26 Şubat 2023

Hacahmetler Garahmetler

    
    Patlakları anlatırken, sülalenin ikinci ana dalının da Garahmetler olduğunu belirtmiştik. Bu yüzden her iki sülale de aynı soyadı aldı. Garahmetlerin yanında Hacahmetler biçiminde ikinci bir kullanış da çok yaygın. Bundan, esmer tenli karayağız Ahmet Hacca da gitmiş, anlamı çıkarılabilir. Fakat daha mantıklı açıklaması var; Dede Ahmet'in lakabı 'Hacı Ahmet', torununki ise 'Gara Ahmet'... 

    Garahmetleri incelemeye başlamadan, onların hikayesinin Ayanoğullarından ayrı olmadığını belirtmek lazım. 1904 Kayıtlarındaki yedi Ayanoğlu hanesinden biri de Garahmetler. Diğerleri; Patlaklar, Alçaklar, Galgancılar, Kölgeciler, Akgaşlar ve Derviş Ahmet...



    Ayanoğlu Ahmet (o zaman henüz Ayanoğlu değillerdi, tarifi kolay olsun diye öyle diyoruz) 1810 gibi doğduğu anlaşılıyor. Fatma hanım ile evlenmiş, tabi ki eşi hakkında adından başka bilgimiz yok. Üç çocuğundan haberimiz var; Ömer, Halil ve Ayşe... Ömer'in doğum tarihi bilinmiyor, tahminler üç kardeşin büyüğü olduğu yönünde; Patlakların atasıdır... Küçükleri Ayşe ise 1862 yılında doğmuş, Ayanoğlu Hasan'a (Galgancılar) vararak Vakvakın annesi, Tırılın da ninesi olacaktır. 

    Konumuz, üç kardeşin ortancası olan Halil... 1853 Yılında doğdu. Mehmet kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe Hanım, Omarcıkoğlu Mehmet kızı olarak bütün Omarcıkların halasıdır. Ayrıca Emine Ablası da Aşşağılıların atası olan Halil'e varmış, yani iki Halil bacanak oldular... Ayanoğlu Halil daha önce vefat ediyor; ama eşi Ayşe Hanımın 1935'te öldüğü kaydedilmiş...

    Halil ile Ayşe Hanımın çok çocuğu var. Belirleyebildiklerimiz, üç oğlan dört kız. Bunların doğum tarihine göre sıralaması şöyle: Osman, Dudu, Mehmet, Şerife, Ahmet, Hanife, Fatma... 

    Büyük kızı Dudu, 1876 yılında doğdu. Hacapdıramanların Abdurrahman'a vardı; Cıldırın ninesidir... İkinci kızı Şerife 1885 doğumlu... O da halasının oğlu Vakvak Mehmet eşi oldu...  1887'de doğan Hanife ise Cingenalilerin İbrahim eşi oldu. Onun vefatından sonra Devrimbeşlerin Godalömere vardı; Delibayramın anasıdır... Küçük kızı Fatma ise Çatalların Yahya ile evlendi. Yahya, annesi itibariyle Patlaklardandır. Ne yazık ki Yahya Yemen'de şehit oldu...

    Kızların durumu böyle... Şimdi Ayanoğlu Halil'in üç oğluna bakalım. 

    1. Cinibiz Dede

    Osman, Ayanoğlu Halil'in en büyük çocuğudur, 1874 yılında doğdu. Büyük oğlunu Hacılar/Yetimlerin Hacı Mustafa kızı Dudu ile evlendirdi. Dudu Hanım, Hacınınibramın kardeşidir... Ayrıca Dedelerin Mollamustafa oğlu Mustafa ve Hassönlerin Hacıefe Hasan (Çilmahmut babası) ile bacanak oldular...

    Yaşlılığındaki sinirli yapısıyla o dönemin çocuklarının hafızasında yer etmiş. Belki öyle değildi de çocuklar onun çabuk kızdığını düşünüyorlardı. Öfkelenirmiş, ama katiyen ağzını bozmazmış. Kendini tutamadığı zamanlarda en fazla 'Hay senin, şerrine nenni!' der, kızgınlığını belli edermiş; hepsi bu... Bu haliyle çocuklar onu sevdikleri için 'Cinibiz Dede' lakabı takmışlar...

    Hacıahmetlerin Osman'ın, sırasıyla Azime, Ömer, İbrahim ve Ahmet Şükrü adlarında dört çocuğu oldu. Azime, çocuklarının en büyüğüdür; 1901 yılında doğdu. Önce Hacımahmutlardan İbrahim Sami (Hafızın abisi) ile evlendi. Yeni evlilerken eşi ölünce Başka bir Ayanoğlu olan Kölgeciye vardı, Tunahüseyinin annesidir...

    Büyük oğlu Ömer 1903 yılında doğdu. Evlilik kaydı yok, bekar olarak 1929'da ölmüş. Ortanca oğlu İbrahim ise 1906 doğumlu... Demirdelenoğlu Yahya kızı Ümmühan ile, yani Şavalgadirin ablasıyla evlenmiş. İbrahim 1927'de vefat ettiğinde çocukları yokmuş. Dul kalan Ümmühan, Şaşdımhalile vardı; Hüseyin, Mevlüt ve Ziyaddin Şen'in analarıdır...

    Cinibiz Dede 1947 yılında vefat etti. Eşi Dudu Hanım onun ölümünden sonra on yıl tek başına yaşadı. Bu dönemde çok zebillik çektiğini söylüyorlar. Nihayet 1967 yılında o da vefat etmiş...

    Sarı Şükrü
    Küçük oğlu Ahmet Şükrü 1909 yılında doğdu. Sarışın değildi, kumraldı; ama yine de 'Sarı Şükrü' lakabıyla anıldı. Sakaların Ali kızı Naime ile evlendi. Naime Hanım Kelbekirin kardeşidir. Ayrıca adını aldığı Naime ninesi Hacılar/Kelahmetlerin kızı, Sarışükrünün anası da Hacılar/Yetimler kızı olduğu unutulmasın... Tabi Naime hanımla evlenince, Tekelilerin Kadir ve Hakkıların Kadir ile bacanak oldular... 1996'da öldü; karısı Naime ise 1989^da vefat etmişti...

    Üçü kız üçü oğlan, altı çocuğu oldu. Yaş sırasına göre onların isimleri; Azime, İbrahim, Mehmet, Fadime, Osman ve Aynur'dur... 

    Büyük kızı Azime, Hacılardan Kelsaleğin Şaban eşi; ortanca Fadime, Gödemehmetin Cemal eşi; küçük kızı Aynur ise Dendenin Ömer eşidir... Burada dikkat çekmek gereken iki husus var; Gödemehmetin anası değildir ama; Godalömerin ikinci eşi Hanife, Cinibiz Dedenin kardeşidir. Daha öncesi uzun hikaye, Fadime ile Cemal'in evliliğinde böyle bir yakınlık var... İkinci husus, Dendenin Ömer'in anası Fadik, Garahmetin kızı...

    Sarışükrünün büyük oğlu İbrahim 1941 yılında doğdu. Gödemehmetin kızı Ayfer ile evlendi; kardeşi Fadime Cemal'a vardığı için değişik usulü bir evlilik oldu... Bacanakları; Kekliklerin Haro Ahmet, Eyüplerin Hopalı Halil İbrahim, Hamdihocanın Şerafettin... Erken dönemde İzmir'e taşınan İbrahim'in Kezban, Hürriyet ve Özgür adında iki kızıyla bir oğlu oldu. Kızlar Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Özgür de Anıtkaya dışından Burcu Hanım ile evlendi; bir kızı ve bir oğlu var, İzmir'de yaşıyorlar... İbrahim ise 2016'da İzmir'de öldü...

    Ortanca oğlu Mehmet Emin 1942 doğumlu... Saçları sebebiyle 'Gıvırcık' lakabı takılmış. Şeytanhasanın kızı Gülfem ile evlendi. Gıvırcık da İzmir'e erken gidenlerdendir. Bir oğlu oldu ve adını Mürsel koydu. Arzıların Veysel kızı Zele ile evlendi. Zele de ninesi vasıtasıyla Patlaklara bağlanır... Mürsel ile Zele'nin Şükrü, Mehmet ve Hasret adında üç çocuğu var ve İzmir'de yerleşikler...

    Sarışükrünün küçük oğlu Osman ise 1951 yılında doğdu. Çilmahmutun İzzet kızı Fadime ile evlendi. Büyük ninelerin kardeşliği hatırlansın... Abileri gibi erken dönemde İzmir'e yerleşti. Şükrü ve Ceyda adında bir oğluyla bir kızı oldu. Ceyda Anıtkaya dışından bir beyle evlendi. Şükrü de Anıtkaya dışından evlendi, bir oğlu olduktan sonra 2012'de vefat etti... Babası Osman da oğlundan dört yıl sonra 2016'da öldü...

    2. Gaba Oğlan

    Ayanoğlu Halil'in ortanca oğlu Mehmet, 1880 doğumluydu. 'Gaba Oğlan' diye bilinirdi. İdirizlerin İdris kızı Nazike ile evlendi. Nazike Hanım Sarımehmet ve Gocaosmanın kardeşidir. Toplamda altı kardeşin en küçükleriydi Nazik, bu yüzden Gabaoğlanın üç de bacanağı vardı; Hassönlerin Hüseyin (Hüseyin öldükten sonra İbrahim, Çakıribanın ana-dedesi), Eminlerin Ömer (Çakalhüseyin ve Kelsüleymanın dedesi) ve Terlemezlerin Yusuf (Terlemezhocanın babası)...

    Gabaoğlanın dört kızı oldu: 1903'te Fatma, 1906'da Zehra, 1909'da Halime ve 1911 yılında Refiye doğdu. Cihan Harbinden gitti ve geriye dönemedi. Kardeşi Garahmet, abisiyle aynı birlikte bulunduğunu ve onun şehadetine tanık olduğunu söylemiş. Hatta abisinin bombardımanda feci şekilde kafasının koptuğu ayrıntısına varıncaya kadar anlatırmış... Bir başka rivayette ise; aynı birlikteler, ama Ahmet erken dönmüş, abisinin şehit olduğunu görmemiş yani. Acı haberi aldıktan sonra Gelibolu'ya gidip başucuna bir çam ağacı dikmiş. Eğret'e döndüğünde Gabamehmet Abisi rüyasına bir araba odunla gelmiş... Bunu dikilen ağacın tutması şeklinde yorumlamışlar. Köyü belirlenemeyen Afyonlu Çanakkale Şehitleri listesinde 'Halil oğlu Mehmet, 2. Kolordu, 16. Alay, 3. Tabur, 12. Bölük Piyade Eri iken; 27 Haziran 1915 günü Anafartalar Muharebesinde şehit oldu...' kaydıyla anlatılan şehit Gabaoğlan olabilir...

    Ardında bıraktığı dört yetim kızın izini sürecek olursak... Büyük kızı Fatma, Çatalların İbrahim oğlu Mustafa'ya vardı. Hatırlanacaktır, Fatma'nın halası da Çatallardaydı; belki de bu yüzden onlara verilmiştir. Hatta kaynanası Hafize de Patlaklardan, el değil yani... Neyse, Fatma Hanım ileride Delibıdığın anası olacaktır... 

    Gabaoğlanın ikinci kızı Zehra, Mardakların Hüseyin oğlu Hüseyin'e varıyor. Orada Atike ve Halime adında iki kızı oldu. Atike, Gugukların Ramazan Ün; Halime de Aşşağılıların Kelahmet eşi olacaktır...

    Üçüncü kızı Halime de Mardakların Ali'ye vardı, Zehra Ablasıyla elti oldular. Çocukları olmadı, eşi vefat ettikten sonra Hatiplerin Deliahmete vardı. Orada Yağcımahmutun anası oldu. Sonra Deliahmetle ayrıldılar. İdirizlerin Gocaosmanın Delimehmete vardı; orada vefat etti...

    Küçük kızı Refiye'nin akıbeti bilinmiyor. Delibıdığın kız kardeşine Refiye adı verilmesi, bu konuda bize ışık olabilir. İhtimal ki Refiye genç yaşta vefat etti. Fatma Ablası da hatırasını yaşatma adına kızına onun adını verdi...

    Gabaoğlan şehit olduktan sonra eşi Nazik Hanım ne yaptı? Bu soru cevaplandığında kızlarının evlilikleri daha iyi anlaşılabilir... Nazik Hanım, Mardakların Hüseyin'e vardı. Yani iki güveyisinin babasına... Belki de önce kendisi kocaya vardı, sonra da kızlarını o eve gelin olarak aldırdı... Orada bir oğlu oldu, adını Ahmet koydular. Dişçi Ali Saki ve Gocacaminin emekli İmamı Hüseyin Saki'nin babası...

    3. Gara Ahmet

    Ayanoğlu Hacıahmetin erkek torunlarından en küçüğü olan Ahmet, 1887 yılında doğdu. Teninin esmerliği sebebiyle 'Gara Ahmet' dediler. Adı Hacıahmetler olan sülalenin bu koluna bundan böyle 'Garahmetler' denmesine sebep budur. 

    Garahmet, Yetimlerin atası Hacımurat kızı Hatice ile evlendi. Hatice hanımın anası da Hacapdıramanlardan... Ayrıca Mardakların Hasan (Hatcamehmetin Babası) ile bacanak oldular. Bu sülalelerle daha önceden kurulan akrabalık bağları hatırlanacaktır... 

