24 Mayıs 2023

Hacı Zekeriyeler

 
    Küçükismailoğulları 1831 kayıtlarında tek hane olarak görülüyorlar. Bu kayıtların bir bakıma vergi mükelleflerini belirlemek maksadıyla tutulduğu, bu yüzden yalnız erkek nüfusu gösterdiğini belirterek bu tek Küçükismailoğlu hanesine bakalım. İki kardeşler...

    1.Küçükismailoğlu Mehmet: 1795 doğumlu, evin reisi; orta boylu kara sakallı biri diye tarif edilmiş. Ramazan, İsmail ve Hüseyin adında üç oğlu var. Büyük iki oğlunun akıbeti bilinmiyor. En küçükleri Hüseyin, 1829'da doğmuş; Topçu ve Potuğun dedeleridir...

    2.Küçükismailoğlu İsmail: 1800 Yılında doğdu. Oğlu yoktu, beşten fazla kızı olduğu söyleniyor. Büyük kafa yapısından ötürü  önce 'Çatalgafa', sonra sadece 'Çatal' diye lakaplananın bu İsmail olduğu düşünülüyor. 

    Afyon'dan gelen İbrahim Efendi, imamlık vazifesi bittikten sonra da Eğret'ten ayrılmadı; en azından en küçük oğlu Yahya'nın Eğret'e yerleştiğini biliyoruz. Zira Yahya, Küçükismailoğlu İsmail'in bir kızıyla evlenerek Çatalallara içgüveyisi oldu. Çatalgafanın kızı Şerife ve damadı Yahya'dan olan üç torununu biliyoruz: Büyük İbrahim, Hocadedenin adı; onun çocukları SOYLU soyadlı Çatalları oluşturur. Ortanca Mehmet çocukları ise İbişler oluyor... Diğer oğlu Mustafa (ki bu kardeşlerin büyüğü de olabilir) bizim konumuzu teşkil ediyor... 


    Yahya oğlu, 'Çatalgafa' torunu Mustafa'nın doğum tarihi bilinmiyor. 20. Yüzyıl kayıtları tutulmaya başladığında hayatta değilmiş. Oğlunun nüfus bilgileri sayesinde varlığından haberdarız. Kendisinden yaşça küçük olduğu düşünülen eşi Fatma Hanım daha uzun yıllar yaşamış. Oğlunun da annesi olan Fatma Hanımdan önce ilk eşi varmış. Adını ve kimlerden olduğunu bilemediğimiz bu hanımından çocuğu olmuyor. Dediklerine göre bu kadın, kendi elleriyle kocasını Fatma Hanımla evermiş. 1885'te Halil İbrahim, 1895'te Hatice adlarında bir oğlu ile bir kızı olduktan sonra Çatalların Mustafa vefat etmiş. İlk eşinin ne zaman öldüğü bilinmiyor.

    Mustafa'nın iki çocuğunun anası Fatma Hanım'dan bahsedelim biraz...  1872 Yılında doğan Fatma Hanım Selimoğlu Karamehmetin kızıdır. Selimoğlu Körselimin torunu olup  Gocaguliz ve Ümmününseydinin babaları ve Gılindir ile emmi çocuğu olur, ayrıca Selimlerin diğer kollarıyla da uzak akrabalık vardır. Bu yüzden kısaca, Fatma Hanım Selimlerdendir, denilebilir...

    Öte yandan Fatma Hanıma sağlığında 'Gavas kızı' denildiği de biliniyor. Buna göre, Çolömerlerin evin yanında yurdu bulunan Gavasların son temsilcisi Ahmet ile Fatma Hanım kardeş oluyorlar. Ahmet öldükten sonra onun evine Arapların Çönehalil girdiği için, oğlu İbrahim'e Gavas lakabı takılmış... Bu durumda Gavasların bilinen son temsilcisi olarak 1946 yılında ölen Fatma Hanım kabul edilebilir...

    Gavasların Fatma ile Çatalların Mustafa'nın bir kızı ve bir oğlu olduğunu söylemiştik. 1895 Yılında doğan kızlarına Hatice adını vermeleri, Fatma Hanıma bağlanabilir; zira annesinin adıdır... Hatice, Sağırların Ali Osman Hocaya vardı, Hilmi Hocanın anasıdır... 

    Çatalların Rıza

    Halil İbrahim'e gelince... 1885 Yılında doğdu... Eminlerin Sağıremin kızı Emine ile evlendi. Emine Hanımın erken vefat eden iki oğlan kardeşi vardı; ama dört kızın da en büyükleriydi. Bu yüzden Çatalların Halil İbrahim; Gıdilerin Ahmet oğlu Mustafa, Hacımahmutların Hacıyusuf oğlu Abdullah ve Çanlı Hüseyin ile bacanak oldular... Hacıyusuf oğlu Abdullah, Etem ile Şimbilin babasıdır. Hacıyusuf Ağa, Abdullah'ın anasından önce ilk hanımını Çatallardan almıştı...

    Tam olarak zamanını kestiremediğimiz bir dönemde, Halil İbrahim'in 'Rıza' diye bilindiği söyleniyor. Belki de bu onun lakabı değil, göbek adı filandı. Büyük ihtimalle Eğretliler 'Irza' diyorlarmıştır...

    Çatalların Rıza ile Emine Hanımın iki oğlu dünyaya geldi. 1904 Yılında doğan büyük oğullarına dedesinin adı niyetiyle Mustafa ismini koydular. Lakin erken öldü bu çocuk, on yaşını görememiş... Küçük oğlu Zekeriya ise 1908 yılında doğdu...  Ona geri döneceğiz, yalnız Zekeriya'nın kimlik bilgilerinde baba adının 'Rıza' yazdığını belirtmek lazım...

    Cihan Harbine katılanlar arasında Irza lakaplı Çatalların Halil İbrahim de vardı. Yemen cephesinde çarpıştığı ve oradan dönemediği söyleniyor.

    Hacı Zekeriya

    Büyük oğlu erken vefat etmişti, diğer oğlu Zekeriya ise yetim kaldığında sekiz dokuz yaşlarındaydı. Büyüdüğünde Hassönlerin  Buruşakmehmet kızı Zeliha ile evlendi. Zeliha Hanım, Buruşağın aslen Altıntaşlı olan ilk hanımındandır ve Tatıresilin ana baba bir kardeşidir. Zelihanınguyu diye bilinen kuyuyu kazdırarak adını vermiştir...

    Zekeriya, hacca gidip geldikten sonra 'Hacı Zekeriye' diye anılır oldu. Bu yakıştırma o kadar yerleşti ki, zamanla 'Hacızekeriyeler',  Küçükismaillerin de Çatalların da önüne geçti; bu ailenin sülale adı haline geldi... Hacızekeriye, 1961 yılında 53 yaşındayken vefat etti... Eşi Zeliha Hanım ise ondan seneler sonra, 1984 yılında öldü...

    Çocuklarına bakacak olursak; iki kız iki oğlan, toplam dört çocukları oldu. Yaşlarına göre onların isimleri; Emine, Mustafa, Havva ve Halil İbrahim'dir... İki oğlanın adları dede ve büyük dedeye işaret eder. Emine, ninenin adı; Havva ise, ninenin Gıdilere giden kardeşidir. Kocası Çanakkale'de kalınca Eğret dışına kocaya varmıştı... Onun hatırasına bu isim verilmiş olabilir... Hacızekeriye, büyük kızı Emine'yi halasının oğlu Hilmihocaya verdi. Küçük kızı Havva ise Çerçilerin Arıkhalil eşi oldu...

     Bununla beraber Hacızekeriyanın küçük yaşlarda ölen üç çocuğu daha olduğu belirlendi. Bunların ilki 1942 yılında doğup bir yaşındayken ölen Hatice'dir... Ondan sonra 1947'de bir oğlu olmuş, ona da Adem adını koymuşlar; lakin Adem de iki yaşına girince ölmüş... Son olarak 1951'de yine bir kızı olmuş, bu kez ninesinin adı olan Fatma adını vermişler... Fatma nispeten çok yaşamış, ama O da ancak dokuzuncu yaşını görebilmiş...

    Mustafa Çelebi
    Büyük oğlu Mustafa 1933 yılında doğdu. Önce Tatıresil dayısının kızı Kezban ile evlendi. Bir müddet sonra ayrıldılar, Kezban Hanım Çolömerlerin Şampayaya vardı. Mustafa ise Kedimehmetin Ahmetçavuş kızı Zakire ile evlendi. İdirizlerin Gıdakömer, Böbülerin Gocahasan ve Tırılın Ahmet ile bacanak oldular...

    Erken dönemde Anıtkaya'dan ayrılan Zakire Hanım ile Mustafa'nın üç kız iki oğlan, beş çocukları oldu. İsimleri; Dudu, Abdullah, Necati, Serpil ve Zehra... Üç kızı da Anıtkaya dışından beylerle evlendiler; Dudu'nun eşi Kalecikli, Serpil'in Karacahmetli, Zehra'nın beyi ise Garipçelidir...

    Büyük oğlu Abdullah, Kayadibili bir hanımla evlendi. Bir oğluyla bir kızı var, oğlunun adı Zekeriya... Küçük oğlu Necati ise Mandanın kızı Gürcan ile evlendi. Yörüklerin Habeşahmet oğlu Mehmet Ali Demir ile bacanaklardır. Necati'nin de Merve ve Mustafa adlarında bir kızıyla bir oğlu var... Anıtkaya dışında yaşıyorlar...

    Hacızekeriyanın Mustafa 1993 yılında, eşi Zakire/Hatice Hanım ise 2004'te vefat ettiler...

    Halil İbrahim Çelebi
    Hacızekeriyenin küçük oğlu Halil İbrahim 1938 yılında doğdu. Alibeyin Tahir kızı Halime ile evlendi. Gobakların Arif Kopan ile bacanaklardır... Kezban, Aysel ve Zekeriya adlarında iki kızıyla bir oğlu oldu. Kantinlerin genel yönelimi etkisinden olabilir, Kütahya'ya yerleştiler. 1970'lerin başında marangozluk atölyesini kurduktan sonra çocuklarını da oraya aldılar.

    Büyük kızı Kezban Kütahyalı bir beyle evlendi. Aysel ise Omarcıkların Delicaferin Talat Sağlam eşidir.  Tek oğlu Zekeriya da Anıtkaya'dan evlendi; Yahyaların Gocahmet kızı Şerife'yi aldı. Saralosmanın Mehmet İdis, Bolvadinliçakallardan Halil oğlu Bekir Haykır ve Garahüseyinin Mehmet Diril ile bacanak oldular...

