dir... Motorlu araçlara yönelen Hüseyin 'Şoför' diye lakaplanmıştı. Eğret'te fazla kalmayıp Afyon'a yerleştiler. Orada 80 yaşında vefat etti. Eşi Fatma Hanım ise kendinden 13 yıl sonra, 2021 yılında öldü...
Şöförün büyük kızı Şerife daha çocukken vefat etti. Küçük kızı Ayşe ise Satılmış emmisinin küçük oğlu Adil ile evlenmişti. Şehit yetimi çocuklarıyla İstanbul'da oturuyor...
Büyük oğlu Kadir 1946 yılında doğdu. Manavların Aziz'in, yani halasının kızı Gülsüm ile evlendi. Bir oğulları oldu, sonra eşi Gülsüm Hanım vefat etti... Babasının adı olan Hüseyin ismini verdiği oğlunu, Saraycıklı Yaşar Hanım ile everdi... Yaşar Hanım, Satılmış Emminin büyük kızı Emine vardı, işte onun kızıdır... Hüseyin'in de Onur ve Ömür adlarında iki oğlu var... Kadir Gözalıcı, babasının izinden gidip araba-şoförlük merkezli bir iş kurmuş, Afyon'da servis işi yapıyor...
Şoförün ikinci oğlu 1950 yılında doğmuş, adını Hasan koymuşlar. Bulcalı Gülfen Hanım ile evlenen Hasan'ın, Murat adını verdiği bir oğlu var. Murat, büyük Ahmet emminin oğlu Osman Gözalıcı kızı Nazike ile evlenmiş. Hasan, Gülfem ve Eslem adlarında üç çocuğu var... Hasan Gözalıcı, emekliliğinde oğlu ve torunlarıyla Afyon'da yaşıyor...
Diğer oğlu Abidin 1953 yılında doğdu. Kalecikli Hatice Hanımla evlendi ve Eskişehir'e yerleşti. Metin, Satı (Safiye), Sibel ve Uğur adlarında iki kızıyla iki oğlu var. Uğur'un Şükriye Hanımla evlendiği, Sude ve Nil adında iki kız babası olduğunu biliyoruz... Eşi Hatice hanım vefat etti, Abidin çocuklarıyla halen Eskişehir'de ikamet ediyor...
1960 Yılında doğan dördüncü oğluna dedesinin adı olan Yusuf ismini koydu. Satılmış emmisinin kızı Asiye ile evlenen Yusuf'un Ahmet ve Fatma adlarında bir kızıyla bir oğlu oldu. Babaları 1998 yılında vefat eden bu çocuklardan Fatma, Ayazinli Satılmış'a vardı; Ahmet ise Bulcalı Ümmühan ile evlendi, annesiyle birlikte Afyon'da yaşıyorlar...
Ve Pambıkların Hüseyin'in en küçük oğlu İsmail, Afyonlu Nermin ile evlendi. Hüseyin ve Kübra adlarında bir kızıyla bir oğlu var. Kübra Afyonlu bir beyle, Hüseyin ise Osmanköylü bir hanımla evlendi. İsmail de çocuklarıyla birlikte halen Afyon'da yaşıyor...
2. Ahmet Gözalıcı
Berberoğlu Osman'ın ortanca oğlu 1908 yılında doğdu. Adını, dedesinin adı olarak Ahmet koydular. Abdıramanlar/Güdüklerin Hüseyin kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe Hanım, Güdükmehmet ile Yeşilhafızın kardeşi olur. Ayrıca üç kızın da en küçüğüdür; bu yüzden Pambıkların Ahmet, Manavların Körlan ve Omarcıklar/Emetilerin Mehmet ile bacanak oldu. Gerçi Körlanın ilk eşi olan Kezban Hanım o sırada hayatta değildi; ama yine de onunla da bacanak olurlar...
Pambıkların Ahmet ile Güdüklerin Ayşe'nin bir kızıyla bir oğlu dünyaya geldi. Adlarını Fatma ve Osman koydular... Çocuklara geçmeden önce anaları Ayşe Hanımdan biraz söz etmek gerekiyor. Bu, tam olarak ne zamana rastlar ve sebebi nedir bilinmiyor; Ayşe Hanıma 'Kör Ayşa' derlermiş... Onun sağlığında kocası bir daha evleniyor. Yeni eşinin adı da Ayşe... Beşkarışlı... Lakabı 'Deli Ayşa'... Doğal olarak resmen eşi olamadığından onun çocukları da Körayşanın üzerine kaydediliyor... Bir kız ve üç oğlan; Emine, Niyazi, Hasan ve Mevlüt... Bu dört çocuktan sonra nikahsız eşi ile ayrılıyorlar. Deliayşa Beşkarış'ta kocaya varıyor... Mevlüt de çok küçük olduğu anasının yanında tay gidiyor...