    Dört kızı ve bir oğlu oldu. Doğum tarihlerini bilmediğimiz için yaş sıralaması yapamıyoruz; bu beş çocuğun isimleri; Halil, Şerife, Fadik, Hacer ve Kezban'dır... Şerife'de biraz kamburluk vardı, Kezban'a ise 'Tökürdek' derlerdi... Evlilik durumları; Şerife, Bulduğun Mehmet; Fadik, Denden Osman; Hacer, Hatiplerin Ömer Faruk; Kezban, Hacıemin As eşi oldular...

    Garahmetin hanımı, Hacımurat kızı Hatice 1961 yılında; kendisi ise 1968'de vefat ettiler...

    Garahmetin Halil
    Garahmet, 1930 yılında doğan tek oğluna babası Ayanoğlu Halil'in adını koydu. Onlardaki bu Halil-Ahmet zinciri en az iki asırlık... 'Garahmetin Halil' diye lakaplandı ve hep bu lakapla anıldı. 

    Garahmetin Halil, iyi pilav pişirir, düğün pilavı için tercih edilirdi. Omuzuna peşgir atması neyse de; beline öncek bağlaması garibimize giderdi. Öncek kadın işiydi çünkü... Cambazcılık da yapardı. Bu yüzden elinin altında her zaman için koyun keçi bulundurur, bazı ikindi sonraları, bunlardan birini kesip Gulaksızın Dükkanın yanındaki saçak altına asar, kısa sürede satardı. Kasap da olurdu yani...

    Halil, Noritokanın kızı Şefika ile evlendi ve böylece Dönelerin Yusuf, Akkaşların Halil, Daldalların Gıdakömer ile bacanak oldular... Şefika Hanım 2002 yılında, Garahmetin Halil ise 2008 yılında vefat ettiler...

    Dört kız dört oğlan, sekiz çocukları oldu. Yaş sırasına göre isimleri; Necibe, Hüsniye, Ayşe, Ahmet, Mehmet, Hatice, İbrahim ve Nuri'dir... Kızların evlilikleri; Necibe, teyzesinin oğlu İbrahim Akkaş ile; Hüsniye, Cavaların Halil Er ile; Ayşe Cavaların Ahmet Er ile; Hatice Deliyakıbın Aziz Kopan ile evlendiler. Hüsniye ile Ayşe iki kardeşe vararak aynı zamanda elti oldular...

    Büyük oğlu Ahmet 1962 yılında doğdu. Göynüklü Ayşe ile evlendi. Şerife ve Yasemin adında iki kızı var ve Afyon'da yaşıyorlar...

    1965'te ikinci oğlu doğduğunda Mehmet ismini vermiş, Gabamehmet emmisinin adı... Güçlü kuvvetli, sert fizik yapısı sebebiyle arkadaşları ona 'Kemik' derdi. Erken dönemde Manisa'ya göçtü. Orada Yozgatlı Sabiye ile evlendi. Mesut ve Halil adlarında iki oğlu oldu, sonra Kemik 2011'de vefat etti. Çocukları halen Manisa'da yerleşik...

    Üçüncü oğlu İbrahim 1968 yılında doğdu. 'Hakim' lakabıyla tanındı. Tellilerin Yakup kızı Şerife ile evlenen İbrahim, Çolakların Ahmet Kurt ile bacanak oldu... Halil İbrahim, Recep ve Ceyda adlarında iki oğluyla bir kızı var. Hakim, Garahmetlerin Anıtkaya'da yaşayan tek temsilcisi durumunda...

    Garahmetin Halil'in en küçük oğlu 1973 yılında doğdu. Adını Nuri koymalarının sebebi, dedesi Noritokadır... Erken dönemde Nuri de Manisa'ya yerleşti ve orada Sevil ile evlendi. Onurcan ve Rumeysa adlı çocuklarıyla halen Manisa'da yaşıyor...

    ***

    Ayanoğluların bu kolu baştan beri Hacıahmetler diye bilindi. Onun torunlarından Osman soyundan gelenlere yine Hacıahmetler denmeye devam edildi; yalnız Ahmet kolundan gelenler Garahmetler oldu. Her iki dal da 1934 Soyadı uygulamasında PATLAR soyismini aldılar. Tıpkı Patlaklarda olduğu gibi...



24 Şubat 2023

Daldallar Ömerçavuş

     

    Daldal Hüseyin'in çocuklara devam ediyoruz. Büyük oğlu Bekir ile Bekiraliler ve Gödenleri gördük. İkinci oğlu Yusuf (Hüseyin) ile Sarasan, Delişükrü ve Bacılar... Son olarak Ömer çocukları ile Daldalları tamamlayacağız. 

    Ömer'e geçmeden önce İbrahim adındaki kardeşinden söz etmezsek Daldalları tam olarak anlamayabiliriz. Eldeki kütük düzenlendiği sırada İbrahim öldüğü için kendisi hakkında pek malumat bulunmuyor. Yine de olduğu kadar Daldaloğlu İbrahim'e bakalım...

    İBRAHİM

    Daldal Hüseyin'in oğludur. Doğum tarihi tam olarak bilinmese de Yusuf'tan küçük, Ömer'den büyük olduğu tahmin ediliyor... Hacıların Küçükmehmet kızı Emine ile evlendi. Emine Hanım, Yetimlerin atası Hacımuratın kardeşidir.  Altı kardeşin en küçüğüydü ve iki de ablası vardı. Büyük ablası Şerife, Eğret'e gelen ilk Arapselim eşi; küçük ablası Satı da Hacalinin emmisi, Deliveyisin abisi Molla Mustafa eşi oldu... Yani Daldalın İbrahim, Arapselim ve Molla Mustafa ile bacanaktı...

    Emine ile İbrahim'in üç oğulları oldu. 1885'te Hüseyin, 1886'da Mustafa ve 1891'de Hasan... Sonra İbrahim vefat vefat etti. Tam olarak ne zaman öldüğü bilinmiyor; ama 1891 ile 1904 arasındaki 12-13 yıllık aralıkta vefat ettiği kesin... Bundan sonrası da çocukları açısından çok net değil. Yalnız dul eşi Emine Hanım, kaynı Ömerçavuşa varacak; oraya geleceğiz, şimdi üç yetim oğlanın durumuna bakalım.

    Büyük Hüseyin ile küçük Hasan hakkında evlilik kaydı düşülmemiş. İkisiyle ilgili Daldallar torunlarından bir şey duymadım, varlıkları bile bilinmiyor. Akla, ister istemez Cihan Harbi geliyor. Çanakkale kayıpları arasında görünmüyorlar, belki başka bir cephede kalmışlardır. Yahut da köyde öldüler...

    1886 Doğumlu ortanca Mustafa öyle değil; Hüseyin kızı Fatma ile evlenmiş. Bu, bir düğün için Eğret'e gelen çalgıcıyken sonra Camiye Müezzin duran Çaylıoğlu Hüseyin'in kızıdır. Böbülerin dedesi Mazinin Ömer Kabadayı'nın ablası... Daldalların Mustafa'nın bir kızı oluyor, adı Rabia... Paşaoğlu Ahmet'e verilen Rabia Hanım, Gırgır Ahmet Yaman'ın annesidir...

    Daldaloğlu İbrahim, tek oğlundan tek torunu Rabia vasıtasıyla nesebini günümüze ulaştırabilmiş; ama ismi Daldallarda ilham kaynağı olmuş. Kipilin Gariban ve onun oğlu İbrahim Honça; Gociban (İbrahim Honça); Gocayörüğün Gümüş (İbrahim Honça); Bacıların Çakır (İbrahim Değer) bize hep Onu hatırlatır...

    ÖMER ÇAVUŞ

    Daldalın Ömer, 1862 yılında doğdu. Askerliğinde kazandığı Çavuş rütbesi sivil hayatta lakap olarak kalakalmış. Eğretli Çavuşların hepsi böyle... Halil kızı Ümmügülsüm ile evlendi. Gülsüm Hanımın kimlerden olduğu bilinmiyor. Kütük tutulduğu sırada babasının sağ olduğu görülüyor. Bu ipucundan yola çıkarak yapılan tarama, bizi Gedikoğlu Halil'e götürüyor, yani Hassönlerin/Gasapların dedesine... Bu iz doğruysa Ömerçavuş, halasının kızıyla evlenmiş demektir. Çünkü Şerife Halası Gedikoğlu Halil eşi idi...


    Gülsüm Hanımdan tam altı çocuğu oldu Ömerçavuşun. Bunların dördü erkek, ikisi kız. Doğum tarihlerine göre isimleri şöyle sıralanıyor; Rabia, Fatma, İbrahim, Hasan, Hüseyin, Mahmut...

    Bu arada Ömerçavuşun İbrahim Abisi vefat etmişti. Üç oğluyla dul kalan Emine Hanımı nikahı altına aldı. O dönemde sık rastlanan böyle evlilikler hangi insiyaklarla yapılıyordu, bilinmiyor. Kardeşlerin ailesi sahipsiz kalmasın diye, analarının malları başkasına gitmesin diye veya daha başka sebepleri olabilir... Hacıların kızı Emine Hanım, Babası Küçükmehmet vefat ettiğinde henüz bir yaşındaydı. Daha o zamandan 2835 kuruşluk bir mirasın sahibiydi ki o günün şartlarında bu ciddi bir mal varlığıdır... 

    Ömerçavuşun Emine Hanımdan da bir kızı oldu, adını Hatice koydular. Hatice, Emine Hanımın annesinin adıdır... Kütükte Ömerçavuşun üç eşi olduğu kaydedilmiş. Bu son zevcesi Dayılardan Bekir kızı Şerife'dir... Gerçi bu hanımından çocuğu yok, zaten bir müddet sonra ayrılıyorlar ve Şerife Hanım, Selimlerden Kemik Ali'ye varıyor...

    Kızlarına gelelim... 1889 yılında doğan büyük kızı Rabia, İdirizlerin Ömer oğlu Mustafa'ya vardı; Sarıömerin anasıdır... 1891 Doğumlu ortanca kızı Fadime'nin evlilik kaydı yok, onun hakkında bulabildiğim tek bilgi, 1961 yılında bekar olarak vefat ettiğidir... Çocuklarının en küçüğü ve Emine Hanımdan tek evladı Hatice ise 1908 yılında doğdu. Demirdelenlerden Hayta Mahmut'a vardı...

    Ömerçavuşun dört oğlunu merkeze alarak Daldalların bu kolunu ayrıntılı inceleyeceğiz... Hanımlarının daha önceden vefat ettiği anlaşılıyor. Kendisi ise 1931 yılında vefat ettiği kaydedilmiş...

    1. İbrahim

    Büyük oğlu 1894 yılında doğdu. Bu bilgi, Ömerçavuşun İbrahim Abisinin ölüm tarihine ışık tutabilir. Abisinin hatırasına ilk oğluna onun adını vermiş olmalı... Arapların Halil kızı Hanım ile evlendi. Hanım, Deveci ile Gavasın kardeşi olur. Ayrıca bu evlilikle Gıdilerin Mustafa ile bacanak oldular... İbrahim'in kaderi, adını aldığı amcasınınkiyle benzer; genç yaşta vefat etti. Bir farkla ki, İbrahim'in henüz çocuğu yoktu... Cihan Harbi şehitlerinden olduğu düşünülürse, ne kadar genç olduğu anlaşılabilir; 1916'da şehit olduğunda 22 yaşındaydı. Hangi cephede vuruştuğu bilinmiyor, sadece Çanakkale'de olmadığından eminiz...

    2. Hasan

    Ömerçavuşun ikinci oğlu Hasan, 1898 yılında doğdu. İdirizlerin Sarımehmet kızı Sultan ile evlendi. Sultan Hanım; Gambırtevfik, Dedemısdık, Saralosman, Gıdakömer ve Yalamaşükrünün ablalarıdır. Burada Hasan ile Sultan arasında ciddi yakınlığa dikkat çekmek gerekir. Sultan Hanımın annesi Kezban, Gedikoğlu Halil kızıdır; yani Daldal Dedenin yeğeni. Şu halde Hasan, Daldalın torunu; Sultan da ablasının torunudur... Aslında Sultan da Veyisoğlu Hüseyin torunu; yalnız Hassönlerle İdirizleri dolaşıp Daldallara dönmüş oluyor...

    Yakın akrabası Sultan Hanım ile evlenince Hasan, Terlemezlerin Memişahmet ve Cavaların Mustafa ile bacanak oldular... Ömerçavuşun Hasan 1940 yılında, eşi Sultan Hanım ise 1979 yılında vefat ettiler...

    Hamdi
    Hamdi ve Halit adlarını verdikleri iki oğulları ve Ratibe adında bir kızları oldu. Kızı Ratibe, Sağırhüseyin Emmisinin oğlu Gocayörük Mevlüt Honça eşi oldu... Büyük oğlu Hamdi, Memişahmet kızı, yani teyzesinin kızı Şerife ile evlendi. Çolömerlerin Seyrekbasan Mahmut Salman ile bacanak oldular... 

    Hamdi'nin altı çocuğu oldu, bunların ikisi erkek. Yaş sırasına göre isimleri Sultan, Kezban, Ömür, Hasan, Leman ve Seviye'dir... Büyük kızı Sultan, Bacıların Burukhüseyinin İsmail Değer; Kezban, Olcaklıların Nazmi Aydın; Leman, Dendenin Ali Tüblek; Seviye, Dombeylinin Necati Okutan eşi oldular... 