    Zekeriya'nın üç oğlu oldu: Çetin, Halil İbrahim ve Yusuf... Küçükler Anıtkaya dışından evlendiler. Büyük oğlu Çetin'i, Buruşaklarıncemalın Mehmet kızı Melek ile everdi. Zeliha Ninenin Buruşakmehmet kızı olduğunu hatırlayalım. Ayrıca Buruşakların Cemal'in anası Mencik Nine Çatallardan ve kendisi de Çatalların diğer kolu İbişlerden evli... Melek ile böyle bir akrabalığı bulunan Çetin'in Şerifenur ve Arda adlarında iki çocuğu var...

    Halil İbrahim erken dönemde Kütahya'ya yerleşmişti, ama Anıtkaya ile irtibatını koparmadı. Emeklilikten sonra Anıtkaya'ya yeniden ev yaptı, tarlaya fidan attı. Gözü köyündeydi. 2022'de vefat etti... Şimdi oğlu Zekeriya bu irtibatı kuvvetli tutmaya çalışıyor...



21 Mayıs 2023

Faddikler-Çolakfatılar

 
    1830 Yılındaki Eğret erkek nüfusunu gösteren belgeye göre, o sırada Eğret'te iki Emiralioğlu hanesi bulunuyordu. Bunların ilki olan Emiralioğlu Ömer hanesinin bugünkü karşılığı Yeşilömerlerdir. İkincisi olan Emiralioğlu Osman hanesinden Mustafa çocukları ise günümüzün Garaguzularını oluşturuyor; zira bir mahkeme kaydına göre, Mustafa'nın lakabının Garaguzu olduğu belirlenmişti. Bu ikinci Emiraliler hanesini incelemeye devam edeceğiz

    Emiralioğlu Osman çocukları olduğu belirtilen bir hane daha var ki, 1904 kayıtlarında iki kardeşten oluşan bir ev olarak karşımıza çıkıyor. Yalnız Ali ve Halil adındaki bu kardeşlerin doğum tarihleri 1862 ve 1865 olarak görülüyor. Hatırlanacağı üzere Emiralioğlu Osman 1800  doğumluydu, hatta Garaguzu lakaplı oğlu Mustafa da 1823 yılında doğmuştu. Şimdi, bir adamın 62 ve 65 yaşındayken çocuğu olur mu, olur... O zaman Halil ile Ali, Emiralioğlu Osman çocuklarıdır ve Garaguzunun kardeşleridir, deriz.

    1831 Yılında tutulmaya başlayan eski kayıtların 1838'e kadar güncellendiği belirlenmiş. Yani o yıla kadar ölenler ve doğanlar deftere işlenmeye devam edilmiş. Ancak 1838 sonrası bilgilerini o defterden öğrenemiyoruz. Yani 1838'den sonra Emiralilerin Osman'ın bir oğlu daha olduysa biz bunu bilemeyiz. Çocuklara babalarının adı verilmesi nadir de olsa görülen bir durum. Ayrıca, Osman'ın hanımının baba adı da Osman olabilir. Bütün bunları düşününce; Emiralilerin Osman'ın 1838'den sonra bir oğlu daha olduğu, adını da Osman koydukları, sözü edilen Halil ile Ali kardeşlerin onun çocukları olduğu varsayılabilir. Şu halde, Halil ve Ali kardeşler 1800 doğumlu Emiralioğlu Osman'ın oğlu değil torunu oldukları daha güçlü bir ihtimal olarak duruyor. O zaman Garaguzunun da kardeşleri değil, yeğenidirler... Kesin olarak bu böyledir diyemeyiz, ama güçlü bir ihtimal olarak akılda tutulsun...



    Emiralioğlu Osman Fatma Hanım ile evlenmiş. Tabi ki Fatma Hanımın kimliği ve kimlerden olduğu bilinmiyor, çünkü 1904 kayıtları tutulurken karı koca ikisi de hayatta değillerdi. İsimlerini de çocuklarına ait kayıtlardan öğreniyoruz. Ana baba adı Fatma/Osman olan biri daha var 1904 kayıtlarında; adı Ayşe ve 1850 doğumlu... Bekiroğlu Hasan'a varmış... Bu Bekiroğlu Hasan; Şemşilerin  atası olan Şeherlioğlu Ahmet ile Abdullah'ın kardeşidir, şimdi Anıtkaya'da nesli kalmamış... Konuyu dağıtmayalım, bu Ayşe Hanım Halil ile Ali'nin ablasıdır... Emiralilerin Osman'ın iki oğlundan iki ayrı sülale çıkacak, şimdi onları inceleyelim...

    FADDİKLER

    Büyük oğlu Halil 1862 yılında doğdu. Ali kızı Fatma ile evlendi. Fatma Hanımın kimliği, çok karmaşık bağlantıların ana kaynağıdır. Baştan söyleyelim, Fatma Hanım Gademlerin kızı... Gademler, Guycular demek.... Elcikler/Naymelerle Gademler hala-dayı çocuğu oluyor... Guycularla Danaların; Danalarla Osmanköylülerin; Osmanköylülerle tekrar Gademlerin yakınlığı var... İşte bu bu trafikte Fatma Hanım Emiralilerin Halil'e geliyor...

    Fatma Hanıma 'Faddik' diyorlar. Fatma adının Fatı, Fadime, Fadik biçimine girmiş hallerini biliyorduk; 'Faddik' söylenişine ilk ve tek olarak burada tanık oluyoruz. Bu kendine has telaffuz o kadar yerleşiyor ki zamanla sülalenin adı oluyor. Faddikler sülalesi mensupları bugün bile kendisinden 'Faddik Nine' diye söz ediyorlar.

    Faddik ile Halil'in, tespit edebildiğimiz kadarıyla, bir kızıyla bir oğlu var. Kızı Fatma 1892 yılında, oğlu İbrahim ise 1901 yılında doğmuş. Kızın adı da Fatma olmasının sebebi annesi değil, ninesidir. Emiralioğlu Osman'ın hanımı da Fatma idi çünkü... Bu yüzden hemen her kuşakta Fatma ismi karşımıza çıkacak... 

    Fatma/Fadime, Gıdilerin Mehmet'e vardı. Anası da Emiralilerden olduğu düşünülen Mehmet'in Fadime'den başka bir hanımı daha vardı; Haliloğlulardan Havva... Fadime Hanımın 1910 gibi vefat ettiği sanılıyor. Çünkü eşi Gıdilerin Mehmet 1912 yılında Mora'da şehit olduğunda Havva Hanım tek eşi olarak görünüyor... Aynı yıllarda Emiralilerin Halil de vefat edince, aile iyiden iyiye Faddikler diye bilinir oldu... Zaten aile dediğimiz de ne ki, geriye ana oğul Faddik Nine ile İbrahim kalıyor...

    İbrahim 1901 yılında doğmuştu. Demirdelen Osman kızı Ayşe/Eşe ile evlendi. Eşe Hanım, Hayta Mahmut'un kardeşidir. Ayrıca üç de bacanağı vardı: Arapların Hüseyin, Mardakların Hasan ve Hakkıların Kadir...

    Üç oğulları oldu; ilkine Halil, ikincisine Ali ve küçüğüne Ahmet adını verdiler.  Ortanca Ali 1929 doğumluydu, 1937'de öldü... Sonra ölümler arka arkaya geldi; evin büyüğü Faddik Nine 1940 yılında vefat etti... 1942 Yılına gelindiğinde önce iki kardeşin anaları Ayşe Hanım, beş altı ay sonra da babaları İbrahim vefat ettiler... Bu sırada Ahmet yedi sekiz yaşındaydı, Halil ise askerdeydi...  Tek başlarına kalan bu iki kardeşin hikayesiyle devam...

    Güçcük Halil

    Büyük oğulları Halil 1922'de doğdu. Eğret'te iri yapılılara nasıl 'Goca' sıfatı layık görülüyorsa, minyon tipli ufak yapılılara da 'Güçcük' yakıştırması yapılıyor. Halil de öyle biri olduğundan 'Güçcük Halil' diyorlar... 

    Güçcük Halil gibi insanlar küçük beden yapılarını avantaja çevirip işlerinde hızlı hareket ederler. Kahveci olarak hatırladığımız kadarıyla, aynen böyle elinde tepsiyle koşar gibi yürürdü. Oyun ve benzeri şeyler olmadığı için büyük bir köy odasına benzeyen kahvede, koca tepsiye dizdiği çayları belli aralıklarla servis eder, sair zamanlarda ikişer üçerli çay siparişlerini götürürdü. Koca çaydanlıklardaki çayın demleme süresini, bir ayağını altına alarak oturduğu sandalyesinde müşteri sayarak geçirirdi. Başka vakit otururken göremezdin... 

    Güçcük Halil, Veyislerden Doğvelinin kızı Satı ile evlendi ve böylece Apdıramanların Ali Osman Kirkit ve Guycuların Ahmethoca ile bacanak oldular. Üçü kız ikisi oğlan, beş çocukları oldu; İbrahim, Eşe, Hüsniye, Ali ve Fadime...

    Büyük kızı Eşe, Guycuların Ahmethocanın İbrahim Mola eşi oldu. Bunlar teyze çocuğu olmuyorlar, çünkü İbrahim Ahmethocanın ilk eşinden... Ortanca kızı Hüsniye Kayadibili, en küçükleri Fadime de Ahmetpaşalı beylerle evlendiler...

    Güçcükhalilin büyük oğlu İbrahim 1948 yılında doğdu. Bayramgazi'den Neriman Hanım ile evlendi. Erken dönemde İzmir'e yerleşti. Necmiye, Nermin ve Kenan adlarında üç çocuğu oldu. Necmiye ve Nermin Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Kenan ise Bayramgazili Hatice ile evlendi. Dilara ve Ege İbrahim adlarında bir kızıyla bir oğlu var... Güçcükhalilin İbrahim İleri 2003 yılında vefat etti, çocukları halen İzmir'de yaşıyorlar...

    Küçük oğlu Ali 1956 yılında doğdu. Uzun süre babasıyla beraber kahveyi çalıştırdı. Bu dönemde bir kaç kez inek güderken gördüğümde şaşırmıştım. Şaşırmamın sebebi inek gütmesi değildi; torbasının içinde domates ekmek yerine kitap bulundurmasıydı. Meğer sınavlara çalışıyormuş... Şampayanın kızı Mukadder ile evlendi. Mukadder Hanımın Halilçavuş dedesi ile, Ali'nin Şerife ninesi kardeş olduğunu söylersek aralarındaki yakınlık anlaşılır. Bu evlilikten sonra Afyon'a yerleştiler. Ana babasının adlarını verdiği bir kızıyla bir oğlu oldu. Satı Afyonlu Mustafa ile evlendi. Halil ise Salarlı Meryem ile evlendi; özlem ve Zeynep adlarında iki kızı var... Halen Afyon'da yerleşikler, zaman zaman Anıtkaya'daki evlerine gelmek suretiyle irtibatı sürdürüyorlar...