Bu arada Pambıkların Ahmet İzmir'e yerleşti, bunu ıskalamayalım. İkinci Hanım olayı ve ondan olan çocuklar İzmir'de doğdu... Deliayşa gittikten bir süre sonra, 1980 yılında Körayşa vefat etti. Pambıkların Ahmet ise onun peşinden üç yıl sonra 1983'te gitti...
Büyük kızları Fatma 1928 yılında doğmuştu. Yusuf emmisinin oğlu Hüseyin eşi olduğu hatırlanacaktır... Deliayşadan olan kızı Emine ise önce Tomanların Kelhalil (Halil Göz)e vardı. Havva ve Mehmet adında iki çocuğu varken ayrıldılar. İkinci olarak İzmir'de Altıntaşlı Ali ile evlendi. Hatice ve Dursun adını verdikleri bir oğluyla bir kızı da orada dünyaya geldi. Eşi vefat etti; halen çocuklarıyla İzmir'de oturuyor...
Niyazi, Fatma Hanımla evlendi; Zafer, Türkan ve Reyhan adlarında üç çocuğu oldu... Zafer'in eşi Sema Hanım; Seza ve Simge adlarında iki kızı var... Türkan Manisalı Muzaffer ile evli; Emre ve Alper adlarında iki oğlu var... Reyhan ise Çorumlu Akın'a vardı; Aslıhan, Yağmur, İsmail Atakan adlarında üç çocuğu bulunuyor... Niyazi Gözalıcı, çocukları ve torunlarıyla İzmir'de yerleşik...
1950 Doğumlu Hasan da Seher Hanımla evlendi. Gülay, Tülay ve Pınar adlarında üç kızı olduktan sonra 2002'de vefat etti. Çocukları halen İzmir'deler...
Anasıyla tay giden Mevlüt vardı, üvey babasının nüfusuna kaydedildi; 'Mevlüt Yeğen' oldu, şimdi Kütahya'da oturuyor...
Körayşadan tek oğlu Osman'ı bilerek sona bıraktık. Pambık Dedesinin adını alan Osman, İzmir yerine Afyon'u benimsedi; Afyonlu Nigar Hanımla evlendi. Altı çocukları oldu; Ayşe, Ahmet, Mahmut, Halil İbrahim, Nazike ve Ali...
Ayşe Dandırlı Battal'a vardı, Afyon'da oturuyorlar... Nazike, Pambıkların Hüseyin'in Hasan oğlu Murat Gözalıcı eşi olduğunu söylemiştik... Oğlanların en küçüğü Ali de daha küçükken trafik kazasında can verdi... Diğer üç oğlana bakacak olursak...
Büyük oğlu Ahmet, İhsaniyeli Nuray Hanımla evlendi. İhsaniye'de memur olduğu için orada oturuyor; bir kızıyla bir oğlu var... Ortanca oğlu Mahmut, Afyonlu Ayten Hanımla evli. Osman, Fatih ve Sümeyye adlarında üç çocuğuyla Afyon'dalar... Küçük oğlu Halil İbrahim ise Karacahmetli Şükran ile evlendi. Nigar Feyza adını verdikleri bir kızları var ve Afyon'da yerleşikler...
3. Bekdeş Ağa / Bektaş Gözalıcı
Berberoğlunun en küçük çocuğu 1920 yılında doğdu, adını Bektaş koydular. O gün için Eğret'te hiç duyulmayan bu isim, bundan sonra da işitilmeyecektir. Zaten ondan önce Eğret tarihinde hepi topu bir Bektaş var...
Bektaş'ın ismine ilk olarak 1841 tarihli bir terekede rastlanıyor. Yakınlarda ölen Selimoğlu Hacı Ali'nin veresesi arasında ikinci oğlu olarak Bektaş sayılıyor. Selimler sülalesinin atası kabul edilen Hacı Ali'ye ait bu terekeden on yıl sonra, 1851 yılında yeni bir tereke düzenleniyor. Bu kez ölen Hacı Ali'nin oğlu Bektaş'tır. Onun varisleri arasında bulunan kızı Havva'yı hatırlayacaksınız, Emine Hanımın (Kel Emine) anası idi...