    Büyük oğlu Ömür 1952 yılında doğmuştu, 1967'de evlenmeden vefat etti. Yağmurda soğuk alıp o dertten kurtulamadığı söyleniyor... 1959 Doğumlu küçük oğlu Hasan ise Şampayanın kızı Mukadder ile evlendi. Kendisinin 1978'deki vefatından sonra doğan çocuğu da yaşamadı...

    Daldalların Hasan oğlu Hamdi de 1989 yılında vefat etti...

    Halit
    Daldalların Hasan'ın küçük oğlu Halit 1930 yılında doğdu. Gocagulizin kızı Kezban ile evlendi. Bödümehmet, Gambırömer ve Gocayörük ile bacanak oldular... Emmisinin oğlu Gocayörük, aslında eniştesiydi; Ratibe Hanımın vefatından sonra Gocagulizin kızını alınca bacanak oldular... Kasaba olduktan sonra Boduoğlyla birlikte Anıtkaya'da bir dönem Mahalle Muhtarlığı yaptılar...

     Ahmet ve Alaaddin adlarında iki oğlu oldu. 1958 Yılında doğan ilk oğluna Ahmet adını koymalarının sebebi, Genç yaşta ölen kayınbiraderi Ahmet Uysal hatırasıdır. Ahmet, Daldalların Gociban kızı Fatma ile evlendi. Sultan ve Halit adlarında iki çocuğu oldu. Sultan Çolakların Hüseyin Kurt eşi oldu. Halit de Afyonlu bir hanımla evlendi, Anıtkaya'da oturuyorlar... 

    Küçük oğlu Alaaddin de yine Gocibanın kızı Meryem ile evlendi ve abisiyle bacanak oldu. Ayrıca iki kardeşin üçüncü bacanağı da Körmısdıfanın Kazım oğlu Mustafa Omak'tır... Alaaddin'in Sinan ve Ünal adlarında iki oğlu oldu. Sinan, Takanorinin Kahveciahmet kızı Şerife ile evlendi. Yusuf ve Meryem Elif adlarında iki çocuğu var ve Anıtkaya'da oturuyorlar... Küçük oğlu Ünal ise Tatıresilin Mehmet'in Adem kızı Tuğba ile evlendi, Afyon'da oturuyor...

    Hasan oğlu Halit Honça 1994'te, eşi Gocaguliz kızı Kezban Hanım ise 2018 yılında vefat ettiler...

    3. Sağır Hüseyin

    Ömerçavuşun üçüncü oğlu Hüseyin, 1901 yılında doğdu. Abisinin dul eşi Arapların Halil kızı Hanım ile evlendi. Sonradan sonraya lakabı 'Sağır Hüseyin' oldu. İkisi kız üçü oğlan, beş çocukları oldu; Gülsüm, Emine, Mevlüt, Ömer ve İbrahim... Büyük kızı Gülsüm Bacı Dede Seydi eşi; küçük kızı Emine de Burükhüseyin eşi oldu. İki kardeş aynı zamanda elti oldular... 

    Sağırhüseyinin aslında dört oğlu var; fakat 1921'de doğan büyük oğlu İbrahim, beş yaşındayken vefat etmiş, bu yüzden onu incelemeye almıyoruz. Hayatta kalan oğlanlara gelmeden önce; kendisi 1970, eşi Hanım ise 1971'de arka arkaya vefat ettiler...

    Goca Yörük
    1930 Yılında doğan büyük oğlu Mevlüt'e 'Goca Yörük' derlerdi. Önce Hasan emmisinin kızı Ratibe ile evlendi. Bir kızları oldu, Ratibe Hanım lohusa halinde 1950'de vefat etti. Öksüz çocuğa annesinin adını koydular; Ratibe... İkinci olarak Gocaguliz kızı Fadime ile evlendi. Ondan da Melahat ve Ayşe adında iki kızı olduktan sonra, 1957'de Fadime Hanım vefat etti. Gocayörük üçüncü olarak Eyüplerin Eyüp kızı Şerife ile evlendi. Şerife Hanımın anası Gasaplardan olması hasebiyle aralarında akrabalık bulunur... Bu son eşinden de Fadime, İbrahim, Ahmet ve Fahriye olmak üzere dört çocuğu daha oldu...

    Gocayörüğün büyük kızı Ratibe, Gıvığın Ömer Aydın'a vardı. Fadime Hanımdan olan Melahat ve Ayşe kardeşler, Yarımağanın Pilot ve kardeşi Ömer ile evlenerek birbirlerinin eltisi oldular. Fadime, Yörükmehmetin oğlu Ahmet Demir eşi oldu.  Küçük kızı Fahriye ise Turabilerin İbrahim oğlu Ahmet Külte eşi oldu... 

    Büyük oğlu İbrahim, 1962 yılında doğdu. Arkadaşları tarafından 'Gümüş' diye lakaplanan İbrahim, Ablaklı Şener ile evlendi. Tuğba, Refiye, Tugay ve Ayşe adlarında dört çocuğu oldu. Bir dönem Antalya'ya yerleşip orada çalışmaya başlamıştı. Bir trafik kazasında 2013'te hayatını kaybetti. Büyük kızı Tuğba, Mantaroğlunun Kıvanç Azbay'a; ortanca Refiye, Kilcinin Rahim Sağlam'a vardı. Küçük Ayşe ise Ablak'a gelin gitti... Gümüşün tek oğlu Tugay ise 2017'de genç yaşında bir kazada vefat etti...

    Gocayörüğün küçük oğlu Ahmet 1966 yılında doğdu. Ortaokulu bitirdikten sonra İzmir'e yerleşti. Yahyaların Gocayahya kızı Ayşe ile evlendi ve Güdüğizzetin  Emin oğlu İzzet Sağlam ile bacanak oldular... Tuğçe ve Şerife adlarında iki kızı olan Ahmet, halen İzmir'de yaşıyor...

    Gocayörük Mevlüt Honça 1996 yılında vefat etti. Eşi Şerife Hanım ise uzun yılar daha yaşadı ve 2020'de vefat etti...

    Eşenin Ömer
    Sağırhüseyin 1933'te doğan ortanca oğluna babası Ömerçavuşun adını koydu. Onu, İdirizlerin Sarıömer kızı Eşe ile everdi. Aslında Eşe Hanım da Ömerçavuşun torunudur... Bu evlilikten sonra Ömer'in lakabı 'Eşenin Ömer' oldu, 2022'de vefatına kadar hep bu lakapla anıldı... Eşe Hanım ise 2003 yılında vefat etmişti...

    Eşeninömerin üç kızı ve iki oğlu oldu. Aslında dört kızı olmuştu, büyük kızı ölünce onun yerine ikincisini kaydettirdiler. Sonuçta kayda geçen çocukları; Neslihan, Hacer, Mehmet, Kazım ve Fadime'dir...

    Büyük kızı Neslihan Bacıların Çakır eşi, ortanca Hacer de Tellilerin Veysel eşidir... Küçük kızı Fadime, Ayvalı'ya gelin gitti...

    Büyük oğlu Mehmet 1962 yılında doğdu. Sakaların Sebahattin kızı Sultan ile evlendi ve böylece Bükürlerin Menderes ile bacanak oldular... Erken dönemde Anıtkaya'dan ayrılan Mehmet'in Melek, Ayşenur ve Büşranur adlarında üç kızı var...

    Eşeninömerin küçük oğlu Kazım, Ablaklı Nurten ile evlendi. Ömer ve Burak adlarında iki oğlu oldu. Ömer, Hocalarlı Sabriye; Burak, Hamzaların Ali kızı Zele ile evlendi. Halen Anıtkaya'da yaşıyorlar...

    Goca İban
    Sağırhüseyinin küçük oğlu 1936 yılında doğdu. İkisi de erken yaşlarda vefat eden abisi ve amcasının adını vermişler... İbrahim; iri yapısı, uzun boyu sebebiyle 'Goca İban' diye lakaplandı. Diğer Gociban ile karışmasın diye buna 'Daldalların Gociban' derlerdi...   Urganlının kızı Halime ile evlendi. Bacanakları Hacapdıramanların Halil Keleş ve Seydilerin Veysel Yavuz'dur...

    Gocibanın üçü kız ve ikisi oğlan, beş çocuğu oldu; İsmail, Fatma, Ramazan, Meryem ve Kezban... Büyük kızlar Fatma ile Meryem, Daldalların Halit'in Ahmet ile Alaaddin kardeşlere varıp elti oldular. Küçük kız Kezban da Hassönlerden Körmısdıfanın Kazım oğlu Mustafa Omak eşi oldu...

    Büyük oğlu İsmail, Dıkmanın kızı Havva ile evlendi; Kelarzımanların Bahattin'in Mehmet Ali ile bacanaktır... Fatih ve Betül adlarında bir oğluyla bir kızı oldu. Fatih Anıtkaya dışından evlendi, Betül Anıtkaya dışına gelin oldu... Emeklilik sonrası Daldalların İsmail, Anıtkaya'da yaşıyor...

    Gocibanın küçük oğlu Ramazan 1962 yılında doğdu. Delibayramın kızı Fadime ile evlendi. Ramazan'ın da bir oğluyla bir kızı oldu. Kızı Merve, Yahyaların Hidayet oğlu Mehmet Diril eşidir... Oğlu Hüseyin, Eskişehirli bir hanımla evlendi, Zeynep adında bir kızı var... Anıtkaya'da yaşıyorlar... 

    Daldalların Sağırhüseyinin Gociban 2005 yılında, eşi Halime Hanım ise 2012 yılında vefat ettiler...

    4. Kipil Mahmut

    Ömerçavuşun en küçük oğlu Mahmut 1904 yılında doğdu. Kendisine neden 'Kipil' dendiği bilinmiyor, belki görüntüsü sebebiyle bu yakıştırma yapılmıştır. Son dönemlerini, ihtiyar halini şöyle böyle hatırlıyorum. Sürekli eşek sırtında görürdük; ya tarlaya gidiyordur, ya da kırdan geliyordur. Hiç boş durmayan öyle bir dedeydi. Yardımsız eşeğe binebiliyor muydu, emin değilim, ama yine de kımıldar dururdu... 

    Okulun, o gün için bize çok büyük görünen orta koridordaki Atatürk köşesinde bir sürü güzel fotoğraf vardı. Can sıkıntısından bazen onlara bakar, kendimizce yorumlayarak eğlence çıkarırdık. Erzurum veya Sivas Kongresinin sembolü haline gelmiş bir fotoğrafta Mustafa Kemal'in yanında, bir elinde baston diğerinde tesbih oturan bir ihtiyar var. Ak sakallı, sarıklı cüppeli o piri faniyi hep Kipil Dedeye benzetirdik. Eşekten inip Daldalların Odanın önüne otursa, aha bu pozu vermiş olurdu...

    Kipilmahmut Hacapdıramanlardan Abdurrahman kızı Fadime ile evlendi. Fadime Hanım, Cıldırın halası olur... Ayrıca Fadime Hanımın adını aldığı Fadime Ninesi Veyislerden olduğunu düşünürsek aralarındaki akrabalık bağı anlaşılabilir. Fadime ile evlenmekle bir akrabalık bağı daha kuruldu ve Çolömerlerin Osman ile bacanak oldular...

    Kipilin iki kızı ve üç oğlu oldu. Yaş sırasına göre beş çocuğunun isimleri; Şerife, Emin, Ömer, İbrahim ve Gülsüm'dür... Büyük kızı Şerife, Güdükahmetin ilk eşidir. Küçük kızı Gülsüm ise Olucaklı Ali Osman Aydın eşi oldu...

    Eşi Fadime Hanım 1978 yılında vefat etti. Kipilmahmut ise onun ölümünden on yıl sonra, 1988'de vefat etti... Oğullarına bakalım...

    Kör Emin
    Büyük oğlu Emin 1931 yılında doğdu. Bakarken gözünü kıstığı için olsa gereke 'Kör' diye anıldı. Gobakların Köremin ile karışmasın diye kendisine 'Daldalların Köremin' derlerdi. Kirpitçilerin Sabri kızı Ayşe ile evlendi ve Davılcıariflerin Mustafa Azbay ile bacanak oldular... Ayşe Hanımın ninesi ve anası da Veyislerden olduğunu hatırlatalım... Emin Honça 2003'te, eşi Ayşe Hanım ise 2017'de vefat ettiler...

    Köreminin beş kızı ve iki oğlu oldu: Hüsniye, Kerime, Şerife, Meryem, Salim, Mahmut, Elveda... Hüsniye, Çulluların Muhittin Azbay; Kerime, Körhalilin Mehmet Kirkit; Şerife, Hamdihocanın Ahmet Dadak; Meryem, Buydeycigadirin Selahattin Dadak; Elveda, Yumrukların Ahmet oğlu Ali Tüplek eşi oldular... 

    Büyük oğlu Salim 1967 yılında doğdu, on yaşındayken vefat etti. 1974 Doğumlu Mahmut 'Berber Mahmut' diye tanınır. Önce Anıtkaya'da bir müddet berberlik yaptı, sonra Afyon'a yerleşti. Anıtkaya dışından evlendi. Bir kızı ve iki oğlu var, halen Afyon'da oturuyor...

    Gıdak Ömer
    Kipil, 1933'te doğan ortanca oğluna babası Ömerçavuşun adını koymuş. 'Gıdakömer' diye lakaplandı; ama İdirizlerin Gıdak ile karışmasın diye Ona 'Daldalların Gıdakömer' derlerdi. 