    Faddik Ninenin torunu Güçcükhalil 1990 yılında, eşi Satı Hanım ise 2017'de vefat ettiler. 

    Güçcük Ahmet

    Faddiklerin İbramın küçük oğlu Ahmet 1933 yılında doğdu. Ana babası öldüğünde hem öksüz hem yetim diyecek kadar kimsesizdi. Halil abisi kendini kurtarmış, delikanlılık dönemindeydi. Öylece büyüyorlar işte... Yalnız bunlarda ırsi galiba, Ahmet de minyon tipli. Bu yüzden onun lakabı da 'Güçcük Ahmet' oluyor.

    Adamın küçük yaşlarda başladığı çilesi ömür boyu sürdü, dense yeridir. Hatırladığım kadarıyla hep çobanlık yaptı. Yazın on onbeş günlüğüne harman molası verir, harmanı kaldırdıktan sonra hadi bakalım tekrar Dağa... Kendi işine baktı, kendi hayatını yaşadı. Sanırım kimse Güçcükahmetten bir zarar gördüğünü söyleyemez... 1999 Yılında vefat etti...

    Çerçilerin İbrahim kızı Azime ile evlendi. Gulizosmanın Aziz Koç ve Dombeylinin Ömer Okutan ile bacanak oldular... İki oğlu ve bir kızları oldu, isimleri; İbrahim, Mehmet ve Melek... Melek, Afyon'a gelin gitti; oğlanlar da Anıtkaya dışından evlendiler...

    Büyük oğlu İbrahim 1968 yılında doğdu. Karı koca ikisinin baba adı da İbrahim olunca, bu ilk oğullarının ismi de doğal olarak öyle oldu. Ten rengi biraz esmer olduğu için arkadaşları 'Gara İban' derlerdi, büyüdükçe lakabı 'Böcek' olarak değişti. Saman satmak için sık sık gittiği Isparta'dan Perihan ile evlendi. Ahmet, Öznur ve Emirhan adlarında iki oğluyla bir kızı var. Büyüklerin ikisi Anıtkaya dışından evlendiler. Böcek ve çocukları Anıtkaya'da yaşıyorlar...

    Güçcükahmetin diğer oğlu Mehmet 1970 yılında doğdu. Çerçimehmetin adını aldığı düşünülüyor... 'Viki' diye lakaplandı ve Ablaklı Havva ile evlendi.  Üç kızı ve bir oğlu var, yaş sırasına göre isimleri; Azime, Pınar, Ahmet, Berra'dır... Büyük kızı Azime, Osmanköylülerden Bekçialinin Musa oğlu Ali Boy eşidir... Viki de Anıtkaya'da oturuyor...

    Güçcükhalil ile Güçcükahmet iki kardeş, şimdi evlerinin olduğu yeri Guycununibramdan satın almışlar. Babaları Faddiklerinibram ile bu Guycununibram hala-dayı çocuklarıdır. Yani Faddik Nine, Guycununibramın halası oluyor. Guycuların ise Gademlerin ta kendisi olduğu yukarıda belirtilmişti. Zaten bahsettiğimiz evlerin de bulunduğu o ada tamamen Gademlerin yurdudur... Sözün kısası iki kardeş, Faddik Ninelerinin yurdunu almışlar... 
 

    ÇOLAK FATILAR

    Emiralilerin Osman'ın küçük oğlu Ali 1865 yılında doğdu. Hayret, küçük kardeş olmasına rağmen 1904 kayıtlarında evin reisi olarak görünüyor. Önce Kezban adında bir kadınla evlenmiş. Bir kızı ve bir oğlu olduktan sonra onunla ayrılmışlar galiba, çünkü Kezban Hanım sağ görünüyor ama o hanede kaydı yok. Demek ki O da kocaya vardı. Dolayısıyla Kezban Hanım hakkında bilgi bulunmuyor, Ondan olan çocuklarının adı Osman ve Fatma...

    İkinci olarak kendinden on yaş daha küçük, Berberoğlu Mehmet Ali kızı Fatma ile evleniyor. Anası Danalardan olduğundan siz ona Danaların Fatma da diyebilirsiniz. Tam olarak bir tarif gerekirse; Fatma Hanım, Dananın İbramın karınkardeşi, yani Körahmet Çotak'ın halasıdır. Ayrıca Osmanköylünün Süleyman, Urganlı ve Tekenin de halaları olur... İş yine varıyor, Gademler/Guyculara dayanıyor. Çünkü Danalarla Guyculardan zaten bir yakınlık vardı; Banguşosman da Körahmetin kardeşiyle evlenince... Hasılı kelam, Emiralilerin Osman çocuklarının Gademlerle irtibatı çok fazla...

    Fatma Hanım'a hep Fatı diye hitap ediyorlar. Kolunda bir arıza oluştuktan sonra lakabı 'Çolak Fatı' olarak kalıplaşıyor ve bu çocuklarına sülale adı oluyor. İki elti düşünelim, ikisinin de adı Fatma ve kesinlikle resmi isimleriyle seslenilmiyorlar. Birine Faddik, diğerine Fatı deniliyor. Daha önemlisi, iki elti ne kadar baskın karakterlermiş ki; kocalarının sülale adı olan Emiraliler unutuluyor, kendi lakapları çocuklarına sülale adı oluyor... Çolakfatı da 1942 yılında eltisi Faddik Nineden iki hafta sonra vefat etti...

    Emiralilerin Ali ile Çolakfatının iki kızı ile bir oğlu oldu; isimleri Ayşe, Zehra ve Halil İbrahim... Kesin tarihini bilmiyoruz, tahminen 1914 gibi Emiralilerin Ali vefat etti... Çocuklarının durumuna bakacak olursak: Kezban Hanımdan olan büyük kızı 1890 doğumlu Fatma, önce Büküroğlu Hasan'a vardı. Bükürünalinin babasıyla emmioğlu olan Hasan, Emiralilerin Yeşilömerler kanadıyla da yakın bağlantıları vardı. Çocuksuz öldüğü için nesli günümüze gelememiştir. Onun ölümünden sonra Fatma, Elciklerin Kelçakır Ahmet'e vardı; Ahmet, Çakıriban (İbrahim Ata)nın babasıdır... Ondan sonra Gılindir Mısdıfaya vardı ve onun nikahı altında 1956 yılında vefat etti...

    Çolakfatının 1902 yılında doğan büyük kızı Ayşe'nin evlilik kaydı yok, hakkında başka bir malumat da bulamadım. Onun iki yaş küçüğü 1904 doğumlu Zehra ise, Küçükismailoğlu Mollamehmetin İbiş'e vardı. İbişlerin Yusuf, Eyüp, Mehmet, Ömer, Şükrü Tür'ün analarıdır. 1944 Yılında vefat etti...

    Çolakfatının bir oğlu var, ismi Halil İbrahim, 1914 yılında doğdu. Babasının öldüğü vakitlerde doğmuş oldu. Ayanoğlu İbrahim kızı Sultan ile evlendi. Sultan Hanım, Halilakkaşın kardeşidir... Bundan sonrasını net ifadelerle anlatabilmek için elde yeterli veri yok. Anlatılan tanıklıklarla ne bulduysak o kadarını yazacağız...

    1943 Yılında Ali Osman, 1946 yılında Seyfi adını verdikleri iki oğlu dünyaya gelmiş. Ali Osman, erken dönemde Afyon'a taşınmış. Bir fabrikada çalışırken elektrik akımına kapılınca iki kolu da kopmuş. En son İstanbul Sirkeci'de bir gazete bayiinde çalışırken görülmüş. Seyfi ise 1957 yılında Anıtkaya İlkokulu'ndan naklini Afyon'a aldırdığı kaydedilmiş, başka haber yok... Bununla beraber 1940'lı yıllarda doğmuş bir Mehmet İleri'nin okul kaydı da bulunuyor, yalnız baba adı yazılmamış... Aynı şekilde 1958 doğumlu, Ramazan oğlu Mehmet İleri'ye ait bir kayıt da var... Bütün bunları değerlendirdiğimizde Çolakfatının Halil İbrahim'in, Ali Osman ve Seyfi'den başka Mehmet ve Ramazan adında iki oğlundan daha söz edebiliriz; yalnız bu kesin bilgi değildir...

    Sonuç olarak Emiralilerin Osman'ın Halil ve Ali adında iki oğlu vardı. Bunların aileleri Faddikler ve Çolakfatılar diye bilindi. 1934 Soyadı uygulamasında İLERİ soy ismini aldılar. Faddikler Anıtkaya'da kalırken Çolakfatı çocukları İstanbul'a yöneldiler...



06 Mayıs 2023

Çolömerler

     
    Selimoğlu Hacı Ali çocukları, kalabalık Selimler sülalesinin temelini oluşturuyor. Hacı Ali 1841 tarihinde vefat ettiğinde yedi oğlan dört kız, toplam onbir çocuğu bulunuyordu. Sekiz erkek kardeşin (Mehmet vardı vefat etti, sekizden yediye düştüler) her biri 20. yüzyıldaki bir Selimeler koluna karşılık geliyor. O kolların belki de en yoğunu Selimoğlu Halil'in çocuklarıdır ki Çolömerler deniliyor...


    Selimlerin Hacı Ali'nin oğlu Halil, 1823 yılında doğdu diye kaydedilmiş. Babası vefat ettiğinde düzenlenen veraset belgesinde kendisinden 'yetişkin' diye söz ediliyor. Belki de o sırada evliydi, çünkü 18-19 yaşında oluyor ki o dönemde çocuklar daha erken yaşta bile evlendiriliyordu. 

    Selimoğlu Ali'nin mirası da oldukça yüklü görünüyor. sadece hayvan varlığına bir göz atalım: 1 kısrak, 1 kır tay, 2 sıpalı merkep, 1 çift orta camız, 2 çift kötü camız, 3 çift kara sığır öküzü, 1 camız ineği, 1 malak, 3 taze buzağılı koca inek, 2 düğe, 7 buzilici inek, 3 iki yaşında tosun, 172 koyun, 86 erkek şişek, 96 gancık keçi, 20 erkek çebiş, 55 oğlak, 95 toklu, 6 koç...   Kalabalık Selimlerin babadan kalan hayvan varlığından bir kesitti sadece. Selimoğlu Halil de bundan payına düşeni aldı. Miras paylaşımının mahkeme kanalıyla yapılması kafaları karıştırabilir. Bunun yasal sebebi, o sırada Osman'ın askerde bulunmasıdır. Verese arasında yaşı küçük olan veya orada bulunmayan birisi varsa böyle bir uygulamaya gidiliyordu.