Diğer çocuklarına isim vermedeki hikayeyi bilemeyiz; amma en küçük oğluna Bektaş adı konulmasında baş aktör Emine Hanım olduğu kesindir. Kısaca, bu oğluna kendi dedesinin adını vermek istemiştir. Belki de o yıllarda vefat eden Havva Hanımın (Kölgeci ve Bektaş'ın ninesinin) 'Bir oğlunuza Bektaş babamın adını verin' gibi vasiyeti vardı...
Bektaş'ın ismiyle alakalı ilginç bir durum daha var... Selimoğlu Bektaş dedenin oğullarından soyu devam ediyor (Esnanlar)... Başka kızlarından da hakeza... Bunların hiç biri dedelerinin adını koymamış çocuklarına; ancak kızının kızından üçüncü kuşak torununa, Pambıkların Bektaş'a bu ad veriliyor...
Bektaş'ın Eğret'teki yaygın kullanımı 'Bekdeş' biçiminde... Hala da bu şekilde anılan Bekdeş, adı ve nereli olduğu şimdi hatırlanmayan bir hanımla evleniyor. Aile Bulca'dan geldiğinde Dedebaşı'ndaki evlerini (Guzuguzunun eski evi) yapmışlar, Bekdeş de orada oturmuş. Yine orada bir oğlu dünyaya gelmiş... Hatta anlatıyorlar; Dedebaşı'na dinelir, 'buralar hep bizim' diye tarlaları gösterirmiş. Artık anası tarafından bağlantılı olduğu için 'Ayanoğlunun Tarla'yı mı gösteriyordu, yoksa latife mi yapıyordu, bilinmez...
Bekdeş Ağa bir zaman sonra İzmir'e göçtü. Adını bilmediğimiz hanımı orada vefat etti. Son zamanlarında Sabire adlı bir hanımla tekrar evlenmiş. O vaziyetteyken Eğret'in son Bektaş'ı Pambıkların Bekdeş Ağa İzmir'de 1980'de vefat ediyor...
Kötü Osman Gözalıcı
Tek oğluna Osman adını koydu, zira Pambık Dedenin adı... Daha Eğret'teyken 'Kötü Osman' derlermiş. Bu lakaptaki kötülüğün karakterle ilgisi yok; sağlığı iyi olmayanlara böyle deniyor. İzmir'de de aynı lakapla anılan Kötü Osman, Banazlı Dudu Hanımla evleniyor.
Üçü oğlan biri kız, dört çocukları oldu; Mehmet, Bekir, Adnan ve Sevinç... Sonra Bektaş Ağanın oğlu Osman Gözalıcı da İzmir'de vefat etti...
Tek kızı Sevinç, Anıtkaya dışından bir beyle evlendi; Antalya'da oturuyorlar... Büyük oğlu Mehmet İzmir'de evli ve halen orada oturuyor... Ortanca Bekir ise Uşaklı bir hanım ile evlenmiş, Banaz/Hasanköy'de ikamet ediyorlar...
Küçük oğlan Adnan; bir Anıtkayalı ile, üstelik bir ucundan Pambıklardan olan Anıtkayalı Şerife ile evleniyor. Manavların Aziz/Rabia Öztürk kızı Şerife ile evlenince, haliyle Kadir Gözalıcı ile bacanak oluyorlar... Antalya'da yaşıyorlarken Adnan vefat etti, ailesi halen Antalya'da yerleşikler...
***
Netice-i kelam... Berber Ahmet Eğret'e yerleşti, kızlarını Eğret'te gelin etti, tek oğlu Osman da Ayanoğlu Ömer kızı (Kölgecinin halası)yla evlendi. Yaşlılık halinde Pambık lakabı takılan Osman'ın çocukları Pambıklar diye bilindi. 1934 Soyadı uygulamasında GÖZALICI soy ismini alan Pambıklar sülalesi, Afyon merkezli olmak üzere İstanbul, İzmir, Eskişehir, Antalya'ya dağıldılar. Bugün Anıtkaya'da onlara mensup fert bulunmuyor...