    Gıdakömer, Noritokanın kızı Hacer ile evlendi ve böylece Dönelerin Yusuf, Akkaşların Halil ve Garahmetlerin Halil ile bacanak oldular... 

    Üçü kız beşi oğlan, sekiz çocukları oldu. Yaş sırasına göre isimleri; Nursefa, Şahin, Fatma, Elveda, Nuri, Adem, İbrahim ve İsmail'dir... Büyük kızı Nursefa, Akkaşların Nurettin'e yani teyzesinin oğluna vardı. Fatma, Eselerin Yusuf oğlu Hüseyin Eminç eşidir. Elveda ise Anıtkaya dışından bir beyle evlendi...

    Gıdakömerin oğlanlar bir dönemden sonra İstanbul'a yerleştiler. Şahin, Kalecikli Gülşen ile evlendi. Özlem ve Aykut adlarında iki çocuğu var. İstanbul'dan döndü, Afyon'da yaşıyor... Nuri Çaparın kızı Muhsine ile evlendi, Mehmet Cem adında bir oğlu olduktan sonra ayrıldılar. Anıtkaya dışından bir hanımla tekrar evlendi. Adem, İbrahim ve İsmail de İstanbul'da evlendiler ve orada yaşıyorlar...

    Çocukları İstanbul'a yerleştikten sonra Gıdakömer eşiyle Anıtkaya'da yalnız yaşıyorlardı. Kendisi 2009 yılında, Hacer Hanım ise 2023'te vefat ettiler...

    Gara İban
    Kipilin küçük oğlu İbrahim biraz esmer olduğu için 'Gara İban' diyorlarmış. Gobakların Halil İbrahim kızı Azime ile evlendi. Delimısdık ile bacanak oldular... 1958 yılında bir kızı doğdu, adını Ömür koydular. 1961 Yılında doğan oğluna ise babasının adını verdiler; çünkü Kipilin Gariban o sene vefat etmişti...

    Kızı Ömür, Pafıldakmahmutun Hilmi eşi oldu. İbrahim'e annesine izafeten 'Azimenin İban' derlerdi. Kelsaleğin Şaban kızı Ayşe ile evlendi. Bir müddet Belediye Kahvesini işlettikten sonra İzmir'e göçtüler. Annesi Azime Hanım 2015'te vefat etti... Fadime adında bir kızı var ve İzmir'de yaşıyorlar...

    ***

    Veyisoğlu Hüseyin oğullarının büyüğü Ali, Hacıaliler ve Dedelerin atasıdır... İkinci oğlu Hüseyin'e Daldal diyorlar ve ondan gelenlerin hepsi Daldalları oluşturuyor. Daldalın da oğulları var; misal Bekir'in çocukları Bekiraliler ve Gödenler; Yusuf'un çocukları Sarasan, Delişükrü ve Bacılar; Ömerçavuşun çocukları ise Daldalların geriye kalan diğer unsurlarını oluşturuyor. Burada her dönemde öne çıkan isimler olarak; Hüseyin, İbrahim ve Ömer'in Daldallarda temel isimler olduğu anlaşılıyor. 

    En sonda incelenen Ömerçavuş çocukları 1934 Soyadı uygulamasında HONÇA soyismini almışlar. Gocibanın büyük oğlu İsmail bunu GONCA olarak değiştirmiş. Bunun dışında Daldalların bu kolu soyadı bütünlüğünü koruyor.

    Daldallar incelemesinde şöyle bir şey de fark edildi; İsmi geçen çoğu aile (Guliz, Gocaguliz, Gırgır ve Gasaplar dahil) öyle bir yerleşim oluşturmuşlar ki Daldalların Odayı merkeze koyun. Kuzeyi, doğusu ve batısı hep Daldallar... Güneyi zaten yol...



22 Şubat 2023

Sarasan-Delişükrü ve Bacılar

 
    Çocuklarının 20. yüzyıl kayıtlarından çıkarabildiğimize göre, Daldal Hüseyin'in Zeliha ve Rabia adlarında iki hanımı vardı. Beş çocuğunun en büyüğü Zeliha Hanımdan; diğerleri Rabia Hanımdandır...  Çocuklarının yaş durumuna göre isimleri şöyle: Bekir, Yusuf, Neslihan, Ömer, İbrahim... 1859 yılında doğan Neslihan, Apdıramanların Hüseyin'e vardı; Güdükmehmetin anası olacaktır... Büyük oğlan Bekir'den Bekiraliler ve Gödenlere gittik... Sıra ikinci oğlunda...

    YUSUF/HÜSEYİN

    (Nüfus Kütüğünde aile reisi olarak  'Dal Hüseyin oğlu Yusuf' ibaresi var; yalnız çocuklarının hepsinde baba adı 'Hüseyin' yazılmış. Sülalede -önce ve sonra- Yusuf ismi hiç görülmemiş, yani Daldallarda tek... Oysa Hüseyin ismi zaten bu sülalenin temelini oluşturuyor. Ayrıyeten yazım veya okuma olarak Hüseyin-Hasan geçişleri kabul edilebilir; ama Yusuf-Hüseyin arasında hiç bir benzerlik yok. Bu yüzden Yusuf, bir yazım hatası olarak kabul edilmelidir. O zaman ta baştan beri devam eden, Veyisoğlu Hüseyin - Daldal Hüseyin - Daldalın Hüseyin zincirinin üçüncü halkası karşımızda demektir. Arkası Sağır Hüseyin ve Buruk Hüseyin olarak gelecek.)


    İkinci oğlu Hüseyin 1855 yılında doğdu. Bekir dışındaki bu çocuklar Rabia Hanımdan... Hüseyin kızı Ayşe ile evlendi Daldalın Hüseyin... Ayşe Hanımın kimlerden olduğu hususunda bir bilgi yok; ama bu sayede Bekir abisiyle bacanak oluyor. Belirlenebilen üç oğluyla iki kızı var; yaş sırasına göre isimleri Gülsüm, Ahmet, Ayşe, Mehmet ve Ramazan... 

    Çocuklarının en büyüğü Gülsüm, Körselimlerin Ahmet'in ikinci eşi oldu. (İlki Hanife Hanım Gocaguliz ile Ayşe'nin anasıdır. O Ayşe, Sağırların Ramazan'a varıp Çunkuhamzanın anası olacaktır.) Seydi Ahmet adında bir oğlu oldu, fakat çok yaşamadı. Ardından Gülsüm Hanım kendisi de vefat etti... 1886 Doğumlu Ayşe, Sağırların Ahmet eşi olacak ve tek oğlu İbrahim anasıyken kocası harpte kaldıktan bir müddet sonra kendisi de vefat edecektir. Burada dikkatleri çekmesi gereken husus Sağırlarla irtibattır. Bekiroğlu/Gödenlerdeki bu yakın ilişki, Hüseyin çocuklarında da görülecek... Şimdi Hüseyin'in üç erkek çocuğunu tek tek incelemeye başlayalım...

    1. Ahmet

    Büyük oğlu Ahmet 1882 yılında doğdu. Sağırların Hasan kızı Hafize ile evlendi. Bekir Emmisinin oğlu Süleyman ve Sakızcıların Hüseyin ile bacanak oldular... Bir kızı ve iki oğlu oldu; Şerife, Hasan Hüseyin ve Şükrü... Çocuklarının büyüğü 1904 doğumlu Şerife, Musluların Gazioğlu Hasan eşi oldu... Hafize Hanımın 1947 yılında vefat ettiği kaydedilmiş...

    Sarı Hasan
    Büyük oğlu Hasan Hüseyin, 1909 yılında doğdu. İkinci adı hiç kullanılmadı; ama ilk adına da bir sıfat ekleyip 'Sarı Hasan' dediler. Bu lakap zamanla ailesine genellendi, hepsine birden 'Sarasanlar' denildi.

    Sarasan, Veyislerin Hasan Hüseyin kızı Güllü ile evlendi. Güllü Hanım, Böbü Dedenin torunudur. Doğal olarak Böbülerden Mazinin Ömer ve Hamzaların Terzi Süleyman ile bacanak oldular... Dört kere ikizleri olmuş, sonra bir tek, ardından üçüz; toplam oniki çocuk...

    Çoğu ölüyor, oniki çocuktan elde kalan Ayşe, Ahmet ve Raike olmuş... Kızlarından Ayşe, Devrimbeşlerin Halil İbrahim Aydın, Raike de Bekiroğlunun Bakkal Süleyman Dadak eşi oldu. Süleyman ile Raike'nin evliliğindeki akrabalık; hem Sağırlardan olan ninelerin kardeşliği hem de Daldallardan olan dedelerin kardeşliği biçiminde katmanlıdır.

    1937'de doğan ve sağ kalan tek oğluna Sarasan kendi babasının adı olan Ahmet ismini koydu. 'Sarasanın Ahmet' olarak bilindi. Böbülerden Mazinin Ömer Dayısının kızı Azime ile evlenen Sarasanın Ahmet; Tatıresilin Mahmut ve Gocamatın Kazım ile bacanak oldular. Belediye'de muhasip olarak çalıştı, emeklilikten sonra İzmir'e yerleşti ve orada 2017'de Azime Hanım, 2020'de Sarasanın Ahmet vefat ettiler... 

    Sarasanın Ahmet'in çocukları Hafize, Emine, Ramazan, Hasan ve Yaşar'dır. Hafize, Keçininali oğlu Süleyman Seçen eşi oldu. Emine daha küçükken vefat etmişti... 

    Büyük oğlu Ramazan, Dumlupınarlı Zeynep ile evlendi. Fatma, Gülnur, Ahmet ve Şeyma adındaki çocukları Anıtkaya dışından evlendiler; İzmir'de oturuyorlar... 

    Ortanca oğlu Hasan da Dumlupınar'dan Fatma ile evlendi. Onun da üç kız ve bir oğlu oldu. Azime, 12-13 yaşlarındayken 2007'de vefat etti. İzmir'de yerleşikler... 

    Küçük oğlu Yaşar, Efekcinin Körsüleyman kızı Ümmühan ile evlendi. İki kızından büyük olan Yasemin, Bakkalsüleymanın Osman oğlu Süleyman Dadak eşidir. Yaşar İzmir'de yerleşik; ama bir ayağıyla Anıtkaya'da...

    Bir dönem bakkallık yapan Sarasan, yetmişli yılların başında bu işi tamamen bıraktı. Onu tanıyanlar biraz eğlenceli, biraz huysuz; biraz mugallit, biraz kızgın; biraz kibar, biraz küfürbaz; biraz dikkatli, biraz dalgın... hasılı ortalama bir insan olarak anlatıyorlar. Fıkra gibi hala söylenir... İmranguyusundaki tarlasına çifte gitmiş. Henüz pulluk yok, sabanla sürülen yıllar... Hayvanları sabana koşacak, heybeyi boşaltmaya başlıyor... Hay aksi, saban kayışı yok... Kayış olmadan öküzü koşmak, sabanı çekmek mümkün değil. Mecburen köyün yolunu tutuyor. Söylene söylene gocapıdan girerken Güllü Hanım 'Hayırdır' diyor, 'Niye geri geldin?'... Zaten burnundan solumakta olan Sarasan 'Neye olcek! Gayışı gomamışın!' diye gürlüyor... Güllü Hanım gülsün mü, ağlasın mı... 'E boynundeki ne?' deyince, sessizce gocagapıdan çıkıp geldiği gibi gidiyor... Meğer heybeyi boşaltırken kayışı boynuna atmışmış... O Güllü Hanım 1976'da, Sarı Hasan ise 1978 yılında vefat ettiler...

    Deli Şükrü
    Ahmet'in küçük oğlu Şükrü, 1914 yılında doğdu. 'Deli Şükrü' olarak bilinecektir. İşofların Mehmet kızı Ayşe ile evlendi. 'Topal Ayşa' lakabıyla tanınan Ayşe Hanımın anası Kezban Hassönlerin kızıdır. Kezban'ın Şerife Ninesi ise Daldal Hüseyin'in ablası olduğunu hatırlamalıyız. Böyle bir evlilik neticesinde Delişükrü, Tellilerin Mustafa ile bacanak oldu...

    İkisi oğlan birisi kız olmak üzere üç çocukları dünyaya geldi. Bunların isimleri; Hasan, Rabia ve Salih'tir... Kızı Rabia 1943 yılında doğdu. Herhalde gözlerinin rengi sebebiyle 'Gökgız' dedikleri Rabia, Bacıların Sarı eşi olacaktır. Sarı Ramazan ile, Gökgızın dedeleri kardeş...

    Büyük oğlu Hasan, Sağırların İbramhocanın kızı Şerife ile evlendi. Hasan'ın Ahmet Dedesi ile, Şerife'nin Ayşe Ninesi kardeş... Çocukları olmadı. Hasan 2016'da vefat edeli beri Şerife Hanım Anıtkaya'da yalnız yaşıyor...

    Küçük oğlu Salih 1948 yılında doğdu. Daldallarla Sağırlar arasındaki yakınlığı sık vurguluyoruz ya, bir sebebi var... Salih'in Hafize Ninesi Sağırlardandı... Sağırların dipdedesinin adını taşıyan bu Salih'ten başka kimse yok. Adının önemi buradan kaynaklanıyor... Erken dönemde Afyon'a yerleşti, Gebecelerli Hesna Hanım ile evlendi. Birol, Gürol ve Gülseren adlarında iki oğluyla bir kızı olduğunu öğrendik.  Halen Afyon'da yerleşikler...