    Halil, Emine Hanım ile evlenmiş; fakat kayıtlar tutulduğu sırada hayatta olmadığı için onun kimlerden olduğu anlaşılmıyor. 1869 Yılında bir oğulları oldu, adını Ömer koydular. Başka çocukları oldu mu orası da bilinmiyor. Ömer'in sağlığı da biraz bozukmuş galiba, çocukluğundan itibaren 'Çor Ömer' diyorlar. Hastacak anlamına gelen bu kelime bir ses değişimiyle 'Çolömer' olarak bugüne kadar geliyor. 

    Yerleşik kanaat böyle; yalnız sülale adının 'Çolömerler' olmasıyla ilgili gerçek ise bambaşka... Eğret arazisine iskan edilen Kafkas göçmeni Voçapşiye/Yenicelilerle zaman zaman kavgalar çıkıyordu. Bunların birsinde Selimlerin Ömer kolundan yaralandı. Aldığı bıçak darbesiyle kolu sakat kalınca buna 'Çolak Ömer' dediler. Halk ağzında zamanla 'Çolağömer'e dönüşen söz en sonunda 'Çolömer' olarak kalıplaştı ve onun çocuklarına 'Çolömerler' denildi...

    Emine Hanım öldü mü, yoksa o sağ iken ikinci hanımını mı aldı, pek belli değil; Selimoğlu Halil, Taşçıoğlu Mustafa kızı Ayşe ile evleniyor. Aslen Tekirdağlı olan bu ailenin yakınlarda Eğret'e geldiği düşünülüyor... Ayşe Hanımdan da 1880 yılında bir kızı oluyor. O kızın adını da Ayşe koyuyorlar... Bundan da anlaşılıyor ki Halil'in iki eşi de erken vefat etmiş...

    Ayşe'yi Himmetoğlu Osman'a verdiler. Lakabı annesine izafeten 'Tekir Gızı' olan Ayşe, zamanla Himmetoğlu Osman çocuklarına da Tekirgızılar denmesini sağlayacaktır.

    Halil'in ilk hanımından olan tek oğlu Ömer'e dönelim... 1869 yılında doğmuştu. Osman kızı İsmihan ile evlendi. İsmihan Hanımın babası Osman'ın kimlerden olduğunu çıkaramadık, annesi Şerife ise Terlemezlerin kızıdır... 

    Hikayeyi baştan anlatmak gerekirse; Terlemez Süleyman'ın tek kızı Şerife, Osman adında birine varıyor. Osman vefat edince, yanında kızı tay olduğu halde Taşçıoğlu Murat'a varıyor. Bu Murat, Çolömerin analığının kardeşidir, yani üvey dayısı olur. Tay giden kız ise İsmihan... İşin özü, Çolömer üvey dayısının üvey kızıyla evlenmiş oluyor... Belki de tahminlerimizde yanılıyoruzdur, bu sırada analığı 'Tekirgızı' hala sağdır ve evlilik onun etkisiyle gerçekleşmiştir... Ne olursa olsun şurası ıskalanmmalı, İsmihan Hanım bir ucundan Terlemezlerdendir... 

    Bir bilgiye göre de İsmihan Hanım Akörenliydi. Gerçi kütükte doğum yeri Eğret yazıyor, ama kayıt esnasında bu gibi yanlışlıklar yapılabiliyor. Bir de o yıllarda Akören'in Eğret Nahiyesine bağlı olduğu düşünülürse, Akören de Eğret kabul ediliyordu... Eğer bu bilgi doğruysa babasını açıklamak kolaylaşır. Buna göre Terlemez Süleyman'ın kızı Şerife, Akörenli Osman'a gelin gitti. Eşi ölünce, yanında kızı tay olduğu halde Eğret'e döndü ve Taşçıoğlu ile evlendi...

    Kızından nakledilen bir rivayette de İsmihan Hanımın dillere destan güzelliği var. Bu konuda kimsenin O'nunla boy ölçüşemeyeceğini söylerlermiş...

    İsmihan Hanımla Çolömerin dört kız üç oğlan, yedi çocukları oldu. Yaş sırasına göre isimleri; Ayşe, Halil, Emine, Havva, Süleyman, Şerife, Osman... Büyük kızı Ayşe 1890 yılında doğdu. Deligızların Arif ile evlendi. Aslında o vakte kadar İdirizlerin bu koluna Deligızlar demezlerdi, ne zaman ki Ayşe Arif'e vardı, ondan sonra Deligızlar dediler. Çünkü 'Deli Gız' Ayşe'nin lakabıydı... Ayşe Hanım, Hörküle ve Kesginin anasıdır...

    İkinci kızı Emine 1894 yılında doğdu. Eminlerin Mehmet Emin oğlu Hüseyin ile evlendi, çocukları filan yoktu, Hüseyin vefat etti. Sonra Patlakların Ahmet'e vardı; Çetemehmet ile Gaygısızhalilin anasıdır...

    Diğer kızı Havva 1895 doğumlu... 'Gabık Hava' diye bilinirdi. Araplardan Gavas İbrahim'e vardı. Gavasıntopal, Canavarcı ve Gavasınısmeyilin anasıdır...

    En küçük kızı Şerife 1910 yılında doğdu. Veyislerin Halil İbrahim (Doğveli) ile evlendi. Veysel, Mehmet ve Ömer Varlı'nın anaları olur...

    Oğlanları tek tek inceleyeceğiz; Anne Akörenli İsmihan 1937, baba Çolömer ise 1938 yılında peş peşe vefat ettiler...

     1. Halil Çavuş

    Çolömerin büyük oğlu 1890 yılında doğdu. Dedesi Selimoğlu Halil'in adını verdiler. Cihan Harbi Halil'in askerliği dönemine denk geldi, Çanakkale Cephesindeydi. Himmetoğlu Kelhasan (Gambırömerin babası) ile aynı birlikteydiler, hatta Hasan'ın Çavuşuydu. Bunu, Kelhasanın şehadeti hususunda yaptığı şahitlikten anlıyoruz: İkinci Kolordu, Altıncı Fırka, Onyedinci Alay, Birinci Tabur, İkinci Bölük, İkinci Takım, Onbirinci Manga... Mangalarına  varana kadar aynılar... Aynı birlikte Eğretli biri daha var; Mollahmetler/Müdüroğluların Halil Çavuş... Aynı takımdalar sadece mangaları ayrı...

    Askerliğindeki rütbesinden dolayı Halil bundan sonra 'Halilçavuş' diye anılacaktır. Asker arkadaşı diğer Halilçavuşun kardeşi Ayşe/Eşe ile evlendi. Müdüroğluların Ahmet kızı Ayşe Hanıma 'Mor Eşe' diyorlardı... Moreşe ile Halilçavuş, Çanakkale olayından önce de evlenmiş olabilirler, bunun hakkında bir bilgi yok... Yalnız Eşe Hanım ile evlenmekle, Şaşdımoğlu Mustafa (Ömeronbaşının babası) ve İdirizlerin Gambırtevfik ile bacanak oldular...

    Eşe Hanım ile Halilçavuşun iki oğlu ve üç kızı dünyaya geldi. Yaş sırasına göre bunların isimleri; Selime, İdris, Şerife, İsmihan ve Ahmet... Aslında iki oğlanın arasında üçüncüsü de doğmuş ama tazeyken ölmüş. 1936 Yılında doğan bu oğlanın adı çok ilginçtir; Veyis... Veyisler sülalesinde bile bu isme rastlanmazken Halilçavuşun Veyis...

    Halilçavuş 1974, Moreşe ise 1984 yılında vefat ettiler... Çocuklarının durumuna bakalım...

    Büyük kızı Selime, Kesginmahmut eşidir; hala dayı çocuğu oluyorlar... Ortanca Şerife ise Guycuların Garaburun eşi; Osman, Şevket ve Adem Mola'nın analarıdır... Küçük kızı İsmihan, Tevfiklerin Mevlüt İdis eşidir; teyze çocuğu oluyorlar... Halilçavuşun oğlanlara geçelim...

    Şampaya
    Halilçavuşun büyük oğlunun adı İdris, 1926'da doğdu... Bu isme sebep olarak İdirizler bağlantısı ilk akla gelen oluyor; ama böyle bir bağ görünmüyor. Akören'e satılmış olabilir. Zira oğlu olduğunda o ismi vereceğine dair adak gibi bir söz verme durumu oluyordu o vakitler. Akçaköy'e satılanlara Aziz, Kayıhan Veli, Akören'e adananlara ise İdris adını veriyorlardı... Ayrıca İsmihan Hanımın Akören bağlantısını da unutmayalım...

    Kendinden sonraki kuşaklar Onu adıyla tanımazdı zaten. Herhalde askerlikten kalma bir lakap olarak önceleri biri 'Şampanyacı' demiş. Eğretlinin kolayına geldiği şekliyle 'Şampaya' derdi herkes. Sonra bu lakap etraf köylere de öylece yayılmış... Fiziki ve sosyal çevresi çok geniş biriydi Şampaya. Bazıları bunu Onun cömertliğine bağlıyor. O da bir etkendir; ama tek başına değil tabi... Cambazlık da yapıyordu galiba, onun da etkisi olabilir. Yolumuz oralara her düştüğünde görürdük, haney odasının önünde yabancı beygir arabası eksik olmazdı...

    Şampaya önce Gavalcibram kızı Havva ile evlendi. 1955 yılında Güler adını verdikleri bir kızı oldu. Sonra Havva Hanım ile ayrıldılar... İkinci olarak Tatıresilin kızı Kezban ile evlendi. Böylece dört de bacanağı oldu; Terlemezlerin Pala İbram, Pepesanın İbram, Efekcinin Körsüleyman, Bilallerin Şımır... Kezban Hanımdan da Taciddin ve Mukadder adlarında bir oğluyla bir kızı oldu....

    Şampaya 2002, eşi Kezban Hanım 2017 yılında vefat ettiler. Çocuklarına bakacak olursak; ilk hanımından olan büyük kızı Güler, Eskişehir'e gelin oldu... Küçük kızı Mukadder ise Daldalların Hamdi oğlu Hasan'a vardı. Onun ölümünden sonra ise Faddiklerin Ali ile evlendi...