    Deli Şükrü 1984 yılında vefat etti... Eşi Ayşe Hanım ise eşinden sonra biraz daha yaşadı ve 1993 yılında O da göçtü...


    2. Mehmet

    Daldalın Hüseyin'in ortanca oğlu Mehmet, 1893 yılında doğdu. Dandırlı Osman kızı Emine ile evlendi. Emine Hanımın Çerkez olduğu söyleniyor; belki anası Şerife Hanım, Sarıcaova'dan Dandır'a gelin gelmiştir. 

    1914 yılında bir kızları oldu, adını Gülsüm koydular. Bu, o sırada yeni vefat eden Gülsüm Halanın adıdır... Gerçi kızı doğduğunda Mehmet Eğret'te miydi, bundan emin değiliz. Çünkü Cihan Harbi başlamıştı ve Mehmet cephedeydi... Çanakkale'de... Şehit olduğu kayıtlara şöyle işlenmiş: 'Birinci Kolordu, Birinci Tümen, Yetmişinci Alay, Üçüncü Tabur, Dördüncü Bölük Piyade Eri iken, 19 Nisan 1915 günü Seddülbahir Muharebesinde şehit oldu.'

    Babası şehit olduğunda Gülsüm yaşını doldurmamıştı. Annesinin vefatında bir yaşında ya vardı ya yok... Aynı yıl içinde hem yetim hem öksüz kalan çocuğu, teyzeleri Dandır'a götürdü... Baktılar, büyüttüler; bu arada Eğret'le irtibatını koparmadılar. Gülsüm'ü sık sık akrabalarına ziyarete getirdiler... Evliliği de o akrabalarının biriyle oldu; Ayşe Halasının oğlu Sağırların İbramhoca ile evlendi...

    3. Ramazan

    Daldaloğlu Yusuf/Hüseyin'in küçük oğlu Ramazan, 1894 doğumlu... Ramazanda doğduğu için bu isim verilmiş olabilir. Çatalların İsmail kızı Nazike ile evlendi. Bu evlilikte akrabalık yok sanılmasın; Nazike Hanımın anası ve ninesi Veyislerden...

    1914 ve 1916 yıllarında iki oğulları oldu. Fakat Ramazan da Mehmet Abisi gibi Cihan Harbi anaforundan kurtulamadı. Kafkas Cephesinde şehit oldu... Nazik Hanım tam elli yıl dul yaşadı ve 1966'da vefat etti...

    Bacılar

    Ramazan'ın geride bıraktığı iki oğlunun adı Seydi ve Hüseyin idi. Bu oğlanlar tarafına 'Bacılar' denildi. Bu lakaplamanın sebebi Seydi'dir; ama zamanla iki kardeşi de içine almış. Şimdi Seydi ve Hüseyin üzerinden Bacıları inceleyelim...

    Bacı Seydi
    Şehit Ramazan'ın büyük oğlu Seydi, 1914 yılında doğdu. Daldalların diğer kolundan Sağırhüseyin kızı Gülsüm ile evlendi... Yaşlılığında minyon tipli, sempatik bir ihtiyar görünümü vardı. Bu sevimliliği çocukluğunda da böyleymiş, o yüzden 'Bacı' lakabı takılmış kendisine... 

    Bacıdede, kıymeti kendisi vefat ettikten sonra anlaşılan bir şey yapmış; Eğret Ölüm Defteri tutmuş. Her kim vefat ettiyse, günü gününe bu deftere kaydetmiş. Tabi bunu yaparken, merhum/merhumeyi tanımlamak için bazı akrabalık bağlarıyla ayrıntılamış. Sonradan bu işi Kelahmet (Ahmet Bar) ve Erol Kızılyel devam ettirmiş. Daha sonra da bir kaç koldan format değiştirerek bu geleneği sürdürenler olmuş. Yani Bacıdede kendinden sonrakilere ufuk göstermiş oldu. Onun sayesinde şimdi yüz yıllık bir Ölüm Defterimiz var...

    Bacı Seydi'nin bir kız ve dört oğlu oldu. İsimleri Ramazan, Satı, Aziz, Ömer ve Mehmet'tir. Tek kızı Satı 1948 yılında doğmuştu, küçük yaşta vefat etti; oğlanlara geçelim.

    Büyük oğlu Ramazan 1942 yılında doğdu. Sarı diye lakaplandı, tam olarak 'Bacıların Sarı' derlerdi. Delişükrü kızı Rabia ile evlendi. Süleyman, Nazike ve Fatma adlarını verdikleri üç çocukları oldu. Nazike Kumartaş'a, Fatma Denizli'ye gelin gitti. Oğlu Süleyman 1963 yılında dünyaya geldi. 'Bacıların Kel' diye lakaplanan Süleyman, Arapların Koreli kızı Elveda ile evlendi. Bu dönemde Afyon'dan ayrıldı. Muhammet, Tuğba ve Kübra adlarında üç çocuğundan kızları Anıtkaya dışına gelin oldu. Halen Denizli'de yerleşikler... Bacıların Sarı, kanserden kurtulamayarak 1993 yılında vefat etti. Eşi Rabia Hanım ise 15 yıl sonra, 2008'de öldü...

    İkinci oğlu Aziz 1955 yılında doğdu. Çatalların Yarımağa kızı Hatice ile evlendi. Kırtümmet (Hüseyin Omak) ile bacanak oldular. Aziz'in tek oğlu oldu, adını yine Aziz koydular. Afyon'dan evlenen küçük Aziz'in Ali adında bir oğlu var; Anıtkaya'da yaşıyorlar...

    Bacıdedenin diğer oğlu Ömer 1960 doğumlu... İbişlerin Eyüp kızı Zehra ile evlendi. Erken dönemde Afyon'a yerleşti. Merve ve Sefa adlarında bir kızıyla bir oğlu oldu. Kızı Merve, Yörükkerimlerin Ahmet oğlu Ali Demir eşidir. Sefa ise Osmanköy'den evlendi. Bir oğlu bir kızı var. Ömer ve çocukları Afyon'a yerleşikler...

    Bacıların Seydi'nin en küçük oğlu Mehmet 1964 yılında doğdu. Arkadaşları 'Mozu' lakabını uygun görmüşler. Mehmet de Afyon'a yerleşti ve Kayıhanlı Yıldız ile evlendi. Evlat edindikleri Uğur ile hala Afyon'da yaşıyorlar.

    Bacı Seydi, ardında bunca evlat ve Ölüm Defterini bırakarak 1985 yılında vefat etti. Eşi Gülsüm Hanım onun yanına gitmek için yirmi yıldan fazla bekledi, nihayet 2007 yılında göçtü....

    Buruk Hüseyin
    Ramazan'ın 1916 yılında doğan küçük oğluna Hüseyin adını koydular. Bu, ta Veyisoğlu Hüseyin'den Daldala uğrayan, ondan Daldaloğluna geçip 1916'da torununa verilen dürdüncü kuşak Hüseyin ismi oluyor; Daldalların temel adı denilebilir. Baştan beri var mıydı, yoksa sonradan mı ortaya çıktı bilmiyorum; ama Hüseyin'in yürüyüşünde bir tuhaflık vardı. Sanki adımını atarken bedeni kendi ekseninde bükülüyor, buruluyor sanırdın. Bu yüzden 'Buruk Hüseyin' demişler...

    Burukhüseyin, Daldalların diğer kolundan Sağırhüseyin kızı Emine ile evlendi, yani Seydi Abisiyle bacanak oldular... Üç oğlan bir kız çocukları oldu; İsmail, Mehmet, İbrahim, Fadime... (Süleyman adındaki bir oğlu 1954'te, Ümmühan adındaki bir kızı 1961 yılında vefat etti.)... Tek kızı Fadime çocuklarının en küçüğü olup; Gazioğlunun Cemal oğlu Necati eşidir.  Hatırlanacağı üzere Necati'nin Şerif Ninesi de Daldallardandı... Ortanca oğlu, 1948 doğumlu Mehmet, arkadaşlarıyla oyun oynarken 1961'de vefat etti. Okulu yeni bitirmişti...

    Büyük oğlu İsmail 1947 yılında doğdu. Daldalların Hamdi kızı Sultan ile evlendi. Olucaklı Nazmi, Dendenin Siçanali ve Dombeylinin Necati ile bacanak oldular. Erken dönemde Anıtkaya'dan ayrılan İsmail Afyon'a yerleşti. Meryem ve Mehmet adında iki çocuğu oldu. Meryem Emirdağlı bir beyle evlendi. Mehmet de Anıtkaya dışından evlendi ve İsmail adında bir oğlu var. Halen Afyon'da yaşıyorlar.

    Küçük oğlu İbrahim ise 1951 yılında doğdu. Göz rengi sebebiyle 'Çakır' diyorlar, başka çakır gözlülerden ayırmak için tam lakabı 'Bacıların Çakır'... Yine Daldallardan Eşeninömer kızı Neslihan ile evlendi. Tellilerin Veysel Öztürk ile bacanak oldular... Çakırın üç oğlunun büyüğü Hüseyin, Gıvığınömer kızı Kezban ile evlendi; Yumrukların Ali Osman Tüplek ve Gasapların İbrahim Eser ile bacanak oldular. İbrahim, Sultan ve Neslihan adlarında üç çocuğu var... Ortanca Adem, Paşanınömer kızı Ümmühan ile evlendi ve Garaburunların Ahmet Mola ile bacanak oldular. Yunus ve Eşe adlarında bir oğluyla bir kızı var... Küçük oğlu Fatih ise Ablak'tan evlendi, Eymen adında bir oğlu var... Bacıların Çakır ve çocukları Anıtkaya'dan hiç ayrılmadılar...

    Burukhüseyin de Bacı abisinin ardından 1985'te vefat etti. Emine hanımın vefat tarihi daha geç; 2012...

    ***

    Daldal Hüseyin'in ikinci oğlu Yusuf(Hüseyin)den uzanan Daldalların bu bölümünde, Daldaloğlu Ahmet ve Ramazan çocuklarını gördük. Buna göre; Ahmet çocukları Sarasan ve Delişükrü DADAK soyadını aldılar. Ramazan'ın çocukları ise Bacıları oluşturdu; onlar soyisim olarak DEĞER'i benimsediler...



19 Şubat 2023

Bekiraliler, Gödenler

     
    Daldalları işlemeye devam... 

    Veyisoğlu Hüseyin'in beş oğlunun ikisinden torunları günümüze ulaşabiliyor. Hasan, Mehmet ve Veyi'sten bir iz yok. Büyükler Ali ile Hüseyin Daldalların ana gövdesini oluşturuyor. Daha önce Ali'yi inceleyerek Haceller/Dedeleri bulmuştuk. Artık ikinci oğul Hüseyin'e gelebiliriz...

    Hacellerden sonra, Daldallar deyince akla gelen bütün şubeler Hüseyin'in çocuklarıdır. Bu yüzden 'Daldal Hüseyin' diye nitelenen kişi Veyisoğlu Hüseyin değil; Onun ikinci oğlu olan bu Hüseyin olduğu düşünülüyor. 1830 Kayıtlarında 'Daldal' ibaresine rastlanmaması, onun ilk defa 19. yüzyıl sonlarında kullanılması da bunu destekliyor. (1865 Tarihli bir belgede ilk kez 'Dal Hüseyin'; 1892 yılında da 'Daldal' ifadesine rastlandı.) Asıl Daldalların bu İkinci Hüseyin dönemiyle başlıyor olması, haliyle bu incelemenin geniş tutulacağını gösteriyor; belki bir kaç bölüme ayrılabilir.

    Veyisoğlu Hüseyin'in ikinci oğlu Hüseyin, 1813 yılında doğmuş. Babasıyla aynı adı taşıması, annesinin baba adı böyle olduğu için olabilir. Gerçi annesinin kimliğini bilmiyoruz... 1831 Yılında deftere '18 yaşında, bıyığı yeni terlemiş uzun boylu' bir delikanlı olarak kaydedilmiş. 1834 Yılında da redif askeri yazıldığına dair not düşülmüş. Uzun süren bu askerlik döneminde insanlar genellikle evlenmiş bulunuyorlardı. Veyisoğlu Hüseyin de büyük ihtimal bu dönemde evliydi.

    Çocuklarının 20. yüzyıl kayıtlarından çıkarabildiğimize göre, Hüseyin'in Zeliha ve Rabia adlarında iki hanımı vardı. Beş çocuğunun en büyüğü Zeliha Hanımdan; diğerleri Rabia Hanımdandır...  Çocuklarının yaş durumuna göre isimleri şöyle: Bekir, Yusuf, Neslihan, Ömer, İbrahim... 1859 yılında doğan Neslihan, Apdıramanların Hüseyin'e vardı; Güdükmehmetin anası olacaktır... Oğlanlardan devam edeceğiz...

    BEKİR

    Daldal Hüseyin'in en büyük oğlu Bekir, 1854 yılında doğdu. Hüseyin kızı Fatma ile evlendi, küçük kardeşi Yusuf ile bacanak oldular. Bununla beraber Fatma Hanımın kimlerden olduğuna dair bir bilgi yok...



    Dört oğluyla bir kızları oldu, yaşlarına göre bunların adları; Ali, Süleyman, Hüseyin, Ayşe ve Hasan'dır... Tek kızları Ayşe, 1886 yılında doğdu. Afyon'a gelin gitti; ama vardığı kişi aslen Eğretli olan Hakkıların Hakkı'dır... Bir süre sonra seferberlik ilan edildiğinde askere gitmeden önce eşi ve çocuklarını Eğret'e bırakan Hakkı, bir daha dönmedi... Ayşe Hanım, Hakkıların Kadir Yırgal ile Patır Ahmet Yırgal'ın anasıdır... 

    Ayşe'nin abisi, 1883 doğumlu Hüseyin, Daldal Dedesinin adını almış. Sıntırlardan Ramazan kızı Hatice ile evlendi. Hüseyin de seferberlikte askerdi. Hangi cephede olduğu bilinmiyor; ama şehit oldu. Bundan sonra eşi Hatice Hanım, Arapların Halil'e varacak ve orada Devecinin anası olacaktır... Beş kardeşin en küçüğü Hasan, harbe katıldığında evli değildi. Çanakkale'de, Birinci Kolordu, Otuzdokuzuncu Alay, Birinci Tabur, Dördüncü Bölük Eri iken; 9 Haziran 1915 günü, Akbaş Hastanesinde şehit oldu... Daldalların Bekir'in geriye kalan iki oğluna bakalım...

    Bekiraliler

    Büyük oğlu Ali 1878 yılında doğdu. Belki Bekir'in oğlu Ali anlamında 'Bekir Ali' diyorlardı. Zamanla 'Bekiraliler' kendi çocuklarının sülale adı oldu... Bekir kızı Gülsüm ile evlendi. Gülsüm Hanım, Şemşilerin atası olan Bekir kızıdır... Daldalın büyük torunu Ali, Gülsüm Hanım ile evlenince, Veyislerin Hasan ile bacanak oldular. Bu Hasan, Ösüzömerin dedesi, Delibanın emmisidir...

    Gülsüm Hanım ile Ali'nin; 1902'de Şerife, 1908'de Abdülkadir olmak üzere bir kızlarıyla bir oğulları oldu. Bir müddet sonra Bekir'in Ali, ikinci defa olarak Türkmenlerin Hasan kızı Fadime ile evlendi. Böylece Dedelerin Deliveyis oğlu Hüseyin ile bacanak oldular. Bu arada oğlu Abdülkadir vefat etti. Onun anası Gülsüm Hanım da vefat etti; ama bunun tam olarak zamanı bilinmiyor. Fadime Hanımdan da bir oğlu dünyaya gelmişti, onun adını yine Abdülkadir koydular... Fakat bu arada Fatma Hanımdan Dudu ve Fadime adlarında iki kızı daha olmuştu... Bekirali, 1937 Yılında vefat edecektir. Karısı Fatma hanım ise Takgasların Çakırhasanı içgüveyisi olarak almıştı, 1957'de vefat etti...

    Büyük kızı Şerife, önce Tekirdağlı Daşçıların Mehmet'e vardı. Eşi vefat ettikten sonra o sırada ilk eşinden dul kalan Keçininaliye vardı, orada 1950'de çocuksuz olarak vefat etti... Ortanca Dudu, Patlakların Davılcının ilk eşidir; bir oğlu bir kızı olduktan sonra 1945'te  vefat etti. Harilli (Ahmet Patlar)ın anasıdır... Küçük Fadime 1923'te doğmuştu. Garaguzuların Mehmet'in ilk eşi oldu, O da çocuksuz olarak 1949'da vefat etti...

    Buydeyci Gadir
    Oğluna gelince... 1929 Yılında doğdu. Her ne kadar resmiyette abisinin adı Abdülkadir olsa da hep kısaltılarak Kadir dendi. Bükürlerin Mustafa kızı Feride ile evlendi. Bir dönem zahirecilik yaptığı için 'Buydeycigadir' diye tanındı. Eşi Feride Hanım 1986 yılında, Buydeycigadir ise 1999'da vefat ettiler... Oğlanlara bakalım...

    Dört oğulları oldu; Yaş sırasına göre isimleri; Hasan, Mustafa, Selahattin ve Alaettin'dir... Hasan, hem şehit emmisinin hem de ana-dedesinin adı; Mustafa, Feride Hanımın baba adı; Selahattin'in resmiyetteki adı Ali, yani Bekir'in oğlu Ali; Alaettin ise hep Ali olarak çağrılmıştır... Ayrıca Ali adında vefat etmiş bir oğulları daha olduğu söyleniyor...

    Büyük oğlu Hasan 1954 yılında doğdu. Hakkıların Hakkı kızı Zehra ile evlendi. Hasan'ın Ali dedesi ile Zehra'nın büyük Ayşe ninesi kardeşler... Ayrıca Paşanın Ömer ile de bacanak oldular... Evlendikten sonra Afyon'a yerleşen Hasan, mesleği sebebiyle 'Boyacı Hasan' diye bilinirdi. İsmihan, Gülşen, Fatma ve Emre adlarında dört çocuğu var. Bunlardan İsmihan, Patırların Bekir oğlu Süleyman Yırgal eşidir. Gülşen ile Fatma ise Anıtkaya dışından beylerle evlendiler... Hasan ve ailesi halen Afyon'da yaşıyor.

    Palavur
    İkinci oğlu Mustafa 1960 yılında doğdu. Palavra sözcüğünden bozma 'Palavur' ile lakaplamışlar, hala bu lakapla bilinmektedir. Manavların Ahmet kızı Fadime ile evlendi. Bacanakları; Patlakların Osman Patlar, Bekçialinin Musa Boy ve İsmailköylü İsmail'dir... Murat ve Fadime adlarını verdikleri bir kızı ve bir oğlu var. Fadime İsmailköy'e, teyzesinin oğluna gelin gitti. Murat ise Kalecik'ten evlendi, Afyon'da oturuyor. Palavur eşiyle halen Anıtkaya'da yaşıyor, Buydeycigadirin Anıtkaya'da kalan tek oğlu...

    Üçüncü oğlu Selahattin 1962 doğumlu... Futbol tutkusu sebebiyle 'Gökmen' lakabı takıldı. Bir süre Hasan Abisiyle Afyon Sanayisinde çalıştıktan sonra İzmir'e yerleşti ve bu dönemde evlendi. Eşi, Daldallardan Kipilin Köremin kızı Meryem'dir. Böylece Çulluların Muhittin Azbay,  Körhalilin Mehmet Kirkit, Hamdihocanın Ahmet Dadak ile bacanak oldular. Kadir ve Uğur olmak üzere iki oğlu var. Kadir, Cavaların Şahin kızı Muradiye ile evlendi, iki kızı var... Gökmen ve çocukları İzmir'de yaşıyor...

    Buydeycigadirin en küçük oğlu Alaettin 1968 yılında doğdu. Garaömerlerin Osman kızı Serpil ile evlendi. Feride Ahmet ve Ümmühan adlarında üç çocuğu var. Feride Anıtkaya dışından bir bey ile evlendi. Ahmet ise Osmanköy'den evlendi, işi gereği Afyon dışında yaşıyor... Alaettin halen Afyon'a yerleşik...

    Gödenler

    Daldalların Bekir'in ikinci oğlu Süleyman 1880 yılında doğdu. Sağırların Hasan kızı Şerife ile evlendi. Şerife Hanım; İbrahimhoca, Aliosmanhoca ve Sağıroğlumehmetin dedeleri olan Salih ile kardeştir. Ayrıca Şerife Hanımın diğer iki kız kardeşi sebebiyle Süleyman; Sakızcı Hüseyin (Takguşun babası) ve Daldalların Ahmet (Sarıhasanın babası) ile bacanak oldu...

    Daha küçüklüğündeyken Şerife'ye 'Göden' lakabı takılmış. Eğret'te; kocabaşlıktan çıkıp minik kurbağa haline gelmiş yavru kurbağayı bu kelime ile anlatırlarmış. Belki çocukluğunda zıp zıp hareketli halinden dolayı takılan bu lakap öylece yerleşmiş. Yaşlılığında bile 'Göden Nine' derlermiş. Sonradan torunlarının sülale adı oluyor... Bu dönemde Süleyman'a da babasına izafeten 'Bekiroğlu' diyorlar; ama bu tutmamış, gitgide tek oğullarında iki lakap birleşip 'Gödenlerin Bekiroğlu' haline geliyor... Göden Nine Şerife Hanım 1947'de vefat etti...

    Göden Nine ile Bekiroğlu Süleyman'ın üç kız ve bir oğulları oldu. İsimleri Hayriye, Neslihan, Mehmet ve Nazike'dir... Kızların büyüğü Hayriye, Urganlının abisi Küçükmehmet eşi oldu. İleride Patlakların Çetenin kaynanası olacaktır... Ortanca kızı Neslihan, Çatalların Topçu eşi; küçük kızı Nazike de Naymelerin İbrahim eşi oldu....

    Bekiroğlu Mehmet Dayı
    Tek oğlu Mehmet 1908 yılında doğdu. Bekiroğlu diye bilinirdi, yalnız yakın çevresi ve mahallesi kendisinden hep 'Dayı' diye söz ederdi. Belki Veyisler/Daldallardan oluşan çevresi akrabalık düşüncesiyle öyle diyordu; ama 'Dayı' ikinci bir lakap olarak üzerinde kalmış...

    Bekiroğlu Dayı, Turabilerin kızı Ayşe ile evlendi ve böylece Gavalcıların Hüseyin ile bacanak oldular... Bir çocukları oldu, fakat yaşamadı. Çocuğun annesi Ayşe Hanım da 1930'da vefat edince Bekiroğlu genç yaşta dul kalmış oldu. O sırada Osmanköy'de imam olan Sağırların Ali Osman Hoca, orada dul kalmış bir kadın olan Gülsüm Hanım ile Mehmet Dayının evlenmesine önayak oldu. Ne de olsa Aliosmanhocanın dedesiyle, Dayının anası kardeşti... 

    Gülsüm Hanımın yanında tay gelen Naime'yi, Çatalların Potuk ile everdiler. Bu arada 1938 yılında kendi kızları doğdu; adını Emine koydular. Emine Hanım yetişince, Hakkıların Kadir oğlu Hakkı Yırgal eşi olacaktır. Hakkı'nın Ayşe Ninesi ile, Emine'nin Süleyman Dedesi kardeş...

    Bakkal Süleyman
    Dayının 1941 yılında bir oğlu doğunca, Bekiroğlu Süleyman'ın adını koydular. Uzun yıllar bakkalcılık yaptığı için, Anıtkaya'da 'Bakkal Süleyman' diye zihinlere kazınmış. Hala herkes kendisinden bu şekilde bahsediyor.

    Evlilik ve çocuklarına geçmeden önce Bakkal Süleymanın ana babası defterini kapatalım. Annesi Gülsüm Hanım 1971 yılında vefat etti. Dayı lakaplı babası ise ondan uzun yıllar sonra, 1989 yılında öldü...

    Bakkal Süleyman, Sarasanın kızı Raike ile evlendi. Burada çift taraflı bir akrabalık söz konusu; evvela her iki taraf da Daldal Hüseyin'in torunları, ikinci olarak Raike ve Süleyman'ın nineleri de kardeş, ve son olarak Raike Hanımın anası Veyislerden... Ayrıca Raike Hanım ile evlenince, Devrimbeşlerin Halil İbrahim Aydın ile Bakkalsüleyman bacanak oldular... 

    Bakkal Süleyman'ın iki oğlu ve bir kızı oldu; 1964'te Osman, 1968'de Mehmet ve 1973'te Gülsüm doğdu. Gülsüm, Naymelerin İsmail oğlu İlhan Kırbaç eşidir; nine-dede kardeş... 

    Büyük oğlu Osman, Naymelerin İsmail kızı Naime ile evlenmişti; yani kardeşi Gülsüm, İlhan'a vardığında 'değişik usulü' ile evlenmiş oldular... Osman'ın dört çocuğunun isimleri Ramazan, Canan, Fulya ve Gökçe'dir... Ramazan, Sarasanınahmet oğlu Yaşar'ın büyük kızı Yasemin ile evlendi. Ramazan ile Yasemin'de nine-dede kardeşliği var;  Afyon'da oturuyorlar...

    Küçük oğlu Mehmet, Kantinlerin Haciban kızı Aynur ile evlendi. Bacanakları; Şemşilerin Mehmet Şık, Guycuların Adem Mola ve Tırılların Mehmet Tırık... Mehmet'in bir oğluyla iki kızının adları Süleyman, Azra ve Zümra... Afyon'da yerleşikler...

    2018 Yılında Raike Hanımın vefatından sonra Bakkal Süleyman, kah Anıtkaya'da kah Afyon'da çocuklarının yanında oturuyor... Bakkalı kapatalı çok oldu...

    ***

    Daldalın büyük oğlu Bekir'den gelen iki kol; Bekiraliler ve Gödenler, 1934 Soyadı uygulamasında Daldalların üç ana soy isminden biri olan DADAK'ı almışlar.



17 Şubat 2023

Danalar

 
    Eğret nüfusunu gösteren 1831 yılının kayıt defterinde, 'orta boylu kırçıl sakallı, köyün buzağı çobanı İsmail' ifadesiyle tanımlanmış bir bölüm var. Seksen hanelik Eğret köyünün sekseninci hanesi olarak yazılan İsmail'in 1785 yılında doğduğu anlaşılıyor. En son hane olarak kaydedilmesi, o sırada Eğret'e yeni geldiğini gösterir; zira imam ve yerli halk yazıldıktan sonra, yeni gelen yerleşimcilerin deftere işlendiği anlaşılıyor. Bu durum, İsmail ve ailesinin başka bir yerden Eğret'e geldiğini düşünmemiz için yeterli bir sebep teşkil eder. Nereden geldiğini dair bir ipucu yok...