    Şampayanın tek oğluna gelince... Buruşakların Kırtümmetin kızı Hafize ile evlendi. Sibel, Halil ve İdris adlarında iki oğluyla bir kızı var. Sibel, Fethibey'e gelin gitti... Halil, Capbağın Ali'nin Süleyman kızı Hatun ile evlendi; Irmak ve Esma adlarında iki kızı var... Küçük oğlu İdris, Samsunlu Yasemin ile evlendi. Ege ve Büşra adlarında bir oğluyla bir kızı var... Tacittin çocukları ve torunlarıyla Anıtkaya'da oturuyor...

    Şampayaların Ahmet
    Halilçavuşun küçük oğlu 1941 yılında doğdu. Adının Ahmet konmasına sebep annesi Mor Eşe olduğu düşünülüyor. Çünkü O, Mollahmetlerin Ahmet kızıydı... Abisi Şampaya ile ilişkilendirilerek 'Şampayaların Ahmet' diye lakaplandı. 

    Şampayaların Ahmet, Belediye personeli iken son zamanlarında Sucusüleyman ve Elektrikçialessan ile birlikte TEK'e geçtiler ve oradan emekli oldular... 

    Ahmet Gambırtevfik kızı Mükerreme ile evlendi, yani teyzesinin kızıyla... Dört oğlu var; Halil, Erdoğan, Yalçın ve Burhanettin... Emekliliğinden yıllar sonra 2009'da vefat etti. Karısı Mükerreme/Müker Hanım ise 2018'de öldü...

    Büyük oğlu Halil, 1960 yılında doğdu. Yine Çolömerlerden Körsüleyman kızı İsmihan ile evlendi. Keçimehmetin Zabit, Çolakların Selahattin oğlu Mehmet Kurt, Tekirgızıların İsmail Haykır ve Sarasanın Ahmet'in Yaşar Dadak ile bacanak oldular... Ahmet ve Ergül adlarında bir oğluyla bir kızı dünyaya geldi. Ergül, Mandaların Almanmahmut oğlu Erol Öztürk eşidir. Ahmet ise Delibanın Hüseyin kızı Serpil ile evlendi; Tahtalınınmısdık oğlu Mehmet Ün ile bacanaklar...Halil, Gamze ve Yunus Emre adında iki oğluyla bir kızı var...

    İkinci oğlu Erdoğan 1964 yılında doğdu. Dandırlı Hatice ile evlendi ve beş kızı oldu; Eşe, Ebru, Yağmur, Mükerreme, Medine... Eşe, Bödünün Kerim oğlu Mehmet; Ebru ise İrfan Sağlam eşidir... Yağmur Bükürün Muammer'in Mehmet ali Ölçer eşidir...

    1969 Yılında doğan üçüncü oğlu Yalçın Guzuguzunun kızı Dilek ile evlendi. Anası Kesgin kızı olmasıyla Dilek ile Yalçın arasında bir akrabalık var... Merve, Gurbet, Müge ve Oğuzhan Ahmet adlarında üç kızıyla bir oğlu var. Merve Anıtkaya dışına gelin oldu...

    Şampayaların Ahmet'in en küçük oğlu Burhanettin 1974 yılında doğdu. 'Boruş' diye tanınmaktadır. Bekçialinin kızı Fatma ile evlendi; Sağırların Çunku Ahmet Sancak ile bacanaktır... Ahmet, Ali ve Sema adlarında iki oğluyla bir kızı var...

    2. Efekçi

    Çolömerin ortanca oğlu 1902 yılında doğdu. Bu çocuğun adını Süleyman koymalarında Terlemezler etkisi barizdir. Hatırlanacağı üzere İsmihan Hanımın ana-dedesine Terlemezoğlu Süleyman diyorlardı. (Terlemez Süleyman  aynı zamanda Terlemezhoca ile Memişahmetin de dedeleri oluyor.)

    Selimoğlu Süleyman'a 'Efekçi' lakabı takılmasına sebep olarak bildiğimiz efek otu gösteriliyor. Kaba bir ot çeşidi olan efeği koyunlar çok severmiş. Çok yer kaplayıp arabayı hemen doldurduğu için efekli yerleri biçermiş. Süleyman'ı hergün çoğu efekten oluşan otlarla dolu arabasıyla görenlere durumu izah etmiş: 'Hem araba doluyor, hem goyun yiyor...' Böylece adı Efekçi kalmış...

    Efekçi önce Garen/Kayıhanlı Fatma hanımla evlenmiş. Bu ilk hanımı 1950'de vefat edince ikinci olarak yine Garenli İsmihan Hanımla evleniyor. İki oğlu da Fatma Hanımdandır. Galiba İsmihan Hanımın vefatından sonra biriyle daha evleniyor. Büküroğlu Hüseyin kızı Şerife ile... Posdecimehmetalinin halası olan Şerife Hanım önce Tellilerin Gocasan eşiydi. Çocuğu olmuyor bahanesiyle Gocasan bunu çıkarınca Efekçiye gelmiş. Gerçi Şerife Hanımın burada da çocuğu olmamış; ama hiç olmazsa huzur içinde ölebileceği bir yuva bulmuş kendine ve burada 1982'de vefat etmiş. Oysa Efekçi kendisi 1976'da ölmüştü, kocasının ölümünden altı yıl sonra vefat etmiş oluyor...

    Efekçi ile Fatma Hanımın iki oğlu olduğunu söylemiştik; adları Ömer ile Süleyman... 1930'da doğan büyük oğluna kendi babası Çolömerin adını vermesi gayet doğal... Ömer'in askerden geldikten sonra evlendiği ve taze evliyken vefat ettiğine dair bir bilgi var; ama kütükte 15 yaşında öldüğü yazıyor...

    Kör Süleyman
    Küçük oğlu 1941 yılında doğdu. Babasının adını vermelerine özel bir sebep olduğunu düşünmüyorum, bazen böyle oluyor. Bir gözündeki arıza sebebiyle 'Kör Süleyman' dediler... Sonrasında hep bu lakabıyla tanındı...

     Körsüleyman Yeşilcamideki müezzinliğiyle aklımda kalmış. O zamanlar Anıtkaya'daki dört caminin fahri kadrolu müezzinleri vardı. Ezan okunacağı yahut kamet getirileceği vakitlerde gözler onları arardı. Mesela onlardan başka birinin okuduğu ezanı kulaklar yabancılardı. İşte Yeşilcaminin tanıdık bildik sesi de Körsüleymandı...

    Tatıresilin kızı Satı ile evlendi. Emmisinin oğlu Şampaya ile bacanak oldular, tabi Şampayanın bacanaklarıyla da... 1956-75 arasındaki yirmi yılda altı çocuğu oldu; Ömer, Fatma, İsmihan, Fikret, Şerife, Ümmühan... Beş kızının isimlerine bakıldığında anlamlandırılamayan sadece Fikret var; ama Onun da aile içinde mutlaka bir yeri vardır... Fatma, İsmihan, Şerife Efekcinin üç hanımının adı; Ümmühan ise Satı Hanımın anası adı... Fatma, Keçimehmetin Zabit; İsmihan Şamyalarınahmetin Halil; Fikret, Çolakların Selahattin'in Mehmet; Şerife, Tekirgızıların İsmail; Ümmühan, Sarasanın Ahmet'in Yaşar eşi oldular...

    Körsüleymanın oğlu Ömer 1956 yılında doğdu. Çocuklarının en büyüğü ve tek oğludur. Adı, hem gocadedesi Çolömeri hem de genç yaşta ölen Ömer emmisini hatırlatmalıdır... Gocagulağınahmet kızı Fadime ile evlendi. Fadime Hanım, anası kanalıyla Gavasın, yani Gabıkhavanın torunudur. Kısaca, dedeyle nine kardeş... Ayrıca bu evlilikle Körsüleymanın emmioğlusu Veysel Salman ve Osmanköylülerin Halis Özdemir ile bacanak oldular...

    Ömer ile Fadime Hanımın; Reyhan, Meryem, Satı ve Süleyman adlarında üç kızıyla bir oğlu oldu. Reyhan, Mardaklara gelin gitti; Meryem, Körüslerin Emin oğlu Yılmaz Kök eşidir; Satı ise Altındişlerin Meşhurahmet oğlu Hasan Sağlam'a vardı... Ömer'in tek oğlu Süleyman, Kilcinin Nail kızı Merve ile evlendi ve Dişçialinin oğlu Ahmet Saki ile bacanak oldular; bir kızı var...

    Körsüleyman 1996, eşi Satı Hanım da 2017 yılında vefat ettiler...

    3. Çolömerin Osman

    Çolömerin küçük oğlu, aynı zamanda yedi kardeşin de en küçüğüdür; 1911 yılında doğdu. Gerçi Selimler sülalesinin dibinde, Selimoğlu Halil'in kardeşi bir Osman vardı; lakin Çolömerin küçük oğluna Onun adını verdiğini düşünmüyorum. Daha yakınlarda bir Osman daha var ki O da İsmihan Hanımın babasıdır. En küçük oğluna babasının adını vermekle İsmihan Hanım, ileride doğacak bütün Osman Salman'larda babasının hatırasının yaşayacağını da düşünmüş olabilir...

    Çolömerin Osman, Hacapdıramanların Abdurrahman kızı Azime ile evlendi. Azime Hanım Cıldırın halası oluyor... Ayrıca Azime Hanımla evlenince Daldalların Kipilmahmut ile de bacanak oldular...

    Altı çocukları oldu; bunların dördü oğlan, ikisi kız. Yaş sırasına göre isimleri de Selim, Fadik, Mahmut, Nazik, Ömer ve Veysel... Çolömerin Osman 1960 yılında vefat etti. Eşi Azime Hanım ise kendinden uzun süre sonra, 1989 yılında vefat etti...

    Büyük kızı Fadik, Gavalcıların Goşumcu eşi; küçük kızı Nazik de Omarcıklardan Arabeci oğlu Kelhasan eşi oldu... Oğlanlara geliyoruz...

    Selim Hoca
    En büyük oğlu, adıyla dikkat çekse sezadır. Çünkü koskoca Selimler sülalesinde ondan başka bulabileceğiniz bir Selim daha yok. 1930 Yılında doğdu. Bir dönemden sonra 'Selim Hoca' diye lakaplandı ve ölene kadar bu lakabıyla anıldı. Son dönemde Afyon'a yerleşti ve 2014'te orada vefat etti...

    Selimhoca önce İdirizlerin Gocaosman kızı Atike ile evlendi. Keçilerin İbrahim (Keçimehmetin babası, o vakit ölmüştü) sonra Kölgeci; Terlemezhoca; Elciklerin Çakıriban ile bacanak oldular... Bir oğlu olduktan sonra Atike Hanımla ayrıldılar; O, teyzesinin oğlu Eselerin Hasan'a vardı. Selimhoca ise Guycuların İbram kızı Fatma ile evlendi. Fatma Hanım da o sırada Delibanın Hüseyin'den dul kalmıştı... Onunla çocukları olmadan ayrıldılar. Üçüncü olarak Çatalların Kırtümmet kızı Rabia ile evlendi. Bu seferki bacanakları Gademlerin Banguşun Köriban, kardeşi Cingenömer ve Tekelilerin Halil'dir...

    Selimhocanın diğer dört çocuğu son eşi Rabia Hanımdan... Biri oğlan üçü kız olan bu dört kardeşin isimleri; Sultan, Ahmet, Memnune ve Azime'dir... Büyük kızı Sultan, İresihocanın Mahmut Ayas'a vardı. Memnune ve Azime ise Anıtkaya dışına gelin oldular...

    Atike Hanımdan olan büyük oğlu Yusuf 1948 yılında doğdu. Ana babası ayrıldığında yaşı küçükmüş. Kendisine 'Fatma Anam' dediği babasının ikinci eşi bakmış. Onlar da ayrıldıktan sonra 'Zağar Ayşa' ninesinin üzerinde çok emeği olmuş... Yusuf erken dönemde İzmir'e yerleşti ve orada Konyalı Aliye Hanımla evlendi. Ayşe, Aylin, Aysun ve Derya adlarında dört kızı var. Aylin ve Aysun Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Aliye Hanım 2007'de vefat etti, Yusuf halen İzmir'de oturuyor...

    Selimhocanın Rabia Hanımdan olan küçük oğlu Ahmet 1963 yılında doğdu. Afyonlu Filiz Hanımla evlenerek yine Selimlerden Şarapçı oğlu Mehmet Ali ve Olcaklıalosmanın İbrahim Aydın ile bacanak oldular. Selim ve Esra adında bir oğluyla bir kızı var. Esra, Anıtkaya dışına gelin oldu; Selim Manisa/Gördesli Yeliz ile evlendi. Halen Afyon'da yerleşikler...

    Seyrek Basan
    Çolömerin Osman'ın 1933'te doğan ikinci oğlu Mahmut'a neden böyle bir lakap taktıkları hakkında hiç bir fikrim yok. Adımlarını uzun attığı için 'Seyrek Basan' demiş olabilirler... Terlemezlerin Memişahmet kızı Ayşe ile evlendi. Daha önce Terlemezler bağlantısını söylemiştik; İsmihan Ninenin anası ile Memişahmetin babası kardeş... Bu evlilikle Mahmut, Daldalların Hamdi Honça ile bacanak oldu...

    Seyrekbasan Mahmut ile Ayşe Hanımın altı tane oğlu oldu. Yaş sırasına göre isimleri; Remzi, Mehmet, Osman, Orhan, Ahmet ve Ömür/Ömer'dir...

    Büyük oğlu Remzi 1958 yılında doğdu. Kayadibi Köyünden Ümmühan Hanımla evlendi; Ayşe ve Aysel adında iki kızı var. Afyon'da yerleşik...

    İkinci oğlu Mehmet 1961'de doğdu. Tekelilerin Köressan kızı Gülfem ile evlendi ve sonra İzmir'e yerleşti. Leyla ve Mahmut adlarında bir kızıyla bir oğlu oldu. İkisi de Anıtkaya dışından evlendiler. Mahmut'un Ecrin ve Ceylin adlarında iki kızı var; İzmir'de yaşıyorlar....

    Diğer oğlu Osman ise 1963 yılında doğdu. Afyonlu Arife ile evlendi. Muhammet, Mahmut, Kübra ve Merve adlarında iki kızıyla iki oğlu vardı. Afyon'da yaşıyorken 2022 yılında vefat etti.

    Dördüncü oğlu Orhan 1964 yılında doğdu. İzmir'e yerleşip Terlemezlerin Muharrem Dayısının kızı Hülya ile evlendi. Yağmur ve Uğur adında bir oğluyla bir kızı vardı. Uzun zaman önce, 2001'de genç yaşta vefat etti...

    Ahmet ise 1966 yılında doğdu. Remzi Abisinin yanına Afyon'a yerleşti. O da Kayadibi Köyünden Zakire ile evlendi. Mahmut ve Mustafa adlarında iki oğlu var ve Afyon'da yaşıyorlar...

    1969 Yılında doğan en küçük oğluna Ömür adını koymuşlar, ama Ömer olarak da biliniyor; sonuçta aynı kapıya çıkar... Ömür, Samancıların Gamalının kızı Dilek ile evlendi. Hassönlerin Candırma Halil Omak ve Gavalcıların Erol Aracı ile bacanaklar... Ayşe adında bir kızı olan Ömür de İzmir'de yaşıyor...

    Seyrekbasan Mahmut 2003 yılında vefat etmişti; eşi Ayşe Hanım da kendisinden yirmi yıl sonra 2023'te öldü...

    Cingen Ömer
    Çolömerin Osman'ın üçüncü oğlu 1941 yılında doğdu. Dedesinin adı olan Ömer ismini verdiler. Zamanla kendisine 'Cingen Ömer' lakabı takıldı. Cingenliğini bilmiyorum, ama muhabbeti tatlı bir adamdı. Konuşurken ağzından çıkan kelimelerin hakkını vermek istercesine kendine has bir vurgu ve tonlama yoluna giderdi. Bir hattatın titizlikle vav çizmesi gibi... Sözlerine ara veren bir romancının virgülü gibi... Yahut neredeyse açlıktan ölecek birinin dığandan menemen sıyırması gibi tuhaf çağrışımlar yapardı bende onun sözleri... Sözlü halk kültürünü yazıya dökebilen bir yanının bulunduğunu da sonradan öğrendik... 

    Cingenömer, Kırtümmetin kızı Hafize ile evlendi. Son eşi itibariyle Selimhoca abisiyle bacanak oldular. Emine, Osman, Nerimen ve Gürcan adlarında bir oğluyla üç kızı oldu. 

    Büyük kızı Emine, Haydarın Mürsel Acar eşi oldu. Ortanca Nerimen, Şavalın Dursun Özdemir'e; küçük kızı Gürcan ise Şimbilin Yusuf Öztürk'e vardı...

    Cingenömerin tek oğlu Osman 1963 yılında doğdu. Afyonlu Sevgi ile evlenip Afyon'a yerleşti. Çiğdem, Hafize ve Azime adlarında üç kızı var ve halen Afyon'da yaşıyorlar... Cingenömer ise 2021 yılında vefat etti...

    Veysel Salman
    Osman'ın en küçük oğlu Veysel 1947 yılında doğdu. İnsana sürekli gülümsüyormuş hissi veren yüz hatları sebebiyle olsa gerek 'Şıkırdak Veysel' diye lakaplanmış. Gocagulağın Ahmet kızı Satı ile evlendi. Babasıyla Satı Hanımın Gabıkhava ninesinin kardeş olduğunu hatırlatırım...

    Satı Hanım ile Veysel'in bir oğluyla bir kızı oldu; adları Osman ve Azime... Azime, Gavasıntopalın Ahmet Sargın eşidir; yani Gabıkhavanın torununun...

    Oğlu Osman 1969 yılında doğdu. Gasaphüseyinin kızı Şerife ile evlendi ve Delibanın Hasan'ın Vedat Dadak ile bacanak oldular... Veysel ve Hüseyin olmak üzere iki babanın isimlerini verdiği iki oğlu var. Veysel, Afyon'dan evlendi, Hüseyin bekar... Anıtkaya'da oturuyorlar... 

    Çolömerin Osman'ın dört oğlundan sadece en küçüğü Veysel ve çocukları Anıtkaya'da oturuyor; büyükler, köyden ayrıldıkları gibi bu dünyadan da göçtüler...

    ***

    Selimlerin belki en kalabalık kolu olan Çolömerler, 1934 Soyadı uygulamasında SELMAN/SALMAN soy ismini almışlar...



03 Mayıs 2023

Daşcılar

    
    Eğret'in kayıp ailelerinden biri de Taşçılardır. Daha doğrusu son dönemde Eğret'e gelip de burada yiten aile demek daha isabetli olur...

    19. Yüzyılın son döneminde Eğret'e geldikleri anlaşılıyor. 1904 Kütüğüne 'Taşçıoğlu Murat' diye kaydedilen aile reisinin doğum tarihi 1851... Buraya geldiğinde aklı eriyordu diye düşünürsek 1870'li yıllardan bahsediyoruz demektir.

    Taşçıoğlu Murat'ın doğum yeri boş bırakılmış. Eğretliler onlara 'Tekirdağlılar' yahut 'Tekiroğlu/Tekirler' dediğine göre Tekirdağ'da doğmuş olmalıdır. Mustafa ve Havva olarak ana baba adı kaydedilmiş, tabi Eğret'e ana babalarının yanında mı geldikleri hususunda bilgi de bulunmuyor. Belki de aile olarak geldiler, asıl 'Taşçı' diye lakaplanan kişi baba Mustafa idi... Bunların hiç biri malumumuz değil; biz bilinenlere tutunarak devam edelim...

    Taşçıoğlu Murat'ın iki kız kardeşini tespit edebildik. Bunlardan biri Fatma'dır ki Murat'tan iki yaş daha büyük görünüyor. Apdıramanların Hacı Emrullah'a varmış. Yirminci yüzyılda yaşayan Hacı Emrullah Onay'ın dedesi olan olan bu ilk Hacı Emrullah'ın Fatma Hanımdan sonra Emiraliler kızı olan ikinci bir eşi daha vardı. Malesef iki hanımından da çocuğu olmadı, ama konumuz bu değil...

    Murat'ın diğer kardeşinin adı Ayşe idi, fakat kayıtlar tutulduğu sırada hayatta olmadığı için doğum tarihini bilemiyoruz. Ayşe de Selimlerin Halil'e vardı. Bu Halil, Selimlerin Hacı Ali'nin oğlu ve Çolömerin babasıdır. Gelgelelim Çolömerin anası Ayşe hanım değil; O, Halil'in diğer hanımından... Tek eşlilik esastı; ama o vakitler iki hanımı olanlara da çokça rastlanıyordu... Ayşe Hanımın 1880 yılında bir kızı oldu, onun adını da Ayşe koydular. Bundan şunu anlayabiliriz, çocuğunu doğurduktan kısa bir süre sonra Ayşe Hanım vefat etti. Böyle tazeyken öksüz kalan çocuklara genelde anasının adını veriyorlar... Çolömerin öksüz kardeşi küçük Ayşe büyüyünce Himmetoğlu Osman'a verdiler... Ayşe her ne kadar Selimoğlu Halil kızı ise de, anası itibariyle Tekirdağlıydı; bu yüzden 'Tekirgızı' diye çağırırlardı. Onun sayesinde Himmetoğlu Osman'ın çocuklarına da Tekirgızılar denilecek...