    1840 yılına kadar güncel tutulan defterden anlaşıldığına göre, buzağı çobanı İsmail'in iki oğlu var; 11 yaşında Osman ve 7 yaşında Hasan... Kız çocukları deftere işlenmediği için onlar hakkında bilgi bulunmuyor; ama İsmail'in kalabalık bir ailesi olmalıdır. Çünkü öteden beri Eğret'te  köyün buzağısını gütmek meşakkatli bir iştir, çok fazla adam ister; bu yüzden kalabalık aileler bu işe talip olur. İnek ve düvelerden oluşan 'sığır' haricindeki bu yeni 'bızağı' sürüsünün içinde; buzağı, dana, at, eşek gibi değişik hayvanlar bulunur ve onları zaptetmek  zordur. Yani bu, iki oğlanla yapılacak iş değil... Nitekim 1840 yılında bir oğlu daha oluyor. Başkaları da olduysa, yahut defter tutulmadan önce ölmüşse haberimiz yok... 

    Sülalenin 'Danalar' lakabı buradan geldiği düşünülüyor. Esasında güdülen bızağı sürüsünün içinde buzağı bulunmaz, onlar ayaklanana kadar damda durur. Bızağının çoğunluğunu ise danalar oluşturur. Bızağı çobanına bir yakıştırma yapılacaksa bu yüzden en uygunu danadır. Ayrıca dana yakıştırması yapılmasında, bu hayvanın inatçı yapısının katkısı da olabilir...

    Danalar sülalesini, bilebildiğimiz üç kardeş; Osman, Hasan ve İbrahim üzerinden inceleyeceğiz. 

    OSMAN

    İsmail'in büyük oğlu Osman 1820 yılında doğdu. Hüseyin adında bir oğlu olduğunu biliyoruz. Fatma Hanım ile evlenen o Hüseyin'den Danaların bir kolu günümüze ulaşacak. Önce eşi Fatma Hanımdan bahsedelim biraz... Deliosmanoğlu Ali kızıdır. Daha anlaşılır bir ifade ile Fatma Hanım, Cingenalilerden... Üç kız kardeşten diğer ikisi Yeşilömerin anası Şerife ve Dikhasanın ninesi Emeti'dir... Kısaca, Fatma Hanımla evlendiği için, Danaoğlu Osman; Emiralilerin Ali ve Omarcıkların Ömer ile bacanak oldular...



    Fadime Hanım ile Danaoğlu Osman'ın iki oğlu ve bir kızı oldu. 1880 yılında doğan Fadime, Tekelilerin İbrahim'e vardı; Bekçirofi, Palaİbram, ve İbilinin nineleridir, Tekelilerle kurulan bu bağ devam ettirilecektir... 

    1889 Yılında doğan küçük oğluna, dedesinin adı olan Osman ismini vermiş. Osman'ın evlilik kaydı bulunmuyor; Ondan bugüne kalan herhangi bir bilgi de yok. Yaşı itibariyle Cihan harbi şehitlerine katıldığı tahmin edilebilir...

    Gelelim Hüseyin'in büyük oğlu Mehmet'e... 1876 Yılında doğdu. Ali kızı Dudu ile evlendi. Dudu Hanımın kimliği ve kimlerden olduğu anlaşılmıyor; ancak Musaoğlu Ahmet ile bacanak oldular. Bu Ahmet, Guycuların dedesidir ve aslen Gademlerdendir...  Dudu Hanımın anası Kamer/Kamerşah'ı takip ettiğimizde ise Afyon kökenli Garamehmetlere çıkılıyor. Afyon'dan gelip Eğret'e yerleşen dört kardeşten biri olan Garamehmetoğlu İbiş'in Eyüp adındaki oğlundan üç kız torunu tespit edilebilmiş; bunlardan biri İbiş Tür'ün anası Kezban, biri Şavalgadirin analığı Sarısatı ve üçüncüsü de Kamer Hanımdır...

    Dananın Mehmet ile Dudu Hanımın üçü kız dördü oğlan, yedi çocukları oldu. Yaş sırasına göre isimleri; Ümmühan, Hüseyin, Satı, Resil, Ali Osman, İbiş ve Feride'dir... Bu yedi çocuktan sonra Danamehmet 1945 yılında, eşi Dudu Hanım ise 1951'de vefat ediyorlar... 

    Kızların durumuna bakacak olursak; 1904 yılında doğan büyük kızı Ümmühan'ın akıbeti hakkında malumat bulamadım. Ortanca kızı 1910 doğumlu Satı ise teyzesinin oğlu Hacıguycu (İbrahim Mola) eşi oldu, 1951'de vefat etti... En küçük kızı Feride ise gelin olmadan 1946'da vefat etmiş... İki oğlandan da 1913 doğumlu Resil onsekiz, 1924 doğumlu İbiş de sekiz yaşındayken arka arkaya vefat ettiler. Elde kaldı iki oğlan...

    Dananın Hüseyin

    Büyük oğlu Hüseyin 1917'de doğdu. Önce Veyisoğlu Ahmet kızı Abide ile evlendi. Arapların Patırmahmut, Apdıramanlar/Garmenlerin Esat ve Kirpitçinin Sabri ile bacanak oldular. Fadime adında bir kızları doğduktan sonra 1943'te eşi vefat etti. Sonra Ayanoğlu/Patlakların Ahmet kızı Esma ile evlendi. Osmanköylünün Süleyman ve Dolaksızların Dolakmehmet ile bacanak oldular... 

    Esma Hanımdan da biri kız olmak üzere beş çocuğu daha oldu: Mehmet, Abide, Kadir, Yaşar ve Abdullah... Sonra 1975 yılında kendisi, 1985'te ise Esma Hanım vefat ettiler...

    Çocuklarına bakalım; 1959 doğumlu Yaşar çok yaşamadı, beş yaşındayken vefat etti. Abisi 1955 doğumlu Kadir yürüyemeyecek kadar engelliydi, 1983'te öldü. Büyük kızı Fadime, Tekelilerin Şükrü Taşkın eşi oldu. Hatırlanacağı üzere Fadime'nin büyük halası, Şükrü'nün ninesidir... Küçük kızı Abide ise Hamsincinin torunu Kelmısdık eşi oldu. Kelmısdığın Zele ninesi, Patlaklar kanalıyla Abide'nin büyük halası olur...

    Dananın Hüseyin'in hayatta kalan iki oğluna gelince... 1950 Doğumlu büyük oğlu Mehmet, İdirizlerin Hamsincinin Delimehmet kızı Meryem ile evlendi, yani Kelmısdık ile değişik usulü evlenmiş oldular. Böylece Gocakazım, Deligızın Arif, Güdükahmetin Emin ve Timitirinin Mehmet ile bacanak oldular... Dananın Mehmet'in Satı, Emine ve Mübeccel adını verdiği üç kızı oldu. Mübeccel, Gocagulakların Yahya oğlu Ahmet Kalkan eşidir. Satı Ablak'a, Emine de İsmailköy'e gelin gittiler...  Dananın Mehmet halen Anıtkaya'da yaşıyor...

    Küçük oğlu 1964 yılında doğdu, adını Abdullah koydular. Gobakların Gariban kızı Fatma ile evlendi, Cavaların Mehmet ve Sağıroğlunun Mehmet ile bacanak oldular. İzmir'e yerleşti, iki kızı oldu, sonra Abdullah 2012 yılında vefat etti. Çocukları İzmir'de yerleşik...

    Şap Göbek

    Dananın Mehmet'in küçük oğlunun adı Ali Osman... 'Şapgöbek' diye lakaplandı... Omarcıklardan Mehmet kızı Fadik ile evlendi. Fadik Hanım, Dikhasanın ablasıdır. Hatırlanacağı üzere Fadik Hanımın Emeti ninesi ile, Şapgöbeğin Fadime ninesi kardeş idi... Ayrıca Fadik Hanım ile evlenince Şoförhalibram ve Tıraka ile bacanak oldular... 

    Erken dönemde İzmir'e yerleşen Şapgöbek ile Fadik Hanımın ikisi kız üçü oğlan, beş çocukları oldu. Yaşlarına göre isimleri ; Mürüvvet, Ziya, Mehmet, Satı ve Adnan'dır... İzmir'de 1984 yılında Şapgöbek vefat etti... 

    İki kızından büyük olan Mürüvvet/Muzaffere, Küpelilerin Bekçiali eşi olacaktır. Berberoğlu/Küpeliler/Osmanköylüler ile daha önceden bir bağ kurulduğu, birazdan anlaşılacak... Küçük kızları Satı ise İzmir'de Anıtkaya dışından bir beyle evlendi...

    Büyük oğulları Ziya 1951 yılında doğdu. Önce Konyalı bir hanımla evlendi, bir kız iki erkek çocuğu olduktan sonra ayrıldılar. İkinci Hanımı Aydınlı, ondan da bir kızı var. Çocukları İzmir'de yerleşikler, Ziya 2011'de vefat etti...

    1953 Yılında doğan ortanca oğlu Mehmet, Körahmetin İbrahim Çotak kızı Neslihan ile evlendi. Eşinin adını aldığı Körahmetin anası Neslihan, aslında Danaların Hasan kızıdır... Daha da ötesi, Körahmetin dedesi Danaoğlu Mehmet, ninesi ise büyük Gadem Ali kızı Ümmü/Ümmühan'dır... Dedesi öldükten sonra Berberoğlu Mehmet Ali'ye varan Ümmü Hanım orada da Osmanköylü Süleyman'ın ninesi olacaktır... Yani Mehmet ile Neslihan arasında kavi bir akrabalık var... İkisi kız ikisi oğlan, dört çocukları oldu. Kızları Fatma ve Esma, Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Büyük oğlu Osman, Denizlili Kadriye Hanımla evlendi; Neslihan ve Gülce adlarında iki kızı var... Küçük oğlu Hüseyin ise Malatyalı Mihriban Hanımla evlendi; Aden adında bir kız çocukları var... Mehmet, İzmir'de yerleşik olsa da fırsat buldukça Anıtkaya'ya geliyor...

    Şapgöbeğin küçük oğlunun adı Adnan; bazıları Menderes diye çağırdığına göre 1960 döneminde doğduğu anlaşılıyor. Hanımının memleketi Gölcük'te yaşıyor; Harun adında bir oğlu var...

    HASAN 

    Ortanca Hasan, 1825 doğumlu gibi görünüyor. Behiye adlı bir hanımla evlenmiş. Tespit edebildiğimiz bir kızı var, adı Neslihan... Bu Neslihan, ileride Osmanköy'den gelen ve kendilerine Küpeliler denilecek ailenin oğlu İbrahim'e varacak ve Körahmet Çotak ile Banguş Osman eşi Emine'nin anası olacaktır. (Hatta Neslihan Hanım ile evlendiği için Mehmet oğlu İbrahim'e, sonraları Danaoğlu İbrahim denilecektir.)... Hasan'ın Neslihan'dan başka çocuğu vardıysa da bilinmiyor. Biz yönümüzü küçük kardeşleri İbrahim'e çevirelim...

    İBRAHİM

    Bızağı Çobanı İsmail'in en küçük oğlu İbrahim 1840-45 arasında dünyaya geldi. Herhangi bir yerde kaydı bulunmadığı için net tarih verilemiyor; ancak çocuklarının yaşlarını gözönüne alarak bu tahmini yapmakta bir beis yok... Kiminle evlendiği, varsa diğer çocukları da bilinmiyor; sadece babasının adını verdiği oğlu İsmail'den haberimiz var. Onun izini sürerek günümüze ulaşacağız.


    İsmail'in ne zaman doğduğu bilinmiyor. Kızı Ayşe'nin doğduğu yıl 1870 olduğuna göre, babasınınki de tahmin edilebilir... Kızına gelmeden önce eşinden bahsedelim. Aliye Hanımın kimlerden olduğunu bilemiyoruz, çünkü 1904 kayıtları düzenlendiği sırada hayatta değildi. (Çocukların ana adlarındaki Alime/Halime/Aliye biçimindeki farklılık yazım veya okuma hatasından kaynaklanabilir. Danaoğlu İsmail'in bu isimlerde üç farklı hanımla evlendiği de ihtimal dahilinde olabilir... Aliye Hanımın ismi, bildiğim kadarıyla, sadece Bekçirofinin eşi Aliye Taşkın'da yaşıyor.)

    1870 Yılında Ayşe, 1876'da Şerife ve 1885 yılında İbrahim doğdu. Başka çocukları vardıysa da bilemiyoruz. Ayşe, Dumanoğlu Halil'e vardı. Bu Dumanoğlu da kim, denilecek olursa; Gadıngızların Ahmetçavuş ile Tekelilerin Nuri eşi Gambırşerifin dayıları olur... Dumanoğlu ile Ayşe Hanımın bir kızları oldu, adı Emine... Konyalı Hacıahmetoğlu Mehmet'e verdiler Emine'yi... Anası Danalardan olduğu için, Emine'nin kocasına da zamanla 'Dananın Çolak' diyecekler...