    Taşçıoğlu Murat

    İki kız kardeşinden sonra Murat'a gelebiliriz... Terlemez Süleyman kızı Şerife ile evlendi. Şerife Hanım Terlemezhoca ve Memişahmetin halası olur... Yalnız Şerife Hanım, Tekiroğlu Murat'a gelmeden önce Akören köyüne gelin olmuş, Osman adlı birine varmıştı. Onun ölümü üzerine, kızı İsmihan yanında tay olarak köyüne döndü ve Murat ile evlendi... Çolömeri hatırladınız mı. İşte bu taygelen İsmihan da Çolömerin eşi olacaktır... Dahası var; yıllar sonra Çolömer ve İsmihan Hanımın torunu Seyrekbasan Mahmut Salman, Memişahmetin kızını alacak... Yeniden Terlemezlere dönüş...

    Konudan uzaklaşmayalım... Taşçıoğlu Murat ile Şerife Hanımın, 1886 yılında Mehmet ve 1889'da Ahmet adında iki oğulları oldu... 

    Mehmet, Gıdilerin Hasan Hüseyin kızı Gülsüm ile evlendi. Gülsüm Hanım ile Taşçıoğlu Mehmet'in daha önceden şöyle bir bağlantısı olabilir; Gülsüm'ün Fadime Ninesi ile Hacıemrullahın hanımlarından Şerife kardeşler... Diğer hanımı Fatma da Mehmet'in halasıydı... 

    Bu evlilikten çocuk yok. Gülsüm hanım hakkında  bugüne ulaşan bir bilgi bulamadım;  Gıdiler tarafından da bir bilgi bulunmuyor, hatta Gülsüm Hanımı bilen de yok... İhtimal o ki 1920 ile 25 yılları arasında çocuksuz olarak vefat etti... Kocası Taşçıoğlu Mehmet'e döneceğiz... 

    Mehmet'in küçüğü Ahmet ise Yılıkların Süleyman kızı Halime ile evlendi ve böylece Velciklerin Mustafa (Tahtalının babası), Cingenali ve Hatiboğlu/Gobakların Hüseyin ile bacanak oldular... Gobakların Hüseyin de ölünce karısı Sıntırhüseyine vardı; ama Ahmet, Sıntırla da bacanak olduğunu göremeyecek... Ahmet harbe giderken daha çocukları yoktu... Çanakkale'de şehit olduğu kayıtlara şöyle geçti: '1889 Afyon doğumlu Murat oğlu Ahmet; İkinci Kolordu, Onyedinci Alay, Birinci Tabur Piyade Eri iken; 11 Nisan 1915 günü Kerevizdere'de şehit oldu.'

    Ahmet'in şehadetinden sonra eşi Halime Hanımın akıbeti de bilinmiyor... 

    Şimdi Ahmet'in abisi Mehmet'e geri dönelim; eşi Gıdilerin Gülsüm vefat etmişti... Aynı dönemde evin büyükleri Taşçıoğlu Murat ve eşi Şerife Hanım da vefat ettiler...

    Taşçıların tek ferdi olarak kalan Mehmet, ikinci olarak Bekiralinin kızı Şerife ile evlendi. Şerife Hanım bir kaç yıl sonra doğacak Buydeycigadirin ablasıdır; çünkü bu evlilik 1920'lerin başında yapıldı... 1924 Yılında bir kızları doğunca, ona Satı ismini verdiler... Bu minval üzere beş altı yıl geçtikten sonra Taşçıların Mehmet 1930 yılında vefat etti...

    Son Taşçı da vefat etmişti; ama geride bir kızını bırakmıştı... Dul Şerife Hanım ile kızı Satı bu aradaki yılları nasıl geçirdiler bilemeyiz; lakin Satı 1948'de 24 yaşındayken vefat ediyor... Anası Şerife Hanım da o günlerde dul kalmış Keçinin Ali'ye varıyor, fakat kısa sürüyor bu evlilik... 1950 Yılında vefat ediyor...

Başta 'Eğret'e gelip de burada yiten aile' derken, bu kastedilmişti. Tekiroğluların macerası kısa sürdü; ama adını Himmetoğlu Osman'ın çocuklarına Tekirgızılar biçiminde yadigar bırakarak tarih sahnesinden çekildiler. Bu arada resmiyetteki Taşçıoğlu sülale adı; Mehmet öldükten dört yıl sonra kızı ve dul karısına 'DAŞÇI' soyadı olarak tescil edildi... 




02 Mayıs 2023

Haliloğlular

     
    1904 Yılında düzenlenen Eğret kütüğünde, Karamehmetoğlu sülale adıyla kaydedilmiş olan Ahmet oğlu Mehmet'in, yaklaşık yetmiş yıl önceki 1831 kayıtlarındaki karşılığını bulamadım. Lakin 1904 kütüğündeki konumu bizim için ipucu olabilir. Gödenler ve Veyisoğlu Ramazan haneleri arasına 28. Hane olarak kaydedilmiş... Veyislerle bağlantılı bu iki yan sülale arasında bulunması, evlerinin konumu ve evlilik bağlantıları da gözönüne alınınca, Haliloğluların Veyislere çok yakın olduğunu söylemek yanlış olmaz. Onların hikayesine geçelim...

    Evvela şunu belirtmek lazım ki Eğret'te çok 'Kara Mehmet' var... Eğer adın en çok kullanılan erkek isimlerinden biri olan Mehmet ise ve hafif de kavruk esmer isen, lakabın hazır; 'Garamehmet'i yapıştırıyorlar... 19. Yüzyılda yaşamış sekiz tane Kara Mehmet saydım. Bununla beraber Yahyaların Garamehmet, Selimlerin Garamehmet, Hacımahmutların Garamehmet gibi bir sülalenin içinde ferdi olarak lakaplananlar da bu sayının içindedir...

    1904 Kayıtlarında dört hane var ki bunlar ten renginden dolayı 'Garamehmet' denilmiş aileye benzemiyorlar. Burada Garamehmet sözünün sülale adı olduğu çok açık. Sevindirici olan şu ki, 1831 kayıtlarında da Karamehmetoğlu diye belirtilmiş dört kardeş var. Her biri yetmiş yıl sonraki Garamehmet çocuklarıyla eşleştiği o kadar belli ki.. Dört Garamehmet hanesinin ikisi Alicikler (Naymeler ve Kelçakır)dır. Diğeri Garapaçalar, sonuncusu da Haliloğlular... İşte konumuz o dört haneden biri olan Karamehmetoğlu Ahmet, yani Haliloğlulardır...

    Bir vukuattan dolayı Afyon'dan ayrılıp Eğret'e gelen dört kardeşten birisi olan Karamehmetoğlu Halil, 1800 doğumluymuş. 'Uzun boylu, kumral sakallı' diye tarif edilmiş, yani esmerlikten dolayı 'kara' lakabı takılmış değil... En büyükleri Ali de öyle, sarı sakallıydı. Sonradan Alicik lakabı verilen büyük abi, Gademlere bekar durmuş, onların kızını almış ve onların yurduna yerleşmiş...

    Karamehmetoğlu Halil ise Veyislere bekar durduğu, onların bir kızıyla evlenip Veyislerin yurduna yerleştiği tahmin ediliyor. Tahmin olarak söylemek zorundayız; çünkü Halil hakkında yirminci yüzyıla gelmiş bir bilgi yok. Buna karısının adı da dahil... Yalnız bildiğimiz, 1830 yılında bir oğlu olmuş ve adını Ahmet koymuş. Lakin o çocuk çok küçükken vefat ettiği kaydedilmiş.  Sonra bir oğlu daha olduğunda yine Ahmet adını vermiş ve bu Ahmet hayatta kalmış... Bugünün Haliloğlularına bizi getirecek olan bu ikinci Ahmet'tir...

    Karamahmetoğlu Ahmet ve eşi Fatma Hanım hakkında adlarından başka bilgimiz yok. 1904 Kayıtları düzenlenirken hayatta değillerdi. Onların varlığını çocukları sayesinde anlıyoruz. Bu çocukların ikisi kız biri oğlan; büyükten küçüğe isimleri Mehmet, Fadime ve Havva...

    Büyük kızı 1881 doğumlu Fadime, ilk Coruksüleymanın oğlu İbrahim'e vardı. Namı yirminci yüzyıla yayılan Coruğun anası, Köribanın da ninesi olur... Aslında sadece bu evlilik bile iki sülalenin evleri neden sırt sırta olduğunu açıklamaya yeter; yine de bu konu üzerinde biraz durmak gerekiyor... Fadime'nin kaynanası Ayşe Hanım, Veyisler/Daldalların kızıdır; diğer kardeşleri sebebiyle Coruksüleyman, Hadımoğlu İbrahim ve Çorcalıoğlu Yusuf (Dönelerin atası) bacanak oldular... Fakat Ayşe Hanımın önceki eşinden yanında tay gelen Fadime'yi de Hadımoğlunun kardeşi Şeherlioğlu Ali'ye verdiler... Garamehmetoğlu Ahmet'in büyük kızı Fadime Corukoğlu İbrahim'e varmakla sağlanan bütün bu bağlantılar ileride lazım olacak... 

    Küçük kızı Havva ise 1885'te doğdu. Önce Gıdilerin Mehmet'e vardı. Çocukları yoktu, eşi 1912 yılında Mora'da şehit oldu. Aynı yıl bu durumu, yani dul kaldığını belgelemek için mahkemeye başvurdu. Şahitlerle eşinin vefat ettiğini belgelendirdikten sonra, o sırada kendisi gibi dul kalan Tenikecinin babası İsmail'e vardı... Bu ikinci evliliğine de mim koyalım... Haliloğluların evin ucunda ve Tenikecinin evin karşısında bir oda var. Eskiden Haliloğluların Oda derlermiş, son zamanlarında Töbder diye adlandırıldı. Sözünü ettiğimiz evlilikten sonra bu odaya 'Havaların Oda' demeye başlamışlar. Bu isim değişikliğine sebep olarak Garamehmetoğlu Ahmet'in küçük kızı Havva Hanım gösteriliyor...