    Şerife'yi ise Sarıoğlu Mehmet'e verdiler. Mehmet, Osman, Zekeriya adlarında üç kardeşten oluşan bu Sarılar sülalesi günümüze ulaşmadığı için onları tanımlamak zor. Turabilerin Capbağın dayıları olan bu üç kardeş 20. yüzyıl ilk çeyreğinde vefat ettiler. 'Danagızı' diye bilinen Şerife, önce bunların büyüğü Mehmet'e vardı. Halime adında bir kızı dünyaya geldikten sonra kocası vefat etti. Bir kızıyla tek başına kalınca, kocasının kardeşi Osman'a verdiler. Osman da Cihan Harbinde kaldı. Yetişkin kızı Halime'yi Hatiboğlu/Çakırların Mehmet Ali'ye verdi. Orada Halimeninmehmetin anası olacaktır... Danagızı  bundan sonra Veyislerin Hasan'a vardı. Ösüzömerin (Ömer Acar)ın dedesi olan bu Hasan Dadak 1940'ta, karısı Danagızı Şerife Dadak ise 1947 yılında vefat etti... 

    Şimdi İbrahim'e gelelim... 1885 yılında doğdu. İbrahim kızı Kezban ile evlendi. Kezban Hanım Cavalardandır... Cavaların İbrahim  onların damadı olduğu için; Kezban, anası tarafından Apdıramanların Molla Mustafa'ya bağlanır...

    Dört oğulları oldu; İsmail, Mehmet, Hüseyin ve Musa... Doğum tarihleri; İsmail 1904, Mehmet 1914, Hüseyin ile Musa ise 1916 görünüyor. Küçükler ikiz olmalı, lakin onlardan geriye bir şey kalmamış. Bu durum, Hüseyin ile Musa'nın küçükken öldüklerini gösterir. Bir de babalarını göremediklerini... Çünkü babaları Danaların İbrahim, Çanakkale Muharebelerinde şehit oldu. Buna dair kayıt şu şekilde tutulmuş: 'Karahisar/Eğret 1885 doğumlu Danaoğullarından İbrahim; İkinci Kolordu, Onyedinci Alay, Birinci Tabur, İkinci Bölük Piyade Eri iken; 2 Eylül 1915 günü Anafartalar Muharebesinde şehit oldu.'... Dediklerine göre, muharebe esnasında bir siperi tahkim etmek yahut binanın çatısını tamir etmek gerekmiş. Bu hizmeti görürken bir şarapnel gelip bunu buluyor... Eşi Kezban Hanım ise kocasından yaklaşık on yıl sonra, 1926'da vefat etti...

    Dananın İsmail

    İbrahim'in büyük oğlu İsmail, babası şehit olduğunda, 11-12 yaşlarında nispeten aklı başında bir çocuktu. Bir müddet sonra Hacemirlahlardan Gazcı Abdullah kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe Hanım, Hacı Emrullah Onay'ın kardeşidir... Gazcının anası Apdıramanların Molla Mustafa kızı; İsmail'in ninesi (anneannesi) de öyle... Demek ki Kezban Hanım oğluna, kendi teyzesinin torununu aldı... 

    Dananın İsmail; İbrahim, Abdullah ve Kazım adında üç oğlu olduktan sonra 1937'de vefat etti. Eşi Gazcıgızı Ayşe, bundan sonra Kekliklerden Kelırmızana varacaktır, orada 1976'da vefat etti... Biz oğullarından devam edelim... 1927 Doğumlu ortanca oğluna Gazcı dedesinin adı olan Abdullah ismini vermişlerdi; Abdullah 1942'de onbeş yaşında öldü...

    Keliban
    Dananın İsmail'in büyük oğlu İbrahim 1924'te doğdu. 'Keliban' diye tanındı, zamanla bu lakap onun ailesine genellendi, neredeyse Danalar unutuldu...  Körüslerin Mehmet kızı Hatice ile evlendi; Paşagızıların Egehasan ve Altındişin Hasan ile bacanak oldular...

    Kelibanın üç kız iki oğlan, beş çocuğu oldu; Zühre, Fatma, Üzeyir, Ayşe ve Abdullah... Aslında 1951 yılında doğan ilk oğluna babasının adı olan İsmail ismini vermişti; fakat bu çocuk tazeyken öldü... Büyük kızı Zühre, Bilallerin İbrahim Kaynar; ortanca Fatma, Mehmet Emmisinin oğlu Adem Dalmışlı; küçük kızı Ayşe de Kelbekirin Ahmet Atay eşi oldular...

    Büyük oğlu Üzeyir 1953 yılında doğdu. Conahmetin kızı Azime ile evlendi, Bıgalının Ahmet Kocausta ile bacanak oldular... 'Moruk' lakabı takıldıktan sonra hep onunla anıldı. Grişimci yapısıyla çok işlere girişti; bakkalcılık zaten evvelden vardı, evlerinin dibine yol kenarına bir kahve açtı. Sonra Belediye Kahvesini Sarıaliden devraldıktan sonra uzun yıllar işletti. Bu arada bazı sezonlarda vişne alımı yaptı. Bir dönem Zafer Mahallesi Muhtarı idi... Bu süreçte Moruğun iki oğluyla iki kızı oldu; adları İbrahim, Şerife, Elveda ve İsmail...  Büyük kızı Şerife, Gözelibanın Mürsel Tok; küçük kızı Elveda, Deliahmetin Emin'in Nevzat Aykaç eşidir... Büyük oğlu İbrahim zaten çok yaşamadı, 3-4 aylıkken öldü. İsmail ise dört çocuğunun en küçüğüydü, 1982 yılında doğdu. Bir kazada vefat ettiğinde onbeşini aşmıştı... Bu olaydan sonra Moruk, Anıtkaya'da fazla durmadı; Afyon'a taşındı, halen orada yaşıyor...

    Kelibanın küçük oğlu Abdullah 1961 doğumlu. Omarcıkların Berberhüseyin kızı Selver ile evlendi; Körahmetin Zeynel Çotak, Göcen Ahmet Gülen, Canavarcının Aziz Sargın ile bacanak oldular... Abdullah'a 'Misgin' lakabı takıldıktan sonra adı unutuldu. Bütün işlerinde abisi Moruğun yanındaydı. Ondan devraldığı Belediye Kahvesini hala çocukları işletiyorlar... Misginin Hatice, Alparslan ve İbrahim adlarında bir kızıyla iki oğlu oldu. Hatice Anıtkaya dışından bir beyle evlendi... Alparslan, Gobakların Köreminin Ahmet kızı Gülay ile evlendi; iki kızı var, Anıtkaya Sanayisinde pideci... Küçük oğlu İbrahim, Afyonlu Kübra ile evlendi. Bir oğlu var ve Belediye Kahvesini çalıştırmaya devam ediyor...

    Çocuklarının hikayesini verdiğimiz Keliban, atılımcı ve mücadeleci bir kişiliğe sahipti. Daha Eğret Nahiye merkezi taşınacağı vakit bunun olmaması için uğraş vermeye başlamış; lakin bazı köy büyükleri tarafından ciddiye alınmamış. İlçe olunması için mücadelesi dillere destan... Tomar tomar dilekçeler, istidalar, tutanaklar, başvurular... Hiç boş durmamış; PTT, Tekel, Esnaf Kefalet... mümkün olabilecek her şubeyi Anıtkaya'ya getirmeye çalışmış. Belediye kurulması için de çok çalışmış. Karar çıktığında, aday olmak için PTT'deki görevinden istifa etmiş. Tabi kazanamıyor, o ayrı... Lakin bütün bu mücadeleler parayla olur, Kelibanda da o yok... Durmadan tarla satarmış, garibim. En sonunda oğlanlar resti çekmiş de son tarlayı sattırmamışlar... Keliban, 28 Ağustos şenliğinin de sembol isimlerinden biriymiş. Bir dönem kasaba halkı adına konuşmaları hep O yaparmış...

    Karısı Hatice Hanım 1982 yılında vefat etti. Ondan sonra Keliban otuz yıl daha yaşadı ve 2012 yılında vefat etti...

     Dalmış
    Dananın İsmail'in küçük oğlunun adı Kazım, 1933'te doğdu. Sülalenin soyadı kendisine lakap olmuş, 'Dalmış' denince sadece O akla gelirdi. Tellilerin Mustafa kızı Fatma ile evlendi. Halil İbrahim, İsmail, Aysel ve Aysun adlarında iki oğluyla iki kızı oldu. 1960'lı yıllarda Afyon'a taşındı. 

    Kızları Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Büyük oğlu Halil İbrahim 1954 yılında doğdu. Göçmensüleyman kızı Hatice ile evlendi. Metin adını verdiği bir oğlu olduktan sonra ayrıldılar. İkinci olarak Muğlalı Meral Hanımla evlendi; Ondan da Uğur Emre ve Ebru adında bir kızıyla bir oğlu oldu... Büyük oğlu Metin, Hacariflerin Ramazan kızı Kerime ile evlendi; Derda ve Evra adlı çocuklarıyla İzmir'de yaşıyorlar... Halil İbrahim, diğer çocuklarıyla Afyon'da yerleşik...

    Dalmışın küçük oğlu İsmail 1958 yılında doğdu. Matematik Öğretmenidir... Aydınlı Ayşe Hanım ile evlendi. Kazım Volkan ve Fatmagül adlarında iki çocuğu olduktan sonra Ayşe Hanım 2001'de vefat etti. Hatice Hanım ile ikinci defa evlendi, bu evlilikten de Dilek adını verdikleri bir kızları oldu. Kazım Volkan'ın eşi Giresunlu, İstanbul'da yaşıyorlar. Fatmagül, Denizli'ye gelin oldu...

    İsmail Hocayı 1981 yılında tanımam beni çok rahatlatmıştı. Anıtkaya'dan yeni çıkmış ürkek bir çocuktum, söz alıp konuşamıyordum bile... İlk dersinde 'Sen de bizim köylüsün değil mi?' demesi milletin gözünde beni bir yere koydu. O günden sonra özgüven kazandım... Kendine has bir anlatım tarzı zaten vardı; lakin 'Afyon'un Efsane Matematikçisi' olması emekliliğinden sonraya rastlar... Büsbütün emeklilik yok, hala derse devam ediyor...

    Dananın İsmail'in küçük oğlu Dalmış 2005 yılında vefat etti. Eşi Fatma Hanım ise 2019'da vefat etti...

    Dananın Mehmet

    İbrahim'in ikinci oğlu Mehmet, 1914 yılında doğdu. Buna göre Mehmet de şehit babasını hatırlamıyor olmalıdır. Canalilerin kızı Satı ile evlendi ve Mihrioğlu Mehmet ile bacanak oldular. Ayşe, Kezban, Adem ve İbrahim adlarında dört çocuğu oldu... 1935 Yılında doğan ve annesinin adını verdiği Kezban adındaki kızı oniki yaşında vefat etmişti. Sonra doğan küçük kızına yine aynı adı vermekte ısrarcı oldu...

    Dananın Mehmet 1952 yılında, genç sayılacak bir yaşta vefat etti. Eşi Satı Hanım bir müddet dul yaşadıktan sonra Kekliklerin Hacıiresile vardı ve 2003 yılında vefat etti... Çocuklarının durumuna bakalım.

    Büyük kızı Ayşe, Yumrukların Halil Tüplek; küçük kızı Kezban da Mihrioğluların İbrahim Eşit eşi oldular. Kezban ile İbrahim teyze çocukları...

    Dananın Mehmet'in büyük oğlu İbrahim 1943 yılında doğdu. Tekirgızıların Hasan kızı Beyhan ile evlenerek Terlemezlerin Osman ve Bekçirofi  ile bacanak oldular. İbrahim de erken dönemde İzmir'e yerleşti. Kendisine 'Asker' lakabı takılması hangi dönemde oldu belli değil; ama ölene kadar bu lakapla bilindi... Dört oğlu ve bir kızı oldu. Yaş sırasına göre isimleri Mehmet, Hasan, Sevcan, Mesut ve Ümit'tir... Sevcan, Gocamatların Ali Tektaş eşidir... Mehmet ve Mesut Anıtkaya dışından hanımlarla evlendiler. Hasan ise Canalilerin Ahmet kızı Melek ile evlendi. Melek'in dedesi ile Hasan'ın ninesi kardeş... Asker 2021 yılında vefat etti, çocuklar İzmir'e yerleşikler...

    Küçük oğlu Adem1952'de doğmuş, babasını hatırlamıyordur... Emmioğlusu Kelibanın kızı Fatma ile evlendi. Erken dönemde İzmir'e yerleşti. İnci, Aysel ve Mehmet adlarında iki kızıyla bir oğlu oldu. Kızları Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Mehmet de Anıtkaya dışından Cemile Hanım ile evlendi, iki oğlu var ve İzmir'de yaşıyorlar... Babaları Adem 2017 yılında vefat etti...

        ***

    Toparlayacak olursak... Danalar sülalesi üç kardeş koluyla günümüze ulaşıyor. Büyük kardeş Osman kolundan gelenler DURAN soyadını taşıyorlar. Ortanca Hasan soyundan gelen yalnız Körahmetin anasıdır, Körahmet çocukları ÇOTAK... En küçük kardeş İbrahim'den ise; Dananın Çolak hanımı Emine, soyadı KURT; Çanakkale Şehidi İbrahim torunları Keliban, Dalmış, Adem ve Asker... Bunların soyadı önceleri DALMIŞ iken, Keliban karışıklıkları önlemek için DALGIÇ olarak değiştiriyor. Diğerlerininki DALMIŞLI olarak son halini alıyor...