    Hacı Garamehmet

    Oğlu Mehmet, iki kızın da abileridir; 1871 yılında doğdu. Mutlaka sülaleye adını veren Garamahmet diplerde bir yerde varmıştır. Bununla beraber torun Mehmet'e de 'Garamehmet' diyorlar. Hacca gidip geldikten sonra tam olarak lakabı 'Hacı Garamehmet' oluyor... Köyde Hacı Mehmet de, Garamehmet de çok olunca; ayırdetmek için böyle bir lakaplamaya gidiliyor... Torunları Onu 'Eğret'te Hacca giden ilk kişi' diye tarif ediyor, bunun abartılı bir tanımlama olduğu çok açık. Belki Gamehmetlerin ilk hacısıdır...

    Garamehmet, daha hacca gitmeden Hacımahmutlardan Mehmet kızı Hatice ile evlendi. Hatice Hanım Tenikeci ile Takguşun halasıdır... Ayrıca Hatice'nin bir de Zele adında ablası vardı, O da Süleyman Emmisinin oğlu Mehmet ile evlendiği için; Garamehmet, Yılıkların atası Mehmet ile bacanak da oldu...  Tamam Hatice'nin babası Hacımahmutlardan, ya anası? Anası Şerife Hanım da Veyislerin Ali kızı olup, Delimamın kardeşidir... Haliloğluları Hacımahmutlarla Veyislere rabteden bu kadın 1944 yılında vefat etti...

    Hatice Hanım ile Hacı Garamehmetin üç kızı ve üç oğlu dünyaya geldi. Kızlar büyük, üç oğlan ise küçükleridir. Yaşlarının sırasına onların isimleri; Fatma, Gülsüm, Azime, Halil, Ali Osman ve Şükrü...

    Kızlarının büyüğü Fatma 1897 yılında doğdu. Henüz gelin olma fırsatı bulamadan vefat etmiş. O öldüğünde, ortanca oğlan kardeş Ali Osman'ın daha doğmadığı anlaşılıyor... Ortanca kızı, 1899 doğumlu Gülsüm, Takgasların Hasan'a vardı. Berberhüseyin, Abdullah Öncül, Şükrü Öncül, Mehmet Öncül ve Posdeciırmızanının analarıdır; 1935 yılında vefat etti... Küçük kızı Azime ise 1902 yılında doğdu. Kütükte evlilik kaydı bulunmuyor; ama Garamehmetin hayattaki torunları, Sakalara giden bir halalarının olduğunu hayal meyal hatırlıyorlar. Sözünü ettikleri hala, Azime Hanım olabilir; yalnız net olmayan bu bilgiyi teyit edemedim... 

    Oğlanlar yaş sırasına göre ayrı ayrı incelenecekler; ancak en küçüklerinden başlayalım. 1916 Yılında doğan Şükrü, oniki yaşına geldiğinde 1928'de vefat etmiş...

    Hacı Garamehmet Oğlu Halil

    Şimdi gelelim Hacı Garamehmetin oğluna... Büyük oğlu Halil, 1904 yılında doğdu. İlk oğluna neden bu ismi verdiğinin cevabı yukarıda. Yüz yıl kadar önce Eğret'e gelen dedesi Garamehmetoğlu Halil'in adıdır...

    Cihan Harbi başladığında Halil daha 10 yaşında olduğu için, o dönemin feceatini yaşamadı. Gel gör ki biri bitse biri başlıyor, savaş kervanının sonu gelmiyordu. Delikanlılık çağında Halil'i, Kuvayı Milliyeye katılmış olarak görüyoruz. 1921 Yılında Yunan Eğret'e geldiğinde ise artık düzenli Türk Ordusunun bir neferiydi. Genelkurmay kayıtlarına göre birliği; 11. Fırka, 70. Alay, 2. Tabur, 7. Bölük olarak görünüyor. 25 Temmuz 1921 günü Çalışlar Harbinde şehit olduğu belirtiliyor. Fakat bir başka kayda göre, bu tarihten yaklaşık bir ay sonra, 30 Ağustos 1921 günü Sakarya Muharebesinde Beştepeler Mevkiinde şehit olmuş... (Genelkurmay kayıtlarına göre, Eğretli Mehmet oğlu Halil 1899 doğumlu görünüyor. Kütükteki tarih ne olursa olsun, şehit olduğunda 22 yaşında olması daha mantıklı...)

    Bir hususu tekrar vurgulayıp bu sayfayı kapatalım... Halil'in geride bıraktığı bir eş ve çocuğu yoktu, henüz evli değildi çünkü... Yani Garamehmetlere Halil'den dolayı 'Haliloğlular' denilmiş değil. Hatta şimdiki sülale mensupları dahi şehit Halil'den haberdar değiller... Daha önceden halk arasında böyle lakaplandıklarını, dipte bir Garamehmetoğlu Halil dede bulunduğunu söylemiştik...

    Haliloğluların Ali Osman

    Halil şehit olduğunda çoluğu çocuğu yoktu; ama dokuz on  ve beş altı yaşlarında iki kardeşi vardı. Yedi sekiz yıl sonra 1928'de en küçükleri Şükrü de ölünce Ali Osman tek kaldı... 

    Hayatta kalan tek oğlan çocuğu olan Ali Osman, 1911 yılında doğdu. Tenikecilerin İsmail kızı Kezban ile evlendi. Hatırlanacağı üzere Havva Halası sonradan kayınpederi İsmail'e varmıştı; ama Kezban Hanım, halasının kızı değil merhum Hesna Hanımın kızı, yani Tenikecinin kardeşidir...

    Haliloğluların bugüne ulaşmasını sağlayan Ali Osman ve Kezban Hanımın Şükrü, Fatma, Mehmet Ali ve Mevlüt adında bir kızıyla üç oğulları oldu... Uzun yıllar sonra Kezban Hanım 1970'te ve Ali Osman 1980 yılında vefat ettiler...

    Tek kızları Fatma 1933 yılında doğmuştu, beş yaşındayken vefat etti... Mehmet Ali de 1940'ta doğdu, lakin O daha az yaşadı ve 1943'te öldü... Hayatta kalan iki oğluna bakalım...

    Şükrü Kanat
    Büyük oğulları Şükrü 1931 yılında doğdu. Üç yıl önce vefat eden emmisinin adını vermişler... Şeherlioğlunun kızı Zehra ile evlendi ve Kelahmetlerin Arzıman Azbay ile bacanak oldular... Şeherlioğlular ile ilgili bağlantıya daha önce değinmiştik, burada bir husus daha var. Zehra Hanım annesi itibariyle Gambırariflere dayandığından, yine bir Hacımahmutlar-Veyisler-Haliloğlular üçgeni oluşmuş oldu...

    Şükrü ile Zehra Hanımın bir kızı ve iki oğlu oldu; Hatice, Ramazan ve Ali Osman... 1951 Yılında doğan tek kızları Hatice, Poyrazmehmet eşidir... 

    Büyük oğlu Ramazan, Posdeciırmızan kızı Gülsüm ile evlendi. Burada Ali Osman dede ile Gülsüm Ninenin kardeş olduğunu hatırlayalım... Ayrıca bu evlilikle Ramazan; Tenikecinin torunu İsmail Seçen ve İresilhocanın Mustafa Ayas ile bacanak oldular... Bir oğluyla bir kızları var. Kızı Kezban, Eskişehirli bir beyle evlenmiş ve orada oturuyorlar. Oğlu Şükrü de Anıtkaya dışından Esma ile evlenmiş, iki kızı var... Ramazan halen, kah Antalya'da kah Afyon'da ikamet ediyor...

    Küçük oğlu Ali Osman, Değirmenayvalılı Samiye ile evlendi. Erdoğan, Bilal ve Emre adlarında üç oğlu var; üçü de Anıtkaya dışından hanımlarla evliler. Erdoğan'ın bir oğlu bir kızı; Bilal'in bir kızı; Emre'nin bir oğlu var ve Afyon'da oturuyorlar...

    Haliloğluların Şükrü Kanat 1993 yılında vefat etti. Eşi Zehra Hanım ise 2006 yılında vefat etti...

    Mevlüt Kanat
    Ali Osman'ın küçük oğlu Mevlüt, 1942 yılında doğdu. Tekelilerin Danagafanın kızı Ayşe ile evlendi. Delibıdığın Mustafa Soylu, Kesginin Şuayip İdi ve Turabilerin Süleyman Külte ile bacanak oldular... 

    Erken dönemde İzmir'e yerleşen Mevlüt'ün Mehmet ve Müşerref adını verdikleri bir oğluyla bir kızı oldu.  Kızı Müşerref Anıtkaya dışından bir beyle evlendi.

    Tek oğlu Mehmet, ismini aldığı Garamehmetoğlu Hacı Garamehmetin yadigarı gibidir. Zira şu durumda sülaleye Haliloğlular desek, Halil yok; Garamehmetler desek, Mehmet yok... derken buna Mehmet adını vermişler... 

    Mehmet, Körhocanın Terzimevlüt kızı Ümmühan ile evlendi. Tekrardan Veyislere dönüş... Bu evlilikle Kelahmetlerin Ahmet Azbay, Hassönlerin Mehmet Koç ve Mardakların Halil oğlu Ahmet Saki ile bacanak oldular...  Önce Kezban Ninesinin adını verdiği bir kızı olduysa da tazeyken vefat etti. Sonra doğan kızına Tuğba ve oğluna da Mevlütcan adını verdiler. Onlarla birlikte İzmir'de yerleşikler...

    Bitirmeden önce Ali Osman Kanat'ın bilinmeyen bir evliliğini de zikretmek lazım... Hatırlanacağı üzere eşi Kezban Hanım 1970'te vefat etmişti... O sırada Ayşe adında bir kadınla kısa süren bir evliliği var. Karacahmetli olan bu kadına 'Uzun Ayşa' derlermiş. Ayvaz/Dellal Ahmet Uysal'ın yakını olduğu söyleniyor, annesi de olabilir... Önce Kirpitçilerin Körhalil eşiymiş, ayrılmışlar... Bu yaşlı hallerinde iki insanın evliliği yalnızlık korkusundan olsa gerektir. Zaten resmiyete de yansımayan bu evlilik, dediğimiz gibi kısa sürmüş; zira Karacahmetli Uzunayşa 1976'da vefat etmiş...

    ***

    Garamehmetlerden Haliloğlulara uzanan bu sülaleyi açıklamaya çalışırken, çok fazla yan yollara girdiğimin farkındayım. Zikrettiğim diğer sülale isimlerinin fazlalığı kafaları karıştırmasın. Baştan itibaren adı geçen Coruklar, Şeherlioğlular, Hadımoğlular, Hacımahmutlar, Veyisler, Delimamlar, Tenikeciler, Gambırarifler, Takgaslar vs... Hepsi aynı aralığın evleri... Evlerin komşu olması zaten akrabalığa işaret eder de... Burada komşular arasında yapılan evliliklerin akrabalıkları pekiştirdiği anlaşılıyor...